| Konu: | İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç ile Manisa Milletvekili Özgür Özel'in yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 04.03.2022 |
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri, tabii, bizim burada barışçıl uzlaşıyla ülkemizin meselelerini müzakere etmemiz her şeyden daha önemli.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Savaş mı var sanki ya!
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Açıkçası, bu anlamda bütün siyasi parti grupları olarak genel anlamda ülkemizin bütün meselelerine müzakereci, barışçıl bir anlayışla yaklaştığımıza inanıyorum ve genelde de bu şekilde çalışmalarımız yürüyor.
Onun dışında, tabii, sayın hatiplerin, Grup Başkan Vekillerimizin değerlendirmeleri oldu, saygı duyarım. Ancak özellikle bir mukayese yapacaksak, hem dün ve bugün hem Türkiye'nin diğer dünya ülkeleri ve bölgeleriyle pahalılık, millî gelir, refah, satın alma, risk primleri itibarıyla bunları değerlendirme yapacaksak belirli ortak parametreler üzerinden yapılması lazım. Yani bir mesele...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Özkan.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Elbette, burada diğer Grup Başkan Vekillerinin bahsettiği hususlar da -gübrenin fiyatının artışı noktasında, mazot fiyatının artışı noktasındaki değerlendirmeleri- doğru, objektif değerlendirme zaten tespitlerdir; orada bir itirazımız yok. Zaten Eski, Antik Çağ'dan beri demokrasiyle ilgili yapılan değerlendirmelerde şu soru sorulur: Bir ayakkabının ayağı sıktığını giyen mi bilir, satan mı bilir? Bunun dünyada cevabı tektir ve giyen bilir. Bu anlamda, çiftçilerimizin ve vatandaşlarımızın küresel anlamda emtia fiyatlarındaki artışa bağlı... Yani Kanada'daki, Amerika'daki, Almanya'daki, Rusya'daki, Çin'deki çiftçilerin de bu maliyet artışlarından etkilendiğini hatırda tutmak lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Son olarak, risk prim oranı itibarıyla 2002'de yüzde 15 seviyelerinde olan bu oran, 2010'lu yıllarda 4'lere düşmüş, risk primi daha sonra yüzde 8'lere çıkmış ancak bundan yirmi yıl evvel yüzde 15'ler seviyesinde olan bir risk prim oranından bahsediyoruz.
Yine, ülke olarak satın alma gücü itibarıyla bugün dünyanın 13'üncü ülkesiyiz. Bu, ülkemiz açısından bir şanstır. Niçin? Hani "cennet vatan" diye tabir ettiğimiz ülkemizin yer altı, yer üstü kaynaklarıyla bir tarım ülkesi ve bu tarımını berekete dönüştüren bir ülke olması hasebiyle verimli bir ülkedir.
Bu anlamda, değerlendirmeleri tek bir parametre üzerinden yaparsak uluslararası alandaki mukayeseyi çok daha doğru yapabileceğimize inanıyorum. Yani 3 kişi konuşurken birisinin Fransızca, birisinin İngilizce, birisinin Almanca konuşarak anlaşması mümkün değil. Mademki onu konuşuyoruz, tek bir dil üzerinden, Türkçe üzerinden farklı meseleleri değerlendirirsek aynen ekonomide de doğru rakama ulaşabileceğimize inanıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.