| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 60 |
| Tarih: | 02.03.2022 |
HDP GRUBU ADINA MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Teşekkürler Başkan.
Genel Kurul ve değerli halkımız; evet, gündemimiz, ekonomik krizden en ağır etkilenen güvencesiz, görünmeyen emek; yoksulun her fırsatta koştuğu, onların da yoksulun yardımına koştuğu insanlardan bahsedeceğiz. 6 milyonluk bir nüfus bu. Sokak satıcıları, seyyar esnaflar, sokak müzisyenleri, katı atık toplama emekçileri; evet, 6 milyonluk görünmeyen bir nüfus. Geniş tanımlı işsizlik 10 milyon civarında, çalışan sayısı ise 29 milyon ve bu 6 milyonluk nüfus, 6 milyonluk emekçi bu 29 milyonun içerisinde. Çalışanlara dâhil edilen 6 milyondan fazla da seyyar esnaf var ve bunların sorunlarını bugün gündeme getireceğiz.
6,5 milyona yakın bu insanların, insan topluluğunun çok ağır sorunları var. Seyyar satıcıların bir bölümü belediyelere başvurarak işgaliye, tezgâh ve kıyafet için yüksek meblağlar ödeyerek aldıkları ruhsatla gösterilen yerlerde satış yapabilmekteler. Aynı zamanda, Gelir Vergisi Kanunu'nun 9'uncu maddesinde belirtilen kriterleri taşıyan seyyar satıcılar gelir vergisinden muaf tutulabilmekteler. Hem bu biçimde kısmen kayıtlı olan hem de tümden ruhsatsız, izinsiz çalışmak zorunda olan seyyar esnaf ağır ve zor koşullarda ayakta kalmaya çalışıyor. Özellikle pandemi koşullarında hiçbir destekten ve teşvikten de faydalanamadı bu insanlar.
Ek olarak zabıta baskısı, saldırıları, para cezaları ve hapis cezaları da diğer karşı karşıya kaldıkları sıkıntılar. Seyyar esnaf intihar ediyor; Erzincan'da, Marmaris'te tezgâhlarına el konulması sonucunda insanlar kendilerini yaktılar.
Anayasa'nın 49'uncu maddesi "Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır." diyor. Böylece, seyyar esnafın yaşadığı sıkıntıların çözümü Anayasa açısından da bir zorunluluk.
Yaşanan sorunlara karşı seyyar esnaflar örgütleniyorlar. İzmir'de, üç yıl önce, Seyyar Satıcılar Derneği önderliğinde 30'a yakın seyyar esnaf ve sanatkâr dernek ve kooperatifi İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkârlar Meclisini kurdular. Sonrasında da çalışma genişledi ve Türkiye Seyyar Esnaf ve Sanatkârlar Meclisi kuruldu. Meclis, 11 ilde hâlen çalışmaya, örgütlenmeye çalışıyor. Seyyar esnaflar, Seyyar Satıcılar Derneği; yerel yönetimlerin ve devletin yapamadığını kendileri emekleriyle yapmaya çalışıyorlar.
Sonuç olarak, seyyar esnafın çalışanların çalışma ve yaşam koşullarının belirlenerek iyileştirilmesi, başta belediyeler ve ilgili kurumlarla iş birliği yapılarak sorunlarının çözülmesi için gerekli desteğin sağlanmasını talep ediyorlar, güvencesizliğe karşı sosyal güvenlik talep ediyorlar ve bunun karşısında her türlü yasal düzenlemenin yapılmasını talep ediyorlar. Bizler de bu kanun teklifimizde bunun görüşülmesini talep ediyoruz ve Meclisin bu konuda özel bir sorumluluk üstlenmesi gerektiğini söylüyoruz.
6 milyonluk bir nüfustan bahsediyoruz ve bu 6 milyonluk nüfus, AKP'nin yürüttüğü rant ve soygun ekonomisi sonucunda tümüyle güvencesiz koşullarda yaşamaya mecbur bırakılıyorlar sokaklarda; en son katı atık işçilerinin yaşadığı, en son seyyar esnafların yaşadığı ve en son pandemi koşullarında yine müzisyenlerin, sokak müzisyenlerinin yaşadıkları gündeme geldiğinde hepimiz buna tanık olduk. Bu anlamda, milyonlarca insanın sorunlarının çözülmesi için bu önergenin kabul edilmesini talep ediyoruz.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)