| Konu: | Vergi Usul Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 49 |
| Tarih: | 20.01.2022 |
ORHAN SÜMER (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Vergi Usul Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu'nda değişiklik içeren teklifin 2'nci maddesi üzerinde söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teklifin 2'nci maddesiyle özellikle kurumların gelirlerini Türk lirası mevduat ve katılım hesaplarında en az üç ay değerlendirmeleri böylelikle bir kaynak yaratımı sağlanması amaçlanıyor. Kur korumalı mevduat sistemleri de bunun için cazip hâle getirilmeye çalışılıyor. Peki, "Ekonomi çok iyi." diyen iktidar neden böyle bir değişiklik ihtiyacı duydu? Çünkü kasa tam takır, ekonomi çökmüş durumda. Değerli milletvekilleri, Türkiye ekonomisi saray iktidarının elinde kanser olmuş, siz çıkıp "Aspirin yazdık, iyi gelecek." diyorsunuz. 128 milyar doları yok ettiniz, şimdi vatandaşın olmayan parasına göz dikiyorsunuz.
Ekonomi öyle bir hâle geldi ki vatandaş zamları takip edemiyor. Her geçen gün zam haberleriyle uyandığımız ürünlerden bir tanesi de akaryakıt fiyatları. Akaryakıt istasyonlarında tabelalarda fiyatları yazacak -maalesef- yer kalmadı. Değerli milletvekilleri, AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılında vatandaş benzinin litre fiyatına 1 lira 48 kuruş öderken 2021 yılının aralık ayında 12 lira 38 kuruş ödemeye başladı. Bu hafta 13 lira 58 kuruştan işlem görüyordu; dün motorine 52 kuruş, benzine 46 kuruşluk bir zam daha geldi. 2021 yılında akaryakıt fiyatlarına tam 46 defa zam yapılmış. Vatandaş akaryakıt fiyatının ne olduğunu öğrenmek için, maalesef, internet üzerinden 27 milyondan fazla arama gerçekleştirmiş. "Döviz kurunun yükselmesinin ekonomiyle ilgisi yok." deniliyordu, kur ne zaman yükselse akaryakıta, elektriğe, doğal gaza zam geliyor. Kur düştü diye halay çekildi, "Ben ekonomistim." diyenler "Gördün mü, bak, her şey yoluna giriyor." dedi ancak akaryakıt fiyatları düşmedi, elektrik ve doğal gaz faturaları da can yakmaya devam etti. Fiyatlar düşmediği gibi, her geçen gün de artmaya devam ediyor. Millet benzinliklerde kuyruklara girince iktidar yetkilileri vatandaşın aklıyla dalga geçer gibi "Bunlar zenginlik kuyrukları." açıklamasında bulundu. Hatta iktidardan bazı milletvekili arkadaşlarımız domatesi taneyle, bir diğer arkadaşımız da 100 gram et alamayan vatandaşlarımıza kuzu almayı önerdi. Değerli milletvekilleri, Türkiye'de akaryakıt fiyatları pahalılığı, gelen zamlar her dönem tartışma konusu olurdu ancak cumhuriyet tarihinden bugüne dört gün içinde 3 kez zam geleceğini kim söylese inanmazdı. Slogan gerçekleşti gerçi: "Herkes konuştu, AK PARTİ zam yaptı; hayaldi, gerçek oldu." (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün sokakta, okulda, tarlada, iş yerinde yaşlısı genci doların kaç lira olduğunu, akaryakıta gelen zamları, elektrik ve doğal gaz faturalarını, temel gıda ürünlerinin pahalı oluşunu konuşuyor. Hatta ilkokul çocuklarımız bile maalesef ekonomist oldu. Yani iktidarın pembe tablolarıyla vatandaşın dertleri örtüşmüyor. Saray sevdalıları lüks makam araçlarına kendi ceplerinden para vererek benzin almadıkları için hissetmiyor olabilir ancak vatandaş artık, 50 liralığı bırak, 20-30 liralık bile benzin alamıyor. Hatta vatandaş borcunu ödemek için -birçoğu- arabasını satışa çıkartmış durumda. Böyle giderse otobüsçü, nakliyeci, dolmuşçu, taksici esnaf kontak kapatmak zorunda kalacak. Çaydan simide, ekmekten peynire, doğal gazdan elektriğe her gelen zammın sebebi saray iktidarının yanlış ekonomi politikasıdır. Faturayı ödemesi, istifa etmesi gereken iktidar, hesabı maalesef vatandaşımıza ödetiyor.
Değerli milletvekilleri, kimileri aksini iddia edebilir, memleketin güllük gülistanlık olduğunu söyleyebilir ancak gerçek şudur ki millet fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş durumdadır. (CHP sıralarından alkışlar) Bir ülkede yarım simit satılmaya başlanmışsa, akaryakıta bir senede 46 kez zam geliyorsa, bebek mamalarına alarm takılıyorsa, kiloluk sıvı yağlara zincir vuruluyorsa, halk ekmeği kuyruklarında kilometrelerce kuyruk oluşuyorsa orada iktidar maalesef iflas etmiştir. "Türk parası bayrak gibidir, değerini korumamız ve artırmamız gerekir." diyenler bir sene içerisinde paramızı dünyanın en çok değer kaybeden parası hâline getirdiler. Cumhuriyet tarihimizin en pahalı yakıtını, doğal gazını ve elektriğini kullandırmaya başladılar. Belirli bir zümrenin lüks sevdasının faturasını 84 milyon vatandaşımız ödüyor. Krizin sebebi iktidar, çözümü sandıktır. AKP iktidarı yerli ve millî olduğunu iddia ediyorsa, yapması gereken, bir an önce vatandaşın tercihine gitmeli. Türkiye kaynaklarını doğru kullandığında, 5'li çete tarafından yağmalanmadığında dünyanın en güçlü devletleri arasında yer alacak, 84 milyon insanımız da refaha kavuşacaktır. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ORHAN SÜMER (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.
Bu refah Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında mutlaka milletimize sunulacak diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)