| Konu: | Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 63 |
| Tarih: | 05.03.2022 |
DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 20'nci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, bugün görüştüğümüz kanun teklifi, AKP'nin vatandaştan ne kadar koptuğunun net bir göstergesidir. AKP suni gündemlerle vatandaşı da Meclisi de oyalarken, vatandaşın gündeminde ise yoksulluk ve ekonomik kriz vardır. Ülkemiz, cumhuriyet tarihinin en derin siyasi ve ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır. AKP iktidarının ülkemizi sürüklediği bu noktada vatandaş ekonomik bir bunalım içerisindedir.
Ülkemiz, tarım ve hayvancılıktan sanayiye, ticaretten teknolojiye üretim yapamaz hâle getirilmiştir. Ülkemizin mülteci krizleriyle sosyal ve toplumsal yapısı bozulmuş, dış politikası iflas etmiş, gençlerden doktorlara, avukatlardan öğretmenlere kadar milyonlarca insanımız yurt dışında yaşama planları yapar hâle getirilmiştir. Ağır bir enflasyonu vatandaşı sırtına yükleyen AKP, yandaşlarına, saray ahalisine, eş dost akrabasına ise lüks ve şatafatlı bir yaşam sunmuştur.
"Bizden önce yağ, ekmek, şeker kuyrukları vardı." diyen, İkinci Dünya Savaşı zamanı dünyadaki kıtlık yıllarını, Kıbrıs Harekâtı sonrası uygulanan ağır ambargo zamanlarını örnek gösteren AKP; 21'inci yüzyıl Türkiyesine her gün yeni bir kuyruk eklemektedir. Bugün Edirne'den Kars'a kadar her şehirde ucuz ekmek kuyrukları vardır. İnsanlar karda kışta 1 lira ucuza ekmek alabilmek için saatlerce kuyrukta beklemektedir. Ucuz yağ ve şeker kuyrukları oluşmuştur. Vatandaş her gece benzin istasyonları önünde yakıt alabilmek için kuyruklar oluşturmaktadır. AKP'nin yirmi yılının özeti yoksulluktur, yolsuzluktur, krizdir, başarısızlıktır ve ne yazık ki bunun bedelini en ağır şekilde ödeyen de vatandaştır. AKP, bu uygulamalarıyla kendi sonunu getirdiği gibi vatandaşı da ülkemizi de felakete sürüklemektedir.
Değerli milletvekilleri, vatandaş her gün yeni zamlarla uyanırken özellikle akaryakıt fiyatlarına artık her gün gelen zamlar, vatandaşı hayatını sürdüremez hâle getirmiştir çünkü akaryakıt a'dan z'ye her şeyin fiyatını etkilemektedir. Bir yıl önce 6 lira 60 kuruş olan mazot, bugün 20 lira olmuştur. AKP, akaryakıta art arda üç gün zam yaparak yine bir hayali gerçeğe çevirmiştir. Yarın akaryakıta yine zam beklenmektedir. Bir yılda akaryakıta gelen zam oranı yüzde 200'leri geçmiştir ama TÜİK'e göre enflasyon yüzde 54'tür. Memura yapılan zam yüzde 30,5; emekliye yapılan zam yüzde 30,9; asgari ücretliye yapılan zam ise yüzde 50'dir. AKP, "Avrupa'da da aynı durum var." diyerek vatandaşı aldatmaya çalışmaktadır. Bizi kıskanan Almanya'ya baktığımızda, bir yıl önce 1,41 euro olan mazot bugün 1,53 eurodur. Yani zam oranı yüzde 10 bile değildir. Almanya'da 1.584 euro asgari ücret alan Hans tam 1.035 litre yakıt almaktadır, Türkiye'de ise asgari ücretli Mehmet sadece 212 litre yakıt alabilmektedir. Üstelik Almanya'da çalışanlar arasında asgari ücret alanların oranı sadece 6,6'yken, bizde 36,2'dir. Bu oran Belçika'da yüzde 0,9; İspanya'da ise yüzde 0,8'lere kadar düşmektedir Yani Batı'nın bizi kıskandığı da yok, durumlarının bizden kötü olduğu da yok. Zaten öyle olsa Türkiye'deki bir doktor Avrupa'ya işçi olarak çalışmaya gider miydi? Gençler, pasaport ve biletlerini paylaşarak "Türkiye bir mühendis kaybetti, Almanya bir işçi kazandı." "tweet"leri atar mıydı? Vatandaş ucuz ekmek kuyruklarında beklerken Bulgarlar ve Gürcülerin bile yağmalar gibi alışveriş yapmaya geldiği bir ülke hâline geldik. AKP "Avrupa'nın en ucuz yakıtını kullanıyoruz, Avrupa bizi kıskanıyor." diye vatandaşa yalan söylerken başarısızlığını yalanlarıyla kapatmaya çalışmaktadır.
Değerli milletvekilleri, yaşanan ağır enflasyon yüzünden memura, işçiye, emekliye yapılan maaş zamları vatandaşın eline daha geçmeden erimiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
DURSUN ATAŞ (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.
Vatandaşın maaşlarına gelen zamlara rağmen alım gücü sürekli düşmektedir. Bu nedenle, maaşlar enflasyona göre tekrar düzenlenmeli, vatandaşın alım gücü yükseltilmelidir. Aksi hâlde yoksulluk daha da artacak, kriz her geçen gün daha da derinleşecektir. AKP'nin suni gündemleri bırakıp vatandaşın gündemine odaklanmasını, bunları kendine görev bilmesini diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)