GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kadını ezen ve yok sayan erkeklerin 8 Martı kutlamalarının tam bir ikiyüzlülük olduğuna, kadınların sorunlarına ve cumhuriyet devrimlerinin kadınlar için önemine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:5
Birleşim:64
Tarih:08.03.2022

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisinin Genel Kurul salonundan önce annemden, sonra da Türkiye'deki bütün kadınlardan özür diliyorum. Erkekler, Türkiye'de yaşayan erkekler, hele böyle günlerde o kadar büyük ikiyüzlülük içerisindeler ki kadınlara sanki bir şeyi bağışlıyormuşuz gibi, bu hakkı verme hakkı bizdeymiş gibi davranarak bugün çok güzel sözler söylüyoruz ancak annemiz önce bizi doğuracak, bakacak, gece gündüz yanımızda olacak, hastayken yanımızda olacak ama erkek o ya, evin ekmeğini getiriyor ya, o bundan muaf olacak. Çamaşırı yıkayacak, bulaşığı yıkayacak, evi temizleyecek ama erkek bundan muaf olacak. Erkeğin hastası olacak, kadın ona bakacak, erkek bundan muaf olacak. Ondan sonra da bugünlerde geliyoruz, kadınların gözünün içine baka baka onlara diyoruz ki: "Bu gününüz kutlu olsun, siz çok değerlisiniz, siz şöylesiniz, böylesiniz." Bu tam bir iki yüzlülüktür. Kadını ezen, kadını yok eden, kadını yok sayan... Kadın sadece onların istediği gibi yaşarsa ahlaklı ama kendi istediği gibi yaşarsa ahlaksız olacak ve kadına karşı hükmü erkek verecek, kadın kabul etmezse öldürecek; böyle bir dünyada erkekler kadınların gözünün içine baka baka diyecekler ki: "Siz kutsalsınız, siz çok önemlisiniz, bizim için değerlisiniz." Bunların hepsi fasarya, bunların hiçbir tanesi doğru değil. İlk önce bir erkek evinde eşiyle birlikte hayatı paylaşacak; ilk önce, kardeşini, annesini sadece kendisine karşı iyi olduğu için değil, kendi hayatlarını özgürce yaşadıkları için onları sevebilecek; işte o zaman bunu söyleme hakkına sahiptir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Kadınlar, emek verdikleri alanlarda ayrımcılığa, zorbalığa ve şiddete maruz kalıyorlar, korku ve çaresizlik içinde bırakılıyorlar. Sadece 2022'nin başında elli dokuz günde 98 kadın öldürülmüş. Bunun suçlusu kim? Kadınlar mı? Bunun önüne nasıl geçilmeli? Şiddetin önüne sadece adli tedbirlerle, polisiye önlemlerle, yara sarma mekanizmalarıyla geçemeyiz. Bütüncül politika kurmak gerekiyor çünkü kadına şiddet bir zihniyet sorunudur, bir bakış açısıdır. İstanbul Sözleşmesi de işte bu nedenle büyük önem taşıyor. Okul öncesi eğitimden ceza yasalarına, ekonomik destekten temsile kadar bir dönüşüm yaratabilirsek ancak sorunu çözebiliriz.

Biliyoruz ki kadına şiddet ve yoksulluk birlikte büyüyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Evet, devam edin.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Türkiye'de 15 milyondan fazla kadın yoksul. Kadınların iş gücüne katılım oranı OECD ve AB ülkeleri arasından en düşük seviyede, yüzde 34; çalışma çağındaki 3 kadından sadece 1'i çalışıyor ve çalışanların da üçte 1'i sosyal güvenceden yoksun, kayıt dışı istihdam devam ediyor. Bu tablo, kadınları kendi yaşam alanlarında en yakınları tarafından her türlü şiddete mahkûm hâle getiriyor. Değişim, işte tam da buralardan başlamalı. Kadını, süslü cümleler ile sıfatlardan uzak, sadece insan olarak gören bir bakış soruna çözüm üretebilir. "Kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum." "Kadın şiddeti abartılıyor." "Türk kadını evinin süsüdür." "İş arayan kadına evdeki işler yetmiyor mu?" diyebilen, "Kadın kahkaha atmayacak." deme cüretini gösteren bir bakış açısıyla sorun çözülemez, sadece büyütülür.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın lütfen.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Nitekim, büyüdü rakamlar; veriler ve kadınların çektiği ortada. Demokrasiye ihtiyacımız var, cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaya ihtiyacımız var. Cumhuriyet devrimleri kadını ve topyekûn toplumu özgürleştirmeyi hedef aldı. Kız-erkek karma eğitim, kadınların okuyarak meslek sahibi olması, siyasi haklar, aile ve sosyal haklar, yaşamda, çalışma hayatında kadınların erkeklerle aynı yasal haklara kavuşması cumhuriyetin kazanımlarıdır. Cumhuriyet değerleri aşındırıldıkça kadınlar da haklarını, güvencelerini kaybeder du¬ruma geliyorlar. Kadınlar, erkekler, gençler; hep birlikte 100'üncü yılında cumhuriyeti taçlandıracağız, hep birlikte özgürleşeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar)