| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 61 |
| Tarih: | 03.03.2022 |
CHP GRUBU ADINA UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Rusya'nın uluslararası hukuka aykırı olarak Ukrayna'nın egemenliğine yönelik silahlı saldırısını Cumhuriyet Halk Partisi olarak kınıyoruz. Derhâl ateşkes sağlanmasını, bu işgalin bitirilmesini ve Ukrayna'daki yurttaşlarımızın sağ salim tahliyesini diliyoruz. Bu vesileyle tahliyeler ve insani yardım amacıyla kriz bölgesinde özveriyle görev yapan Dışişleri, AFAD, Kızılay, belediyelerimiz ve kamu kurumlarımızın tüm çalışanlarına minnetimizi iletmek isterim.
Değerli arkadaşlarım, Türkiye bu krize son derece hazırlıksız ve son derece öngörüsüz yakalanmıştır. Tam Rusya'nın Ukrayna'ya saldırılarının başladığı gün AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika turundaydı. Dışişleri Bakanı nerede? O da Kazakistan'da. Savaş kapıyı çalmışken bu ziyaretlerin ertelenmemiş olması büyük öngörüsüzlük ve zafiyettir.
Bir başka hatalı davranış ise güvenlik zirvesidir. Kim var güvenlik zirvesinde? AK PARTİ yöneticileri. Kim yok? Dışişleri Bakanlığı. Devlet böyle yönetilmez, yönetilirse de onun adı "hukuk devleti" olmaz, "parti devleti" olur değerli arkadaşlarım.
İktidarın Ukrayna krizinde izlediği politikalar çelişki ve tutarsızlıklarla doludur. Bir yandan diyor ki Erdoğan: "NATO ve AB, Hacivat ve Karagöz cümbüşünden vazgeçmeli, kararlı adımlar atmalı." Ama diğer yandan, bir ülkenin egemenliğini yok sayan, tankla topla işgale başlayan ülke ile saldırının mağduru olan ülkeyi eşit kefelere koyuyor.
Yine, Batı'yı etkisiz kalmakla suçlayan Erdoğan, Avrupa Konseyinde Rusya'nın saldırgan tutumu nedeniyle üyelik haklarının askıya alınması için çekimser oy kullanıyor. Hele hele bu çekimser oyun Dışişleri Bakanı tarafından "Rus vatandaşların AİHM'e gitme yolu kapanmasın diye böyle davrandık." diye savunulmaya çalışılması başlı başına skandaldır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının uğradığı hak ihlalleriyle ilgili "O mahkemeyi tanımam." diyenlerin, Rus vatandaşların AİHM'e gidebilmesi için gösterdiği çaba gözlerimizi yaşartıyor doğrusu. Yani neresinden baksanız öngörüsüzlük, çelişki ve tutarsızlıktan ibaret bir dış politika.
Yaşanan bu savaş hâli, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin hem Türkiye'nin hakkı, hukuku hem de bölgemizin barış ve huzuru için ne kadar öneme sahip olduğunu hepimize gösterdi. Daha bir yıl öncesine kadar "Montrö ne kazandırdı ne kaybettirdi, sadece Boğaz'ı bağlar, Kanal İstanbul'u bağlamaz; gerekirse savaş gemileri Kanal İstanbul'dan geçebilir." diyenlerin, "İstanbul Sözleşmesi'nden çıktığımız gibi Montrö'den de çıkabiliriz." diyenlerin "Boğazlardan para kazanamıyoruz." diye Montrö'yü küçümseyenlerin bugün o sözleşmenin mimarı Büyük Önder'imiz Mustafa Kemal Atatürk'ü hepimizden daha fazla sahiplenmeleri çok güzel, çok iyi ama yetmez; bugün Montrö'yü dilinden eksik etmeyenlerin yapması gereken 2 şey daha var:
1) "Montrö diplomatik zaferdir, tartışmaya bile açılmamalı." diyen 104 emekli amiralin hakları eksiksiz iade edilmeli. Lojmanından atılan, yaşına, sağlık durumuna bakılmaksızın yaka paça hapse konan ve hâlâ yargılanmakta olan bu vatansever askerlerden derhâl özür dilenmeli, dava düşmeli ve tüm hakları iade edilmelidir.
2) Kanal İstanbul ihanetinden artık vazgeçilmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - Buyurun.
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, tahliyeler konusunda Türk Hava Yollarının yaptığı fırsatçılığı bu millet hiç unutmayacak. Cumhurbaşkanının 13 makam uçağına sahip olduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarının 5 bin-6 bin lirayı bulan fahiş bilet fiyatları nedeniyle Ukrayna'dan çıkamamış olması bu iktidarın ayıbıdır.
Şimdi, deniliyor ki: "Romanya'ya geçip oradan Türk Hava Yollarıyla ücretsiz getiriyoruz." Öyleyse yapmanız gereken, kendi imkânlarıyla gelebilen vatandaşlarımızın bilet ücretlerinin eksiksiz iadesidir. Ayrıca, bu tür krizlerde Dışişleri Bakanlığının tahliyelerde harcaması için bütçesine özel kalem konulmasını da Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak talep ediyoruz.
Bir de tabii işin ekonomik cephesi var. Rusya'ya yönelik uluslararası yaptırımlar, savaş nedeniyle tedarik zincirinde yaşanacak sıkıntılar Türkiye'yi yakından etkileyecek -en düşük zarar, tahminî 20 milyar dolardan başlıyor- turizm etkilenecek, ihracatımız etkilenecek, ithalatımız etkilenecek, en çok da enerji kaynaklarına erişimimiz pahalanacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Bu krizden zarar görecek tüm sektörlerimize ve yine tırmanan enflasyonun altında ezilen vatandaşlarımıza mutlaka ama mutlaka kapsamlı bir destek paketi hazırlanmalıdır.
Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)