GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TERÖRİZMİN FİNANSMANININ ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:62
Tarih:06.02.2013

ALTAN TAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yine bir demagojidir gidiyor. "Biz bunu Türkiye vatandaşları için çıkarmadık, zaten Terörle Mücadele Kanunu'nun içerisinde bu diğer suçlarla ilgili madde var; biz bunu Birleşmiş Milletlerin işte, filan, filan, filan, feşmekan kararı ve mevzusuyla alakalı olarak çıkardık." E, peki Türkiye'de kim, hangi iş adamı El Kaide'ye 5 milyon dolar, 10 milyon dolar niye verecek, bu parayı nereden getirecek, nasıl verecek?

İki: Yine diğer terör örgütü sınıfına alınan, yine uluslararası kararlar çerçevesinde? Hangi örgüte, hangi iş adamı, nasıl, nereden, ne şekilde para aktaracak? Eğer aktaramayacaksa o zaman mevcut Terörle Mücadele Yasası'na niye atıfta bulunuyorsunuz? Şimdi neler oldu arkadaşlar? Birbirimizi kandırmamıza gerek yok. Bir Terörle Mücadele Yasası var şu an, inan edin, şu an bu kararları veren savcılar ve hâkimlerin hiçbirisi inşallah cennet yüzü görmeyecek. Bir taş attı diye dokuz sene hüküm yiyen çocuklar var; 16, 17, 18 yaşında. Diyarbakır'da tuğla fabrikası sahibi benim arkadaşım var, 2 tane çocuğu, biri yedi sene, biri dokuz sene ceza aldılar bundan. Lise talebesi bunlar. Neye göre verdi? "Efendim, işte, taş attı." Niye taş attı? İşte, tırnak içinde, "Terör örgütü emretti, eylem yaptı, bu da geldi, onun eylemlerine katıldı. Dolayısıyla, terör örgütünün eylemlerine destek oldu ve bu destekle beraber de terör örgütüne üye sayıldı." vesaire, vesaire, topladı, topladı, katladı o vicdansız hâkimler, savcılar -kimse- bu 2 kardeşe bu kadar ceza verdi. Bunun gibi onlarca, yüzlerce örnek var. Şimdi, nereye geleceğim? Bu terörü finanse etme kanuna geleceğim.

Yağmur yağdı "Sen bana `ördek' dedin." Ya, ne alakası var, yağmurla ördeğin ne alakası var? "İşte yağmur yağacak, çukurlarda su birikecek, oraya da ördekler gelecek, sen bana `ördek' dedin." Adamın lakabı "Ali", "Ördek Hasan" bilmem neyse "ördek"miş.

Değerli arkadaşlar, birbirimizi kandırmamıza gerek yok. Bunun niye çıkarıldığı, ne yapılmak istendiği belli. Siz her "Yağmur yağdı." diyene ördek muamelesi yaparsanız, aynen bu Terörle Mücadele Yasası'nda olduğu gibi, buradan varacağınız yer bu memleketi bir yangın yerine çevirmektir.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Memleket yangın yeri zaten.

ALTAN TAN (Devamla) - Sayın Bakan şunu  söyleyebilir: "Ya, neden bahsediyorsun?" Sayın Bakan, kendimden bahsediyorum. Ben, Altan Tan. 55 yaşındayım. Askerlik dönemim hariç elime silah almamışım. Beni bütün tanıyanlar biliyor. Günde 10 kişinin öldürüldüğü gün de silahsız gezmişim, hâlen de öyle. Yirmi üç buçuk seneyle yargılanıyorum. Niye? İşte bu elinizdeki Terörle Mücadele Yasası'ndan dolayı. Niçin? Bir gerilla cenazesinde Fatiha okuduğum için. Fatiha okumuşum, öyle diyor. Hatta, Fatiha da demiyor, diyor ki: "Taziye duası okudu." İşte aynen ördek hikâyesi.

Şimdi, finans meselesinde de kalktınız, çok mütevazı, çok iyi niyetlerle bir yemek düzenlediniz, bir yayın organına, bir şeye bir destek sundunuz, adınıza bir fatura şartı bile yok, Millî İstihbarattan, o kurulan heyetten elemanlar geliyor, eğer o, görüş beyan etmişse, o kuruldan bir karar çıkmışsa bütün malınız donduruluyor. Eğer siz burada bütün Kürt iş adamlarıyla Kürt siyasetinin arasını açmak istiyorsanız, vallahi bunu beceremeyeceksiniz, boşuna uğraşıyorsunuz.

Bakın, 10 bin kişi cezaevinde, bilmem şu kadarı Türkiye dışında, bu kadarı dağda, hâlâ bu mesele bitmedi. Bunu yapmayın. Yani "Etnik milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik yapmıyoruz." diyorsunuz, bütün İstanbul'daki ihalelerin, kentsel dönüşümün envanterini çıkarın, hangi bölgenin müteahhitleri kimler, bakalım, bölgesel milliyetçilik yapıyor musunuz, yapmıyor musunuz. Çıkarın bir envanterini, firmaların, inşaat firmalarının envanterini çıkarın, bakalım, ne çıkacak. Onun için, bu yol, yol değil.

Ha, size yalvarmıyoruz da, ikna etmeye de çalışmıyoruz çünkü ikna olmuyorsunuz, bir şeyi dinlemiyorsunuz. Bildiğinizi yapın, zaten yapacaksınız, biraz sonra "Kabul edenler? Etmeyenler?", yine bildiğinizi yapacaksınız. Elinizden geleni yapın ama bu memlekete yazık ediyorsunuz.

Saygılar sunarım. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.