GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:51
Tarih:02.02.2022

HDP GRUBU ADINA MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, İYİ Partinin vermiş olduğu araştırma önergesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Sizleri ve kamuoyunu saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, sonunda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Özelleştirme, bu ülkenin kaynaklarını sermayeye peşkeş çekmekten başka bir şey değildir. Özelleştirmelerin kamunun yükünü hafifletmek yerine kambur üstüne kambur ekleyerek yeni yeni borçlara neden olduğu artık görülen bir gerçektir. Özetle, özelleştirme, menfaat ve çıkar ilişkileri içerisinde halkın vergileriyle patronları, zenginleri beslemek ve yolsuzluğu ve talanı kamu denetiminden kaçırmanın bir yoludur. İşte, bugün üzerinde konuşulan TÜRK TELEKOM bu çarpık sistemin sadece bir örneğidir. TÜRK TELEKOM'un özelleştirilmesini âdeta bir başarı olarak lanse eden iktidarın aradan geçen yıllarda bunun bir kandırmaca ve aldatmaca olduğunu Varlık Fonu yaptığı açıklamayla gün yüzüne çıkarmıştır. Bu önerge bu yüzden önemlidir. Oger Telekomünikasyon AŞ'ye 6,5 milyar dolar bedelle TELEKOM hisselerinin yüzde 55'i yirmi bir yıllığına devredildi ve bu süreç 2026 yılında sona erecek. Varlık Fonu ise hisseleri dört yıl sonra kamuya yeniden devrolacak olan bu şirkete diyor ki: "Biz sizden bunu yeniden satın alalım." Bu şirket gerekli çalışmalarını yapmamış, borcunu ödememiş, kâr ettiği hâlde kazancını yurt dışına kaçırmış, üstüne üstlük altyapı sorumluluğunu yerine getirmemiş ve şimdi, Varlık Fonu, tüm sorumluluklarından kaçan bu şirketi ödüllendirmenin yollarını arıyor. "Varlık Fonu" dediğiniz bu kara delik, şirketleri kurtarmak ve kamuyu fakirleştirmek için mi kuruldu? Görülen o ki amacı tam da bu. Kaldı ki Varlık Fonuna devredilen tüm kamu yatırımlarının da hâli ortada. Kuzuyu aslanın önünden çekip kurdun önüne atınca hayat mı kurtarmış oluyorsunuz? Şimdi, buradan sorulması gereken soru şu: Varlık Fonunu yönetenlerin normal bir zekâ ve muhakemeye sahip kişiler olduğunu düşünürsek bu tarz bir anlaşmanın yapılmak istenmesinin temel gerekçesi nedir? Bu anlaşmayla kim ya da kimler korunmak veya kollanmak isteniyor? Bu ülkede insanlar iş bulamadığı için intihar ediyor, faturasını ödemediği için dükkânını kapatıyor, ısınamadığı için battaniye altında sabahlıyor, evine ekmek götüremiyor, iktidarın kara deliği Varlık Fonu da kalkmış, şirketin menfaatine işlem yapmanın yolunu araştırıyor.

Bu Meclisin görevi, bu ülkede bulunan tüm halkların çıkar ve menfaatlerini korumak ve kollamaktır, dolayısıyla bu önergeyi desteklemek başta Meclisin 1'inci partisinin sorumluluğu ve asli görevidir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)