GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TERÖRİZMİN FİNANSMANININ ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:63
Tarih:07.02.2013

MÜLKİYE BİRTANE (Kars) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın 12'nci maddesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye'de terör algısının, devletin resmî politikaları ve basın aracılığı ile halkı yanıltarak Kürt siyasi hareketi odaklı oluşturulduğu açıktır. Bu nedenle de terör içerikli tüm düzenlemelerde Kürtler için yeni bir mağduriyet doğmaktadır. Bu kanun da Kürt siyasi hareketine karşı ve elbette özünde Kürt halkına karşı başlatılacak olan yeni bir antidemokratik hareketin temelidir. Hukuk devleti ilkelerine, mülkiyet hakkını düzenleyen kanunlara, yargı bağımsızlığına, demokrasiye, ekonomik özgürlüğe tümden aykırıdır.

Söz konusu tasarı fikrinin 26 Ocak 2012'de İstanbul'da düzenlenen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Yargıtay, Adalet Bakanlığı, Mali Suçları Araştırma Kurulu yetkilileri ile cumhuriyet savcıları ve TEM şube müdürlerinin katıldığı Terörün Finansmanıyla Mücadele Çalıştayı toplantısında oluşturulduğu açıktır. O toplantıda yine alınan kararlardan biri, Doğu ve Güneydoğu'daki devlet ve belediye ihalelerinin mercek altına alınması idi.

Şu an cezaevinde tutuklu bulunan binlerce Kürt, dava ile ilgili dosyalarında teröre destek vermekle suçlanıyorlar. Geçen dönem Van Milletvekili olan ve bir yılı aşkın bir süredir henüz mahkemeye çıkarılmadan tutuklu bulunan Sayın Fatma Kurtulan'ın iddianamesinde, Türkiye'de tek günlük Kürtçe gazete olan Azadiya Welat gazetesine abone olması teröre destek suçu olarak yer alıyor. Söz konusu tasarı yasalaşırsa Kürtlerin ne ile karşı karşıya kalacağı açıktır.

Değerli milletvekilleri, Tansu Çiller: "Elimizde PKK'ye yardım eden Kürt iş adamlarının listesi var. Listede 60 kadar isim bulunuyor, devlet PKK'yle olduğu gibi PKK'ye mali destek sağlayanlarla da her biçimde mücadele edecektir." demişti. Şimdi, her gün demokratikleşmeden bahseden bu iktidar, kendi çoğunluğuna dayanarak çıkardığı yasalarla Tansu Çiller'le aynı yerde duruyor, giderek, daha çok benzeşiyor. Terörle Mücadele Yasası gibi bir hukuk garabeti karşımızda dururken bu sefer Kürtlerin emeğine, alın terine, malına, mülküne göz dikmiş bir devlet varlığıyla karşı karşıyayız.

Yıllarca terörizme kaynak aktaran birçok iktidarı gördük bu ülkede. Çetelere, Ergenekon'a intikam tugaylarına, kontrgerillaya, JİTEM'e Hizbullah'a, binlerce Kürdü katleden bu örgütlere devlet kendi kaynaklarıyla finansör olmadı mı? Roboski'de 34 Kürt gencini katleden terörist bir hareket değil de nedir? Aslında, devletin, Kürtlere karşı yürütmekte olduğu ve açıkça devlet terörü olarak nitelendirilebilecek faaliyetleri için harcadığı, Sayın Başbakanın da "Harcanan kaynaklarla bir Türkiye daha inşa edilirdi." ifadesiyle itiraf ettiği harcamaları kontrol altına alınmalıdır yani bu tasarının adı "Devletin antidemokratik faaliyetlerinin finansmanının önlenmesi" olmalı ve içeriği buna göre yeniden hazırlanmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son dönemlerde Suriye'de, Batı Kürdistan'da, Kürtlere saldırılar düzenleyen çeteler Türkiye yardımları ve desteğiyle yönlendiriliyor. Ceylânpınar'dan rahatlıkla giriş çıkış yapılmakta ancak Nusaybin sınır kapısından halkın oradaki akrabalarına yardım etmek istediği durumlarda da "Sınır kapısı kapalı." gerekçesiyle izin verilmemektedir. Nusaybin'den yapılmak istenen yardımlar, tamamen insani yardımlar olup herhangi bir suç veya şiddet unsuru içermemektedir. Ancak

Ceylânpınar'dan Suriye'ye giren çeteler tamamen oradaki Kürtlerin elde ettikleri siyasi statüyü ortadan kaldırmak amaçlı bir çatışma ortamı yaratmaktadırlar.

Kürtlerin yıllardır sürdürmüş oldukları hak ve özgürlük mücadelesi bu tip yasalarla terörize edilmek isteniyor. Eğer gerçekten bu süreçte Hükûmetin çözüme yönelik bir samimiyeti varsa "terör ve terörizm" söylemlerinden vazgeçip "PKK terör örgütüdür." söyleminden vazgeçerek kültürel ve çok kimlikli, sosyal, siyasal bir hareket olarak kabul edilmelidir diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Birtane.