| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 04.03.2022 |
HDP GRUBU ADINA ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Tabii, zeytinle ilgili en güzel şiirler iki gündür söyleniyor burada. Ben de "Zeytin gözlüm sana meylim nedendir" şarkısını söylemek isterdim ama inanın sesim hiç güzel değil, vallahi kimse kalmaz burada. O yüzden burada bırakalım.
Tabii, işin şakası bir tarafa, konu ciddi arkadaşlar ve ben şuna inanıyorum -deneyimlerimiz de onu gösteriyor en azından bu dönem içerisindeki vekilliğimiz esnasında- bu yönetmelik kişiye özel çıkarılmış bir yönetmeliktir. Şimdi, bunu nereden biliyoruz? Biz, Ekim 2020 tarihinde Maden Yasası'nda birtakım değişiklik görüşmesi yaptık ve orada, Komisyonda görüşmeler yapılırken -zaten kamuoyunun yığınla tepkisi varken kanuna ve düzenlemeye- bir 6'ncı madde hikâyesi getirildi; meşhurdu o tarihte, şimdi dönüp hafızasını yoklayanlar hatırlar. Ve burada madenlik alanlara komşu parsellere, ormanlık alanlara, zeytinliklere ve benzeri tarım alanlarına tesis kurulmasıyla ilgili bir maddeydi bu. Tabii, dedik ki: "Ya, bu kadar tartışmanın arasında zaten diğer maddelerle ilgili yoğun bir kamuoyunda tartışma varken ne diye bunu getirdiniz?". Kem küm derken işin arka planını araştırdık, meğer bir şirketin yani bir şahsın böyle bir sorunu varmış, o sorunu çözmek için kanuna madde koyuyorlar yani bir kişi için kanun çıkarıyoruz. Dedik: "Bu olmaz ya, mümkünatı yok böyle bir şeyin ve biz bunu kabul edemeyiz." Akabinde, yine kamuoyundaki tepkiler nedeniyle bu çıkarıldı.
Şimdi, bu yönetmeliğe de baktığınız zaman, yönetmeliğin içeriğine, muhteviyatına baktığınız zaman, bu yönetmelik de aynı bir kişiyi kapsayan bir yönetmelik. Demek ki bir kişinin böyle bir ihtiyacı var ve buna yönelik kanun çıkarılıyor ya da yönetmelik çıkarılıyor. Şimdi, şöyle bir anlayış var yani AKP iktidarı bu şekilde bakıyor meselelere: Kanunların kapsayıcılığı, toplumsallığı, geneli ilgilendirmesi falan, bunların hiçbirinin önemi yok. Ranta hizmet ediyorsa, çıkara hizmet ediyorsa, yandaşa hizmet ediyorsa kişiye özel kanun da çıkar, yönetmelik de çıkar. Zaten şöyle bir bakış açısı var AKP iktidarının: Devleti şirket olarak görüyor. Demedi mi zaten Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı "Ben şirket gibi yöneteceğim bu ülkeyi." diye? Devleti şirket gibi gören anlayış şirketlerin talanı karşısında topraklarını, doğasını, ormanını, zeytinliklerini savunan halka karşı ülkenin polisini ve jandarmasını şirketlerin bekçisi olarak görüyor. Yasaların, Anayasa Mahkemesinin, idare mahkemesinin iptal ettiği yönetmelikler ve kanunlar karşısında milletvekillerini de şirketlerin vekili olarak görüyor. Niye? "Getiririm Meclise, nasıl olsa oradan çıkarırım eğer iptal edilirse." diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ALİ KENANOĞLU (Devamla) - Yani şirketlerin vekili olarak görüyor. Bu anlamıyla bu anlayışı tümden reddediyoruz arkadaşlar, tümden reddediyoruz. Biz, halkın vekilleri olarak şirketlerin değil, halkın çıkarları doğrultusunda kanunlar çıkarılmasını, yönetmelikler hazırlanmasını savunuyoruz ve bunun mücadelesini veriyoruz. Biz şirketlerin vekili değiliz, halkın vekiliyiz ve halkın vekili olmaya da devam edeceğiz. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)