| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 63 |
| Tarih: | 05.03.2022 |
HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi ilk açıklandığında, bu sürece girildiğinde ülke her açıdan daha rahat yaşanabilecek bir ülke olacaktı; demokrasi, özgürlükler, düşünce ve ifade özgürlüğü, yerel yönetimler her şey daha güzel olacaktı ve en büyük temenni de şuydu: "Ekonomiyi ben biliyorum, bürokrasiye gerek yok; ekonomi uçacak, yurttaş gelişecek, hayat pahalılığı bitecek." Kırk dört ay geçti, ekonomiyle ilgili geldiğimiz aşama... Dün, biz bir zam raporu açıkladık HDP olarak. TÜİK rakamlarıyla, bu başkanları değişen, istenilen sonucu vermeyen TÜİK rakamlarıyla ne hâlde olduğumuzu sizinle paylaşmaya çalışacağız ve bunun araştırılması gerekir. Zam, zam, zam. İşçi "Maaşıma zam." dediğinde, memur "Maaşıma zam." dediğinde, emekli "Maaşıma zam." dediğinde, öğrenci "Benim daha iyi geçinebilmem için burs istiyorum." dediğinde çıt ses yok; tam tersine engel var, tam tersine baskı var ama hayat pahalılığına gelince zamlar artık sabah ile gece arasında fark etmekte. Ve nitekim öyle bir hâle geldik ki zam rakamları üç haneli rakamlarla ifade ediliyor. Yüzde 10, yüzde 20 değil yüzde 200, yüzde 300, bazı kalemlerde -birazdan söyleyeceğim- yüzde 909; bunu TÜİK söylüyor, Türkiye İstatistik Kurumu söylüyor. Ve geldiğimiz aşamada bazı başlıkları paylaşmak istiyorum.
Her fatura gösterdiğimizde itirazlar yükseliyordu, her faturayla ilgili düzenleme yapılmaya çalışılıyordu; faturalar düzeltilemiyor. Neydi? Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi oluşturulduğundaki elektrik fiyatları ve bugünkü elektrik fiyatları arasında yüzde 221; doğal gazda yüzde 141... Ve öyle bir hâle geldi ki kış şartlarında Ağrı'da, Erzurum'da, Van'da insanlar ısınamadıkları için tek odaya sığındılar, tek odada soba yaktılar, kimi yerde yaşamlarından oldular o duman altında. Kimi yerde haberlere şöyle geçti: "Isınamadığı için donduğundan dolayı yaşamını yitirmiştir yurttaş." Bunlara biz kulaklarımızı tıkıyoruz. Peki tüp gaz? Yüzde 175. Yoksul, tek yaptığı aşını kaynatmak olan bir süreçte bununla karşı karşıya.
Peki gıda? Bizim insanları korumamız lazım, beslememiz lazım daha sağlıklı günlere gitmesi için. Un fiyatları yüzde 190 ki nitekim bu Rusya-Ukrayna meselesinden dolayı dünden itibaren fiyatlar daha da uçtu, herhâlde ekmek bir aya kalmaz 5 liraya çıkmış olacak. Hani koruyacaktınız? En temel şey. Bulgur, mercimek, hepsi yüzde 200'lü rakamlarla ifade ediliyor; makarna, yüzde 200'lü rakamlarla ifade ediliyor. Rusya-Ukrayna krizi sonrası ve hele son dönemdeki şeyler... Ya, patlıcanda TÜİK'in rakamlarına göre Cumhurbaşkanlığı sistemi geldiğindeki ilk dönem ile şimdiki arasındaki fark yüzde 737, yüzde 737! Peki, insanlar nasıl beslenecek?
Peki, siz ne yapıyorsunuz? "Asgari ücreti artırdık." Yoksulluk sınırının altında, derin yoksulluk; açlık sınırının altında artık insanlar aç, perişan. Neydi çözüm? Kur korumalı mevduat hesabı; yurttaşların dövizi var, altını var, altın korumalı mevduat, dolar korumalı, euro korumalı mevduat. Ya, artık öyle bir oldu ki un korumalı mevduat, öyle bir hâle geldik ki benzin korumalı mevduat, makarna korumalı mevduat; bu hâle getirdiniz ülkeyi. Sizin korumanız gereken yurttaşın kendisi; insanı korumanız lazım, insan korumalı bir sisteme dönüşmek lazım. Bunu yapmadığınız zaman "döviz" dediğinizde, "altın" dediğinizde yoksulluğu artırmakta, daha da dibe sokmaktasınız. Bizim insanları korumamız lazım. Bahane ne? Dış kaynaklı. İktidarların görevi, dış kaynağı önlemek, yoksa her zaman kaynaklar bulunur; iktidarların görevi, riskleri önlemek, gelip, oturup, ayaküstü atıp "Bizden kaynaklanmadı, dışarıdan geldi..." İktidarların bunu öngörmesi ve bu riski az bir şekilde atlatabilmek için yurttaşlara bir çözüm bulması lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Bir diğer konu, eğitim. Ya, ilk övünülecek neydi? Kitaplar bedava, evet ama şu anda ana sınıfından üniversiteye kadar bütün öğrenim paralı; her yer paralı. Aileler kredi çekiyor öğrencinin okul masrafını vermek için. Servis ücretleri, artık kimse servis ücretini ödeyemiyor. Eğitimi bu aşamaya getirdiniz ve diyorsunuz ki: "Tablet kullanın, akıllı telefon kullanın, bilgisayar kullanın." Zaten bunlara girmek istemiyorum.
Peki, sağlık... Yüzde 909 oranında artan fiyatlar var sağlıkta ve sağlıkta öyle bir hâle gelmişiz ki ameliyatlar yapılamıyor. Ne deniyor? "Sağlıkta dönüşüm; git özele, git özelde ameliyat ol." İnsanlar özelde ameliyat olmak için tekrar kredi çekiyor. İlaç yok, ilaç; ilaç fiyatları arttığı için insanlar ilaç alamıyor.
Biz ne diyoruz Halkların Demokratik Partisi olarak: Bahane üretmeyin; gelin, bu sorunları hep beraber çözelim, araştıralım gerçek yurttaşlar için.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)