GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:61
Tarih:03.03.2022

AK PARTİ GRUBU ADINA OĞUZHAN KAYA (Çorum) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; teklif sahibi olduğum 314 sıra sayılı Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Ülkemizde nükleer enerji alanındaki çalışmalar 1956 yılına dayanmaktadır. Bu yılda Uluslararası Atom Enerji Ajansının kurucu üyesi olmakla beraber, 1957 yılına gelindiğinde Atom Enerjisi Komisyonunu oluşturduk. Atom Enerjisi Komisyonu, 1960'lı yıllarda, araştırma reaktörlerimizin kurulumu, Akkuyu ve Sinop dâhil olmak üzere nükleer santrallerimizin kurulacağı sahaların seçimi, insan kaynağının oluşturulması için eğitim altyapımızın oluşturulması gibi pek çok önemli çalışmaları hayata geçirdi. 1982 yılına gelindiğinde de nükleer enerji altyapımızın gelişimini sağlamak ve nükleer güç santrallerini kurmak için Atom Enerjisi Komisyonu yeniden yapılandırılarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu yani TAEK kurulmuş oldu. TAEK, 1982'den 2018 yılına gelinceye kadar hem nükleer enerji alanında AR-GE yapan, radyoaktif atık yönetimini gerçekleştiren ve araştırma reaktörlerimizi işleten hem de nükleer enerji ve yoğunlaştırıcı radyasyon alanında düzenleme ve denetleme yapan bir kurum olarak faaliyetlerini sürdürdü. 2018 yılına gelindiğinde de uluslararası alanda kabul gören son dönem nükleer güvenlik standartlarını idari yapımıza aktarmak, taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalardaki yükümlülüklerimizi yerine getirmek ve nükleer enerji alanında ülkemizdeki hukuki çerçeveyi bir adım daha ileriye taşımak için nükleer enerji alanında yeni bir düzenleme yapma ihtiyacı hasıl oldu. Bu bağlamda, TAEK'in düzenleyici, denetleyici fonksiyonu ile nükleer enerji ve radyasyon uygulamaları alanındaki faaliyet gösteren yapısının birbirinden ayrılması için çalışmalar başlatıldı ve 2/7/2018 tarih ve 702 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle Kurum kurulmuş oldu. Radyoaktif atık yönetimi, AR-GE faaliyetleri ve diğer radyasyon faaliyetleri TAEK bünyesinde kaldı ve sonrasında yapılan bir dizi düzenlemeyle de TAEK, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu, kısaca "TENMAK" adı altında yeniden yapılandırıldı. Ancak hepimizin malumu olduğu üzere, Anayasa Mahkemesinin 30/12/2020 tarihli kararıyla 702 sayılı Kanun Hükmünde Kararname iptal edilmiştir.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; nükleer güç santralleri uzun soluklu projelerdir. Bu nedenle, bu projeler güçlü ve istikrarlı yönetim, sağlam bir hukuki altyapı ve yetişmiş insan gücüyle yapılır. Ülkemizde kurulan geçmiş bütün hükûmetler de son altmış beş yılda nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılmasını ve faydalanılmasını bir devlet politikası olarak uygulamışlardır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, AK PARTİ hükûmetlerinin de gösterdiği çabayla, nükleer enerji hedefimizin gerçekleşmesine geçmişte olmadığı kadar yakınız. 2010 yılında, geçmişten ders alarak Rusya Federasyonu'yla Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projemiz için bir anlaşma imzalanmış, bu anlaşma kapsamında ilk reaktörün 2018 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla temeli atılmıştır. Şu an 4 ünitede inşaatın devam ettiği Akkuyu Nükleer Güç Santrali, dünyanın en büyük nükleer santral şantiyesidir. Akkuyu sahasında 20 binden fazla işçi çalışmaktadır. İnşallah, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin ilk ünitesi cumhuriyetimizin 100'üncü yılında işletmeye alınacak, birer yıl arayla diğer üniteler de işletmeye alındığında Türkiye'nin toplam elektrik gücünün yüzde 10'u Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nden karşılanacaktır.

Nükleer enerji, işletme sırasında karbon salımı yapmaz; sera gazı emisyonlarını önlemede de ön plana çıkmaktadır. Bugün Avrupa'da 10 ülkede nükleer enerjinin yeşil ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı olarak kabul edilmesi için Avrupa Birliği Komisyonuna bir teklif verilmiş, Avrupa Birliği Komisyonu da bu teklifi kabul etmiştir. Yani Avrupa Birliği nükleer enerjiyi 2050 yılı "karbon nötr" hedefi için hem yeşil hem de sürdürülebilir bir yatırım olduğunu kabul etmiştir.

MURAT BAKAN (İzmir) - Doğru değil, doğru değil. Avrupa Birliğine hangi ülke nükleer santral yapıyor?

OĞUZHAN KAYA (Devamla) - Fransa geçtiğimiz haftalarda 17 nükleer reaktör yapacağını açıkladı. ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Güney Kore gibi ülkeler yeni nesil nükleer reaktör tasarımı için AR-GE çalışmaları yapmaktadır. Şu anda, dünyada, 440 nükleer reaktör işletmede, 52 reaktör ise inşa hâlindedir. AK PARTİ olarak hedefimiz, ülkemizin güçlü, rekabet edebilir, güvenilir, sürdürülebilir bir enerji altyapısına sahip olmasını sağlamaktır. Nükleer santrallerimizle bu hedefi gerçekleştirmede önemli bir adımı ülkemiz adına atmaktayız. Nükleer enerji, ülkemiz için bir tercihin çok ötesinde bir anlam ifade etmektedir. 2004 Protokolü'yle önemli ölçüde değişikliğe uğrayan Paris Sözleşmesi'ne taraf devletlere protokolle bazı hususlarda düzenleme yapma konusunda birtakım yükümlülükler gelirken bazı konularda da takdir yetkisi tanınmıştır.

Kıymetli milletvekilleri, bu bağlamda, genel itibarıyla söylemek gerekirse kanun teklifimiz 3 ana esasa dayanmaktadır. İlk esasa göre, kanun teklifimizde, Nükleer Düzenleme Kurumumuzun yetki ve sorumlulukları, nükleer düzenlemeye tabi hususlar, yetkilendirme konuları, idari ve cezai yaptırımlara ilişkin hükümlerin yer aldığı ayrı bölümler bulunmaktadır. İkinci olarak ise nükleer enerji alanındaki hukuki sorumluluklarla ilgili hükümleri içeren düzenlemeler, işletenin münhasır kusursuz ve miktar, zaman açısından sınırlı sorumluluğu, sigorta ve teminat yükümlülükleri, Nükleer Zarar Tespit Komisyonunun yükümlülükleri düzenlenmiştir. Son olarak da radyoaktif atık ve işletmeden çıkarma yönetimine ilişkin hükümler, ülkemizin radyoaktif atık politikasını ve stratejisini belirlemede yetkilendirilen kişilerin ve devletimizin sorumlulukları yer almakta, radyoaktif atıklara ilişkin özel hesaplar düzenlenmektedir.

Hazırlanan kanun teklifiyle, Türkiye Cumhuriyeti egemenlik alanı dışında yürütülen bir faaliyet sırasında ortaya çıkmış olan radyoaktif atıkların Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisine sokulması yasaklanmıştır. Ülkemizde yürütülen faaliyetler neticesinde ortaya çıkan radyoaktif atıkların bertarafının yetkilendirilmesi Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumuna (TENMAK) verilmiştir. Radyoaktif yönetiminde ve işletmeden çıkarmaya ilişkin kurulacak özel hesaplar ve bu hesaplara yapılacak katkı payı, ödemelerin nasıl belirleneceği, bu hesaplara yapılacak katkı payı ödemelerinin neler olduğu, hesapların gelirleri, işleyişine ilişkin hususlar ile özel hesapları yönetmekle görevli Hesaplar Yönetim Kurulunun oluşumuna ilişkin düzenlemeler de kanun teklifinde yer almaktadır.

Teklifle, nükleer santral işletmenin nükleer tesisinde ya da nükleer maddelerinin taşınması esnasında meydana gelen bir nükleer hadiseden kaynaklanan zararlardan kendisinin, personelinin ve tesisle ilgili teknoloji, mal ve hizmet sağlayanların herhangi bir kusuru olup olmadığına bakılmaksızın, münhasıran kusursuz sorumlu olacağı esası miktar-zaman açısından belli sınırlar dâhilinde kabul edilmiş, sorumluluğun sigorta ve diğer mali güvenceyle teminat altına alınma zorunluluğu öngörülmüştür.

Kanun teklifi kapsamında, uluslararası nükleer sorumluluk hukukunun temel prensiplerinden bir diğeri olan "işletenin sorumluluğunun miktar bakımından sınırlandırılması" ilkesi kaleme alınarak işletenin nükleer hadiselerden doğan nükleer zararlar için hukuki sorumluluğu 700 milyon euro miktarıyla sınırlandırılmıştır.

Teklifte, "zorunlu mali güvence" ilkesi kapsamında işletenin yükümlülükleri düzenlenmiş, böylelikle nükleer zarara neden olabilecek faaliyetler, daha yürütülmeye başlamadan önce, risklerin, nükleer tesisi işleten tarafından mali teminat altına alınması sağlanmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti'nde kurulacak ve işletilebilecek nükleer tesisler ve nükleer tesislere ilişkin nükleer maddelerin taşınması, faaliyetler için kanun teklifinin şart koştuğu şekilde sigortalanabilmesi için nükleer sigorta havuzu kurulması da öngörülmüştür. Bir nükleer hadiseden doğan nükleer zararın tespiti, tazminatın belirli bir öncelik sırasına göre paylaştırılmasıyla ilgili sürecin de belirlenmesi için Nükleer Zarar Tespit Komisyonunun kurulması da kanunda öngörülmüştür.

Kanun teklifiyle, Nükleer Düzenleme Kurumunun ihtiyaç duyacağı her türlü analiz, danışmanlık, gözetim, inceleme, araştırma, muayene, test, eğitim ve sertifikalandırma gibi teknik destek hizmetlerini sağlamak amacıyla payların en az yüzde 51'i Nükleer Düzenleme Kurumuna ait olmak üzere Nükleer Teknik Destek Anonim Şirketinin (NÜTED) kurulması da öngörülmüştür. Teklifle nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin hapis cezalarına, idari ve adli para cezalarına ilişkin düzenlemelere de yer verilmiştir.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; tüm milletvekillerimize, gerek Çevre Komisyonundaki gerek Enerji Komisyonumuzdaki milletvekillerimize kanun teklifimize vermiş oldukları olumlu katkılardan, eleştirilerden dolayı teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)