| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 09.03.2022 |
CHP GRUBU ADINA ULAŞ KARASU (Sivas) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kamudan ihale alan firmaların yaşadığı sorunların tespit edilmesi amacıyla vermiş olduğumuz araştırma önergesi hakkında söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle "kamu" ve "ihale" denilince Cumhur İttifakı'nın aklına 21/B'yle dolar garantili, geçiş garantili ihaleleri verdiğiniz, milletin cebini hortumlayan 5'li çete gelebilir, "Bunların ne sorunu var?" diye düşünebilirsiniz. Baştan söyleyeyim, sayenizde onların hiçbir sorunu yok ama hiç merak etmeyin, onlarla hesap günü yaklaşıyor. Siz onları düşünürken biz, kamudan ihale alıp mağdur olan 80 bin müteahhidi, binlerce servis taşımacısını, hazır yemek sektörünü, mağduriyet yaşayan vatandaşlarımızı düşünüyoruz. 19 Ocakta Mecliste, kamudan ihale alan firmalara fiyat farkı ödenmesini öngören kanun kabul edildi, 24 Şubatta da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle detayları açıklandı. O gün bu kürsüden uyarılarda bulunmuştum, fiyat farkı ödemesinin yetersiz olduğunu, sektörün zaten iki yıldır can çekiştiğini, altı aylık periyot için fiyat farkının hiçbir anlam ifade etmediğini, tasfiye hakkı olmadan sektörde yaşanan krizin bitmeyeceğini söylemiştim. Ancak tüm uyarılarımıza rağmen kanun maddesi mevcut hâliyle geçti ve bahsettiğimiz senaryo ne yazık ki gerçekleşti.
Ben her gün onlarca müteahhitten telefon alıyorum; eminim, aynı kişiler sizlere de ulaşmaya çalışıyorlardır. Bana söyledikleri şu: "İktidar bizi idam sehpasına çıkardı, boynumuza ipi geçirdi, geriye bir tek tabureyi çekmek kaldı. Bizim durumumuz bir idam mahkûmundan farksız." Allah aşkına, emeğiyle, alın teriyle, namusuyla iş yapan binlerce kişiyi bu hâle getirmeye ne hakkınız var? Tehlikenin farkında değilsiniz; müteahhitler batarsa alt taşeronundan ürün tedarikçisine, yüz binlerce inşaat işçisinden finans sektörüne kadar her sektörde büyük mağduriyetler yaşanacak. Kur korumalı mevduatla, bankada dövizi olana üç ayda bir kur farkı veriyorsunuz; peki, bu ülkede üreten, katma değer sağlayan, istihdam yaratan yüz binlerce kişinin günahı ne? Tek talepleri hakkaniyetli bir düzenleme. Bakan Nebati "Gözlerimdeki ışıltıyı görüyor musunuz?" diyor ya, ekmeğini inşaat sektöründen kazanan milyonlar Bakan Nebati'nin gözüne bakınca iflası görüyor, yazılan çeki, batık krediyi görüyor, yoksulluğu görüyor, işsizliği görüyor. Bakın, son bir yılda inşaat demiri 5.500 TL'den 16 bin TL'ye, hazır beton 300 TL'den 750 TL'ye, çimento 300 TL'den 800 TL'ye çıktı. Bir an önce gerekli önlemleri almazsanız müteahhitler inşaatları durdurmaya, teminat mektuplarını yakmaya mecburlar ve bu gerçekleştiği takdirde sektörde çalışma barışı diye bir şey kalmayacağını, adım attığınız her yerde yarım kalmış inşaatları göreceğinizi bilin.
Değerli milletvekilleri, aranızda mazotun litre fiyatını bilen var mı? Ben, bu kürsüye çıkmadan önce 22 lira 90 kuruştu, yarın da 25 TL'yi geçeceği belirtiliyor. Artık akaryakıta gelen zamları takip edemez hâle geldik. Biz böyleyken servis, taşımacılık sektörünün hâlini bir düşünün. Hepsi ellerinde hesap makinesi, televizyonun karşısında akaryakıta gelen zam haberlerini bekliyorlar, her zam haberinde biraz daha zarar ediyorlar çünkü ihaleyi aldıkları tarihte mazotun fiyatı 6,5 TL'ydi, şimdi 25 TL. Sadece mazot yüzde 300 zamlandı; yedek parça, bakım masrafı derken tüm girdi kalemlerinde en az yüzde 200'lük artış yaşandı. Yine, hazır yemek sektöründe de durum farklı değil, vatandaşlar yağ kuyruğunda, et kuyruğunda, ekmek kuyruğundayken, gıda fiyatları almış başını gidiyorken hazır yemek sektörü yüzlerce kişinin yemek ihtiyacını bu zamlarla nasıl karşılayacak? Siz gelin hesap edin.
Velhasıl, bugün, bu firmaların çok büyük bir bölümü kamudan ihale aldığına bin pişman durumda; hepsi zarar etme noktasını geçti, iş artık batma noktasına geldi. Bu yanlışı düzeltmek, bu sorunları tespit edip gidermek bu Meclisin asli görevidir.
Sizleri önergemize destek olmaya davet ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)