| Konu: | Ekonomik krize, enerji krizine ve ülkedeki bütün krizlerin AKP iktidarının kötü yönetiminden kaynaklandığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 16.02.2022 |
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; "Türkiye kötü yönetildiği için, kaynakları doğru kullanılmadığı için ekonomik krizle boğuşuyor. Vatandaş 1 ekmeğe, 1 yumurtaya muhtaç." diyoruz; AKP'li milletvekilleri ve AKP'nin Genel Başkanı bunu görmüyor, duymuyor. "Ülkede üretim yok, ülkeye yatırımcı gelmiyor, işsizlik aldı başını gidiyor, ekonomide yapısal sorunlara çözüm bulunamıyor." diyoruz; Cumhur İttifakı'ndan ses yok.
Ekonomik kriz yetmezmiş gibi şimdi de enerji kriziyle karşı karşıyayız. Türkiye'de doğal gazın yüzde 99'u dışarıya bağımlı olarak çalışıyor. Gazı nereden alıyoruz? 2 boru hattıyla Rusya'dan, 2 boru hattıyla Azerbaycan'dan, İran'dan, Cezayir ve Nijerya'dan sıvılaştırılmış gaz alıyoruz. Bu sistemle günlük toplamda 330 milyon metreküp ve daha fazla gazı ülkemiz sağlayabilir. Geçen haftalarda Enerji Bakanlığı İran'dan sağlanan günlük 28 milyon metreküplük gazın kısmen kesildiğini ifade etti. Kış aylarında en yüksek kullanımımız 288 milyon metreküp. Fabrikalara, sanayiye doğal gaz akışını durdurdu Bakanlık, sanayici üretim yapamaz hâle geldi, cumhuriyet tarihinde ilk defa üretime enerji sorunuyla ilgili ara verildi; Türkiye'de AKP iktidarı bunu da gerçekleştirdi.
Bunu depolardan karşılayabilir miydik? Normal koşullarda bunu yapabilirdik. Depolarımız dolu olsa, depo kapasitesi yüksek olsa belki bu sağlanabilirdi. Ancak bir ay önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı "Depolarımız dolu." dese de bunun günlük kullanımı karşılayamayacağını yine kendisi, kendi kelimeleriyle sanayicilere ifade etti. Ancak bu krizde tek sorun İran'dan gaz gelmeyişi değildi, zaten bu da görünüm olarak aldatıcı bir hitabetti. Neden? 330 milyon metreküp alacak gücümüz varsa, 28 milyon metreküpü İran'dan alıyorsak -hadi 30 milyon metreküp diyelim- 280 milyon metreküpü harcamış olsak dahi geriye kalan 20 milyon metreküp gazı kullanım hâlinde alabilecek durumdaydı Türkiye. Peki, nedir buradaki perde arkası olay?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Azerbaycan TANAP'tan günlük 17,3 milyon metreküp bir gaz geliyor; Bakü-Tiflis-Erzurum Boru Hattı'ndan 19,1 milyon metreküp gaz gelmesi lazım ama sadece 7 milyon metreküp geliyor. Neden? Aramızdaki ilişkilerle ilgili bizim bilmediğimiz başka bir şey mi var? Neden 7 milyon metreküpe düşürüldü? Yönetimle ilgili gerçekten yapılması gerekip de yapılmayan, beceriksiz bir tutum mu sergilendi? Rusya'dan Mavi Akım ve TürkAkım'la gaz geliyor. Mavi Akım'dan 47,3 milyon metreküp geliyordu, hepsini alabiliyoruz ama TürkAkım'dan günlük 46,9 milyon metreküp gaz gelecekken 32 milyon metreküp gaz geliyor. Neden? Neden kamuoyuyla paylaşılmıyor?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Neden sadece İran üzerinden bu sıkıntının nedeni açıklanıyor? Bu 2 gaz kaybını toplarsanız, aslında 1 İran yapıyor. Kriz İran'la ilgili değil, kriz yönetimle ilgili. Bu hatların üzerindeki kontratlar özel şirketler üzerinde. Özel şirketler Gazprom'a borçlarını zamanında ödeyemediği için yeterli gazı alamıyoruz. Yani Türkiye, kaynaklarını 5'li çetelere, yandaşlara dağıttığı için. Türkiye'nin, yangın olduğu zaman uçağı yok, gaza ihtiyacı olduğu zaman daha önceden hazırlanmış bir planı yok. Türkiye'yi yönetemeyen AKP iktidarının beceriksizliği ve yandaşları kayırmasıyla, işte bu nedenle Türkiye büyük bir kriz yaşıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Peki efendim.
Biz, bu krizlerin; gıdayla ilgili, tarımla ilgili, sanayiyle ilgili, enerjiyle ilgili, eğitimle ilgili bütün bu krizlerin neden yaşandığını gayet iyi biliyoruz. Nedeni: AKP iktidarı Türkiye'yi yönetemiyor. Bunun için bir tek şey gerekiyor, millet iradesi. Millet iradesinden AKP iktidarı daha fazla kaçamaz, kaçmamalıdır.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)