| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 60 |
| Tarih: | 02.03.2022 |
HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında bu kürsüye sağlıkla ilgili her çıktığımızda, problemleri gündeme getirdiğimizde nedense hiçbir araştırma önergesine destek verilmiyor, hep reddediliyor ve bir taraftan baktığımızda, sağlık bu ülkede giderek bir krize dönüşüyor ve bir halk sağlığı sorununa dönüşüyor ve o nedenle yurttaşlar itiraz ediyor, bu iş kolunda çalışan emekçiler, sağlık çalışanları itiraz ediyor ve kurumlara gidip hizmet almak isteyenler, onlar da itiraz ediyor. Çıkan sese engel çıkarıyorlar. Daha bugün Çankaya Kapısı'nın önünde, Meclisin kapısının önünde Ankara Onkoloji Hastanesinin kapanmaması için gelen yurttaşlara öyle bir engel çıkartıldı ki o insanların sesinin duyulmaması istendi.
Kriz ne? Halk sağlığı sorunu olan ne? Az önce de arkadaşımız söyledi, bir taraftan, eğitim aşamasında daha insanlar, bitirmeye yakın, değil TUS'a hazırlanmak, yabancı dil öğreniyorlar yurt dışına gitmek için; giderek sayı artıyor. Neydi? Bu ülkede demek ki gelecekteki sağlık alanında bir yığın sıkıntılar artacak.
Bir diğer konu ne? Yurttaşlar ameliyat günü alamıyor, muayene günü alamıyor. Ameliyat gününü niçin alamıyor? Malzeme yok; üç ay, altı ay sonraya gün veriliyor. Bunun ismi ne? Sağlıkta dönüşüm. Bunun ismi şu: Ya cebinden ödeyeceksin ya özele gideceksin. Hani özelde belli bir fark limiti koymuştunuz? Yok. İsteyen istediği rakamı alıyor; söylenenler artık 30 bin, 50 bin, 100 binle ifade edilen rakamlar. Peki, koruyucu sağlık ne? Unutulmuş, bitmiş. En çok gördüğümüz ne? Sağlıkta şiddet. Her şiddet sonrası kınama yapılıyor, sosyal medyada bir şeyler gündeme getiriliyor, unutuluyor. Ve neydi? Bu Mecliste biz burada hekim ve sağlık çalışanlarına ilişkin bir düzenleme yapmaya çalışmıştık, "Bitti." demiştik, bitmedi. Şimdi, Tıp Bayramı geliyor, kalkıp konuşacağız ve hekimler "Grevdeyiz." diyor, sağlık emekçileri "Grevdeyiz." diyor, "Bu çalışma şartlarında ne çalışabiliriz ne sağlık hizmeti sunabiliriz." Onlar da görülmüyor, engelleniyor ve ne oluyor? Tekrar kaos şeklinde bir düzenleme çıkartılıyor, "Hiçbir şey yapamazsınız, ben her şeyi biliyorum."
Ve medikal sektörü... Ya, ülkeyi öyle bir borçlu hâle getirdiniz ki şimdi artık yurt içinde borçlusunuz. Medikal şirketleri üniversitelere malzeme vermek istemiyor, medikal şirketleri kamu hastanelerine malzeme vermek istemiyor. Açın, istediğiniz kamu yöneticisine sorun; ihalelere artık medikal firmaları girmiyor, kiminde otuz ay, kiminde on üç ay ödeme yapılmıyor ve gelinen aşama da ne? "Gel, pazarlık edelim." Pazarlığa gelmezse "Hadi gidin vergi denetlemesine, hadi defterlerini alın, ceza kesin."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Neydi? "Gelin, anlaşın, yüzde 25'ine çizgi çekin." Ve anlaşma oluyor, yüzde 25'ine çizgi çekiliyor; işte, 3'üncü ay şu kadar ödeme yapılacak, 6'ncı ay şu kadar ödeme yapılacak. Sayın Nebati de açıkladı, Sağlık Bakanı da açıkladı bu konuda anlaşma yapmışız. Şimdi, medikal firmalar diyor ki: "Tekrar, paramız verilmiyor, hazirana öteleniyor." Bu nedir? Bu getirdiğiniz "Ben ödemem, ben istediğimi yaparım." Peki, yansıması nedir? Özele git, cebinden öde. Yansıması nedir? Kredi çekmişsen faizini ver. Yansıması nedir? KDV'sini ver, vergisini ver, personel maaşını ver, elektriğini ver, yakıtını ver. Ama vatandaşın yoksullukla, açlıkla her gün hastalandığı, koruyucu sağlığın ötelendiği bir durumda sadece yataklı hizmetler düşünülüp parası olanlara hizmet düşünülmekte. Sonuç ne? Halk sağlığı sorunu. Sonuç ne? Parayı vermeyen, giderek yoksullaşan, sistemde mobbingi olan ve şiddete davetiye çıkartan, giderek cinayete dönüşen bir sürece dönüyor.
Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)