| Konu: | Cumhurbaşkanının doktorlara ilişkin sözlerine, akaryakıta gelen yüksek zamlara, ayçiçeği üretiminin yetersiz olduğuna ve vatandaşlarımızın uzun kuyruklarda beklemesinin sebebinin Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi ve plansız tarım yönetimi olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 09.03.2022 |
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Çok teşekkür ederim efendim, sağ olun.
Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, dün yapmış olduğu konuşmasında doktorlarımızı hedef alarak "Açık konuşuyorum, gidiyorlarsa gitsinler." demek suretiyle kabul edilemez bir ifade kullanmışlardır. Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener Hanımefendi'nin "Saray hayatı yöneticiyi vatandaşından uzaklaştırır." tespitinin bir kez daha doğru olduğunu gördük. Sayın Cumhurbaşkanı, içinden çıktığı millete yabancılaşmış, vatandaşların derdinden de uzaklaşmıştır. İçinde doktorların da bulunduğu ülkenin en parlak beyinleri Türkiye'den yurt dışına göç ederken bunun sebeplerini araştırmak ve önünü almak yerine "Giderlerse gitsinler." demek tam bir sorumsuzluk ifadesidir. Saraya taşınmadan önce "Fırat'ın kenarında kaybolan kuzunun sorumluluğu bile benim üzerimdedir." diyen Sayın Erdoğan, bugün geldiği noktada ülkemizin kaybettiği her bir değerin sorumluluğunu da artık vicdanında hissetmek mecburiyetinde olduğunu unutmamalıdır. Gençlerimiz değerlidir, kıymetlidir; o gençler bize de geliyorlar hatta umutsuzluklarına bağlı olarak bu ülkeyi terk etmek istediklerini söylediklerinde biz kendilerinin ülkelerinde kalmalarının gerekli olduğunu anlatıyoruz. Eğer gitmesi icap eden birileri varsa o da bu iktidardır; millet hancıdır, bu iktidar da yolcudur.
Dün akaryakıta gelen yüksek zamlardan sonra bu geceden itibaren geçerli olmak üzere yine fahiş zamlar beklenmektedir. Böylece akaryakıt fiyatları art arda yedi gün zamlanmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin, buyurun.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Motorinin litre fiyatı bu gece itibarıyla 25 lirayı, benzinin fiyatı ise 22 lirayı aşacaktır. Son dört ayda petrol fiyatları yüzde 47 artarken dolar kuru yüzde 46 artış göstermiştir; buna karşılık ise benzin yüzde 175, motorin ise yüzde 222 zamlanmıştır. Yani akaryakıta gelen zamlar, petrol ve dolar artışlarının 3 katından fazladır. Hükûmet "Zamların sebebi biz değiliz." dese de rakamlar ortadadır; yapılan fahiş akaryakıt zamlarının tek sebebi de bu Hükûmetin ekonomi bilmezliğidir. Plansız ve kötü ekonomi yönetimi vatandaşımızın cebini doğrudan etkilerken alım gücünü de hızla düşürmektedir. Geçtiğimiz sene vatandaş bir asgari ücretle, 2.800 lirayla deposunu 4 kez doldururken bu sene bir asgari ücretle ancak 3 depo mazot alınabilmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin, buyurun.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Yapılan zamlar, alınan vergiler ve her geçen gün artan geçim zorluğu artık aziz milletimiz tarafından dayanılmaz bir noktaya gelmiştir. Hükûmetin bu ülkeye yapacağı en büyük iyilik derhâl seçim kararı almak olmalıdır.
Sayın milletvekilleri, aziz milletimiz 70'li yıllardan sonra yine kuyruklara girmeye başlamıştır. Önce hayat pahalılığıyla baş edilmek için ucuz ekmek sırası bekleyen vatandaşlarımız, daha sonra akaryakıt için uzun kuyruklara girmek zorunda kalmıştır; son olarak da bitkisel yağ için kuyruklar oluşmaya başlamıştır. Hükûmet hedefi 2023 olarak gösterirken Türkiye'ye 73'lü yılları geri getirmiştir. Basına yansıyan izdiham görüntüleri ve taksitli ayçiçeği yağı satışları Hükûmetin Türkiye'yi getirdiği noktanın fotoğrafı olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayçiçeğindeki sorun yetersiz üretimden kaynaklanmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bitiriyorum efendim.
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Ayçiçeğinde ocak ayında 220 milyon dolar ithalat yapılırken ihracat sadece 64 milyon dolarda kalmıştır. İthalatın artması üretimin azalmasına sebep olmuştur. Üstelik mazot ve gübredeki fiyat artışları nedeniyle önümüzdeki günlerde de gıda fiyatlarının yükselmesi kaçınılmaz olacaktır. Fiyatların yükselmesinin ve vatandaşlarımızın uzun kuyruklarda beklemesinin sebebi Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin yarattığı tek adam algısıyla ekonomideki kötü gidişat ve plansız işleyen tarım yönetimidir.
Aziz milletimiz böyle yönetilmeyi hak etmiyor. Sandık gelecek, iktidarı devraldığımızda bu kötü gidişata "Dur!" diyeceğiz. Türkiye'yi kuyruk bekleme sarmalından kurtaracağız diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum efendim.