| Konu: | Arif Şentürk'ün vefatına, Bitlis'in Tatvan ilçesinin düşman işgalinden kurtuluşunun 104'üncü yıl dönümüne, Fırat Çakıroğlu davasına, Osman Çallı'nın serbest bırakılmasına, kadın cinayetlerine, artık kurumsal firmaların bile ikinci el kıyafetler satmaya başladığına, Kredi ve Yurtlar Kurumuna olan borçlarını ödeyemeyen öğrencilere ilişkin İYİ Partinin çözüm önerisine ve TÜİK'in açıkladığı 4'üncü çeyrek iş gücü istatistiklerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 16.02.2022 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Rumeli türkülerinin öncü ismi Arif Şentürk'ü dün kaybetmiştik. Ben merhuma Allah'tan rahmet diliyorum, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Bugün, Bitlis'in Tatvan ilçesinin düşman işgalinden kurtuluşunun 104'üncü yıl dönümü. Ben, bu vesileyle, Bitlisli vatandaşlarımızı selamlıyorum ve yine, bu vesileyle, bağımsızlık mücadelesi veren bütün şehit ve gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum.
Sayın Başkan, dün şehit Fırat Çakıroğlu'nun İzmir 41. Asliye Mahkemesinde görülen bir davası vardı, o sonuçlandı. O davada, üniversite yöneticileri Çakıroğlu'nun katliyle ilgili ihmal veya görevin kötüye kullanılmasından yargılanıyorlardı. Mahkeme, görevi ihmal şeklinde bir kanaate vardı ve dün mahkeme sonuçlandı. Tabii, burada, nihayetinde, mahkemenin kararına diyecek bir şeyimiz yok ancak Çakıroğlu'nun babasının da ifade ettiği gibi -"Benim oğlum gitti ama başka Fıratlar gitmesin." diyor- bu anlamda, üniversitelerin böyle bir terör yuvası olmasına Hükûmetin müsaade etmemesi gerekir; bu konuda daha hassas davranılması lazım. Yani buna yol açan idareciler varsa orada -terör örgütlerinin örgütlenmesine- bunların da mutlak suretle üzerine gidilmesi lazım.
Diğer bir husus, Belçika'da eşi ve hamile kız kardeşinin de aralarında olduğu 4 kadını öldürüp 2 kişiyi de yaralayan ve ömür boyu hapse mahkûm edilen Osman Çallı, cezasının geri kalanını çekmek için iade edildiği Türkiye'de, maalesef serbest bırakıldı. Tabii, bunu anlamak mümkün değil; bunu, böyle bir kararı dünyaya nasıl anlatacaksınız? Yine, bir tarafında, tabii, kadın cinayetleri var. Bu, kadın cinayetleri önlenemeyecek bir şekle dönmüştür. İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmış olması da yine kadın cinayetleri konusunda bir kısım insanları herhâlde cesaretlendirmektedir. Bu konu da mutlak suretle üzerinde durmamız gereken bir husustur.
Yoksulluk bütün boyutuyla devam ediyor. Tabii, biz, "bitpazarı" diye tabir ettiğimiz yerlerde ikinci el eşyaların satıldığını biliyoruz. Ancak, artık kurumsal firmalar bile ikinci el kıyafetler satmaya başladı. İşte bunun son örneği de biliyorsunuz, LC Waikiki, internet sitesinde ikinci el ürün satıyor. Hükûmetin, bunun niye olduğunun üzerinde düşünmesi lazım yani her şeye bir suçlu aramak yerine... "Bizden kaynaklanmıyor, dünyadan kaynaklanıyor. Şöyle böyle..." gibi birtakım şeyler söyleyen veya bu sıkıntıları anlatınca, onlara "yaygara" diyen bir Hükûmet var ancak sefaletin geldiği noktayı ifade etmesi açısından ben çok önemli buluyorum bunu.
Sayın Başkan, diğer bir husus da biliyorsunuz, giderek büyüyen bir sorun var, öğrencilerin Kredi ve Yurtlar Kurumuna olan kredi borçları. Yani şu anda 5 milyondan fazla öğrenci Kredi ve Yurtlar Kurumuna borçlu ve borçluların önemli kısmı da borçlarını ödeyemiyor, hacizle karşı karşıya kalan, icra takibine maruz kalan gençlerimiz var. Şimdi, burada, tabii, Hükûmet bir yandan "nas" diyor, bir yandan "Faizi düşüreceğim." diyor ancak bu yıl sonu itibarıyla 28 bin lira kredi alan bir öğrencinin üzerine Kredi ve Yurtlar Kurumu ilk anda 20 bin lira faiz koyuyor, bir defa.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Dolayısıyla, 28 bin lira aldığı anaparanın ödemesi faiziyle birlikte 48 bin liradan başlıyor ve ödeyemediği her yıl için de cari olan gecikme faizi oranı şu an itibarıyla yüzde 19,2. Bir yandan "Faizleri düşürelim." deyip piyasa faizine müdahale eden bir Hükûmet var ancak kendi tasarrufunda olan bu gecikme faizini de düşürmüyor. Bu da çok önemli bir çelişki. Şimdi, bu sorun büyüyor, bu çocukların şu anda... İşsizlik rakamları da açıklandı -onunla birlikte yine söyleyelim- dördüncü çeyrek işsizlik rakamlarıyla birlikte söylediğimizde; her 3 gencimizden sadece 1'i çalışıyor, 1'inin geliri var. Tabii, o gelirle karnını doyurması ayrı bir şey, borçlarını ödeyebilmesi ayrı bir şey. Dolayısıyla, ülkenin giderek fakirleştiği bir ortamda bu gençlerimizin borçlarını ödeme imkânı yok. Bizim bu anlamda İYİ Parti olarak, bundan bir ay önce Sayın Genel Başkanımızın da grup konuşmasında ifade ettiği bir çözüm önerimiz vardı, bunu mutlak suretle...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Biz, bu çözüm önerimizi Hükûmetin dikkate almasını tavsiye ediyoruz ve kendisine... Hani diyorlar ya bazen "Hep sorunu söylüyorsunuz, çözümü söylemiyorsunuz." diye, şimdi bu sorunun çözümüne yönelik olarak, Sayın Genel Başkanın da ifade ettiği bizim önerimiz şudur: Bir defa, Türkiye'de, genel olarak baktığımızda -dünyadaki araştırmalar da bunu gösteriyor, mesela Habitat Derneğinin araştırmaları var- bizdeki gençlerin yüzde 91,5'unun, bir çalışmaya göre yüzde 95'inin hiçbir sosyal sorumluluk projesinde çalışmadığı ortaya çıkıyor; bu, toplum açısından da önemli bir şey. Bizim buradaki çözüm önerimiz şu: Gençlerimize borçlarının yüzde 10'luk kısmını ödeme zorunluluğu getirelim, bunu da yapılandıralım. Ancak kalan kısmını, Hükûmetin öngördüğü, devletimizin öngördüğü bir kısım sosyal sorumluluk projelerinde çalışılması şeklinde bu borçlarını ödeme imkânı getirelim. Mesela bunlar hangi alanlarda olabilir? Bizim önerilerimiz; eğitim alanında, sağlık alanında, yine toplumsal alanlarda ve çevreyle ilgili hususlarda...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum Başkanım.
...haftada birkaç saat olmak üzere gençlerimize çalışma imkânı verelim, hem toplum bundan faydalansın hem de gençlerimize borçlarını ödeme imkânı getirilsin ve dolayısıyla bir yıllık bir süre içerisinde gençlerimizin bu borçlarını ödemesini kolaylaştıralım.
Yine, bugün açıkladığı 4'üncü çeyrek iş gücü istatistiklerinde geniş tanımlı işsizlik oranının geçen çeyreğe göre bir miktar artarak yüzde 22,5 olduğunu TÜİK bile artık söylüyor. Yani Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine olan güvensizlik ortamında da yüzde 22,5'luk bir işsizlik oranı var. Dolayısıyla bu işsizliği Türkiye kaldıramaz. İşsizliği çözecek ve ekonomideki büyüme sorununu, kapsamlı büyüme sorununu çözecek programları uygulamaya da Hükûmeti davet ediyoruz.
Teşekkür ediyorum.