| Konu: | Vergi Usul Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 49 |
| Tarih: | 20.01.2022 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün maddeler ve ekonomi, yoksulluk üzerine epey konuştum, bugün farklı bir konuda konuşmak istiyorum.
Devlet, iktidarlar, yurt dışına tuzak kurmaz diyeceğim ama maalesef, ülkemize baktığım zaman bunu diyemiyorum. Çünkü bakıyorum, çözüm sürecinde HDP'den kolaylaştırıcı olmalarını istemişler. Gazetecilere, yakınları olan insanlara ziyaret için Habur'un, Kandil'in yolları açılmış, oraya mahkemeler kurulmuş, ondan sonra sadece kendilerinin yargılanmayacağı bir düzen kurmuşlar ve kendileri dışında herkesi yargılamaya kalkmışlar. Bugün yaşadığımız şey aslında bu kumpas ve bu tuzak. Bugün Karma Komisyonda Semra Güzel Vekilimizle ilgili gelen fezlekeler de aslında yine bununla ilgili. Çekmeceye koymuşlar; bakmışlar, yoksulluk örtülebilir bir şey değil; bakmışlar, seçim; evet, başka çare yok, buna yaklaşıyoruz; o zaman ne yapalım, HDP varken de kazanamayacağımız için çekmeceden 2013-2014'te olanlar, ne varsa, onları çıkartalım ve bunları suçmuş gibi ortaya koyalım.
Evet, devlet yurttaşına tuzak kurmaz ama maalesef her dönemde bütün iktidarlar hemen hemen bunu yaptılar. Bugün, evet, ocak ayındayız ve mesela 28 Ocakta Mustafa Suphi, Maria Suphi, onları kaybettik, Maria Suphi'yi daha sonra ve onun hikâyesi ayrı bir hikâye gerçekten, daha vahim ve daha derin. Bu, bir gün Ermeniler oluyor, bir bakıyorsunuz -6-7 Eylül- Rumlar, Yahudiler olabiliyor ve bakıyorsunuz, hep ama hep Kürtler oluyor.
Hanginiz bu çatı altında Nazım Hikmet'in şiirini okumadınız, merak ediyorum? Hepiniz Nazım Hikmet'ten pek güzel şiirler okuyorsunuz. E, Nazım Hikmet vatan haini değil miydi? Sabahattin Ali vatan haini değil miydi? "Kürk Mantolu Madonna"yı hâlâ Türkiye'de en çok okunan kitaplar arasında sayıyoruz. Bütün bu insanlara, ne yapıldı bunlara karşı? Onlara da tuzak kuruldu. İşte, hiçbir ülke bu tuzaklarla zenginleşmez. Bugün de aynı şekilde oluyor. Ben açıkçası vicdani reddi savunan bir kişiyim. Bireysel silahsızlanmadan yanayım ve bunun için de burada kanun teklifleri de verdim, önergeler de verdim ama biliyorum birçok vekil silah almaktan, ruhsat almaktan yana, hatta bununla ilgili her partiden tartıştıklarım da oldu. Kendim asla bunu yapmayacağım, bunu çok iyi biliyorum.
Peki, Semra Güzel benden farklı mıydı? Hayır, Semra Güzel de farklı değil. Ben onunla Şiddete Karşı Komisyonda birlikte çalıştım, ne kadar çalışkan, disiplinli bir arkadaşımız olduğunu biliyorum ama başta söylediğim o tuzak anlayışıyla işte 2014'te sevdiği bir insanı orada görmeye gidiyor, gazeteciler gidiyor, birçok insan gidiyor ziyarete, fotoğraflar çekiliyor, servis ediliyor bu fotoğraflar ve deniyor ki: "Bakın, işte çözüm süreci." Ve bu bizim hâlâ savunduğumuz bir şey. Çözüm süreci niye olur arkadaşlar? Silahlar sussun diye. Evet, silahlı bir fotoğraf var ama işte o silahlar sussun diye zaten çözüm süreci oldu ve olması gereken de buydu. Aslında yaşamasını istemediğimiz bu ülkenin buydu işte ve hâlâ da biz bunu istiyoruz. Diyarbakır Vekilimiz Sibel Yiğitalp farklı mıydı, Van Vekilimiz Bedia Özgökçe Ertan farklı mıydı, Burcu Çelik Özkan farklı mıydı? Hanginize İdris Baluken dediğim zaman yüzüme böyle direkt hiç başınızı eğmeden bakabiliyorsunuz? Ne yapmıştı İdris Baluken? Herkes burada demokratik siyaset yapmak istedi ve buna izin vermediğiniz zaman, aynı karanlıkları tekrar tekrar bu ülkeye yaşattığınız zaman bu ülke zenginleşmez, bu ülke aydınlığa çıkmaz. Bizim yapmamız gereken bu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Ben son olarak şunu söylemek isterim size: Evet, eğer bunlar olmasaydı, Türkiye şu anda dünyanın en demokratik ve en zengin ülkelerinden biri olurdu.
Benim için niye siyasi yasak isteniyor, biliyor musunuz? Bugün geldi kapatma davasının mütalaası. HDP kapanır, daha önce de kapandı, başka partiler de kapandı. Ne oldu? İnsanları kapatamazsınız ki... Ne oldu? Düşünceleri kapatamazsınız ki... Ne yaparsanız yapın buna ulaşamazsınız. Neden siyasi yasak isteniyor? Savaşa karşı çıkmak haktır, protesto haktır, barışı savunmak haktır. Ne yaparsanız yapın haykıracağız, "Savaşa hayır." dediğim için... Demeye devam edeceğim ama esef duyuyorum.
Evet, beni yasaklayın, beni yasaklayın ama demokratik siyaset yapmak isteyen genç Kürt kadınlarının artık yakasından düşün ve onların siyaset yapmasına izin verin.
Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)