| Konu: | Van ilinde sağlık alanında yaşanan sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 01.02.2022 |
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Kurulu selamlıyorum.
Türkiye'de sağlık ve yaşam hakkı AKP'nin rant ve piyasa odaklı politikalarının tehdidi altındadır. Türkiye'de sağlık sistemi tepeden tırnağa sorunlu durumdadır. Yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşayan milyonların, her geçen gün maliyeti artan sağlık hizmetlerine erişimi de zorlaşmaktadır. Coronavirüs sürecinin açığa çıkardığı gerçeklerden birisi de Türkiye'de işçiden, emekçiden, yoksuldan yana bir sağlık sisteminin olmadığıdır. İnsanlar sağlık hizmeti alabilmek için büyük bedeller ödemek zorunda kalıyor. Ülke nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan yoksul yurttaşlar, bırakın sağlık hizmeti almayı, sağlığa erişemiyor bile. 2014'te Van'ın Gürpınar ilçesi Yalınca köyünde 3 yaşındaki oğlu Muharrem Taş'ın cenazesini torbayla sırtında taşıyan babanın ve daha geçen hafta Çaldıran'da diyaliz hastası çocuğunu sırtında tedaviye götürmeye çalışan babanın kamuoyuna yansıyan görüntüleri AKP'nin sağlık politikalarının açığa çıkan yüzüdür. AKP'nin icat ettiği muayene katılım payı ve ilaç katılım payı gibi düzenlemeler halk için ağır vergilere dönüşmüş durumdadır. İnsanlar hastaneye gitmek yerine, daha ucuz olur diye eczaneden ilaç alıyorlar. Yüzlerce ilaca eczanelerde bile ulaşılamıyor. İmkânı olan birçok yurttaş ilaçlarını kendi koşullarıyla yurt dışından getirmeye çalışıyor. Döviz kuru şokları sonucunda artan fiyatlar nedeniyle ilaca, tıbbi cihaza ve medikale erişim zorlaşmıştır.
Bu kötü ve sorunlu sağlık politikalarının sonunda sağlık emekçileri de sistematik şiddete maruz kalmaktadır. Her sağlık emekçisinin başına bir güvenlik görevlisi koyamayacağınıza göre ancak kolay erişilebilir, ücretsiz, eşit sağlık hizmeti sunumuyla önlenebilir bu şiddet. İktidar sağlık alanını da sömürü alanına dönüştürmüştür. Başta doktorlar olmak üzere tüm sağlık emekçilerini yoksulluk sınırının altında çalışma koşullarına mahkûm eden bu iktidar, doktorlara her beş dakikada 1 hasta muayene etmesini dayatarak hastaları da müşteri gibi pazarlamaktadır. Şehir hastanelerinde, üniversite hastanelerinde ve birçok yerde yaşanan, sağlığın piyasalaşmasıdır, sağlık ticarete dönüştürülmüştür. Engelliler, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar bir de yoksulsa sağlık hizmetine ulaşmaları daha da çok zorlaşıyor.
Değerli milletvekilleri, ülkenin genelinde kötü yönetilen sağlık alanı bölge illerinde daha da berbat durumdadır. Maddi durumu uygun olmayan hastaların çoğu, zamanında teşhis, tedavi ve kontrol hizmetini alamamaktadır. Bölgede, birçok ilde ve ilçede en temel bölümlerde yeterli düzeyde doktor, uzman doktor, nitelikli sağlık personeli, tıbbi teçhizat ve medikal yoktur; cihaz ve kadro eksikliği nedeniyle insanlara aylar sonrasına randevu verilmesi teşhis ve tedavi sürecini daha da uzatmaktadır.
Van'da insanlar günlerce, haftalarca bir randevu alabilmek için uğraşıyorlar, bazı durumlarda en erken altı ay sonrasına randevu veriliyor. Bazı bölümlerde ise randevu almak hiç mümkün olmuyor, insanlar randevu almak için bile torpil arıyor. Randevu alıp muayene olan hastalar bu kez de sonuç gösterebilmek için aylarca uğraşıyor. Sonuç göstermek için günlerce bekleyen hastaların tanı ve teşhis konulması bile aylarca sürdüğü için tedavi süreçleri de uzadıkça uzuyor.
Van'da 2 büyük hastanenin dışında ilçelerde hastane binaları var ancak kadro, tıbbi cihaz ve yeterli malzeme yok. Bu durum, hastalıkların önlenmesi bir yana, doğru teşhis ve tanı konulmasını ve tedaviyi de geciktirmektedir. Van'ın en büyük hastanesi olan Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sadece 3 MR, 5 tomografi, 23 röntgen cihazının olması da izaha muhtaçtır. İl merkezinden 100 kilometre kadar uzakta olan köylerden ve ilçelerden ildeki büyük hastanelere gelmek zorunda kalanlar hastanelerde bir muhatap bulmakta güçlük çekmektedir. Çevre iller hariç, kendi nüfusu 1,5 milyona yaklaşan Van'da, hem üniversitede hem de Bölge Araştırma Hastanesinde hiç kurulmamış ana bilim dalları bulunmaktadır. Kurulmuş olan ana bilim dallarında ise yeterli sayıda uzman doktor olmadığı için birçok yurttaş tedavi olabilmek için Ankara ve İstanbul yollarını aşındırmakta, tedavi süreci aileler ve hastalar için ilave bir eziyete dönüşmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Devamla) - Başka bir sorun da çocuk metabolizma hastalıkları, çocuk kardiyolojisi, çocuk nörolojisi ve çocuk endokrin bölümlerinin olmamasıdır. Van'da, bu bölümlerin olduğu tam teşekküllü bir hastane bir an önce kurulmalıdır. Bölgedeki tıp fakülteleri ve devlet hastaneleri desteklenerek bu sağlık sorunlarına son verilebilir.
Van'da ve bölge genelinde yaşanan en temel sorunlardan biri de deneyimli doktorların bölgede çalışma koşullarının iyileştirilmemesinden kaynaklıdır. Bölgedeki hekimlerin önemli bir bölümü beş yıllık deneyime sahip değildir; zorunlu hizmete alınan doktorların birçoğu mecburi hizmetlerini tamamladıktan sonra ayrılıyorlar. Bu durumun önüne geçmek tüm sağlık emekçilerinin çalışma koşullarını iyileştirmekle mümkündür.
AKP'nin piyasacı sağlık anlayışı topluma her anlamda zarar vermektedir. AKP sağlığa zararlıdır.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Siz dünyaya zararlısınız. HDP dünyayı zehirliyor, sadece Türkiye'yi değil; dünya zehirleniyor.
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Devamla) - Sağlık temel bir haktır, yaşam hakkıyla doğrudan bağlantılıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Devamla) - Bu nedenle bu sorunlar bir an önce çözülmelidir.
"..."(x) (HDP sıralarından alkışlar)