| Konu: | 14 Mart Tıp Bayramı'na ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 15.03.2022 |
SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
14 Mart 1827, Türkiye'de modern tıp fakültesinin kurulması ve tıp eğitiminin başlangıcıdır. 14 Martın ilk anılması da 14 Mart 1919'a denk gelir. O gün, İstanbul, İngilizler tarafından işgal altındadır. İşte, o gün Tıbbiyeliler işgale direnmeye azmetmişlerdir; bayraklarını çekmişler, kimsenin sokağa çıkamadığı günde Tıbbiyeliler işgali lanetlemiş, işgal için eylem yapmıştır yani 14 Mart bizim günümüzdür, millî bir gündür, millî tarihimizdir, Tıbbiyelilerin tarihidir. Tıbbiyeliler, Sivas Kongresi'nde var olan kişilerdir, cumhuriyeti kuran iradedir yani Tıbbiyeliler millîdir, vatanseverdir; Türk Tabipleri Birliği yöneticilerinin aksine, daima devletinin, milletinin yanında ve hizmetindedir. Tıbbiyeliler, devletine sadık, insan sevgisiyle dolu ve görev aşkıyla, özveriyle çalışan kişilerdir. Bugün bu gururu yaşıyoruz; tabii ki modern tıp fakültesinin kurulmasından bugüne geçen sürede tıbbiye çok ciddi mezunlar vermiş ve tıp doktorları, Türkiye'nin doktorları tüm dünya tarafından kabul edilen doktorlar hâline gelmiştir. Bu gurur hepimizindir, bununla mutluyuz, bayram ediyoruz.
Tabii, 14 Martla birlikte Türkiye'nin sağlık sorunlarını da konuşuyoruz, tıp eğitiminin sorunlarını da konuşuyoruz, sağlık mesleğinin, uygulamanın sorunlarını konuşuyoruz, sağlık hizmetlerini konuşuyoruz. Elbette sorunlarımız vardır ama bu sorunlar çözülmeyecek sorunlar değildir, hep birlikte bu sorunların üstesinden de gelebiliriz. Tıp eğitimi zordur, tıp fakültesine girmek zordur, bitirmek çok daha zordur; herkesin de harcı değildir. Tıpta uzmanlık dünyanın en zor sınavıdır, sınavı kazanmak zordur, uzman olmak çok çok daha zordur. Hekimlik fedakârlıktır, iki günde kırk sekiz saatin otuz altı saatini hastanede geçirmek, hastaların başında hizmet aşkıyla yanmaktır, özveri mesleğidir. Tıp fakülteleri özel kuruluşlardır, bunlara sahip çıkmak lazım. Buralar eğitim kurumlarıdır. Tıp mesleği ustalık çıraklıkla öğrenilen bir meslektir. Onun için, tıp fakültesi hastanesi var olmalıdır, her şeye rağmen var olmalıdır ve yaşatılmalıdır. Orası herhangi bir, sıradan hastane değildir, hizmet hastanesi değildir; orası bir eğitim ve araştırma merkezidir. Onun için, buna destek olmak, bunları kuvvetlendirmek ve sorunlarını da halletmek gerekir.
Sağlık hizmetlerinin sorunları vardır. Sağlık hizmetleri bugün gelinen noktada sıkıntılı bir konumdadır ama bu nokta, hekimlerin oluşturduğu bir sorun değildir. Maalesef, bugün, sağlık hizmeti, alınıp satılan, ticari bir meta, hastaneler ise işletme hâline gelmiştir, hekim ile hasta arasına para girmiştir. Evet, dünyanın her yerinde sağlık hizmetleri pahalıdır, Türkiye'de de pahalıdır ama bu pahalılık hekimlerden kaynaklanan bir sorun değildir. Evet, tıp mesleği en kalifiye eğitim görmüş kişilerin yaptığı bir meslektir, sağlık hizmeti pahalı bir hizmettir. Biz de "Keşke hekim ile hasta arasına para meselesi girmese." deriz; keşke öyle olmasa, para konuşulmasa, paranın konuşulmadığı, her insanın istediği sağlık hizmetini istediği gibi aldığı bir sağlık hizmeti işleyişi olsa ama dünyada liberal ekonomik sistem sağlık hizmetini tamamen kontrol altına almış ve finanse etmektedir ve maalesef, sağlık hizmeti, alınıp satılan meta hâline gelmiştir. Keşke böyle olmasa, sağlık hizmeti herkese verilen, insanların sağlığını koruyan, geliştiren ve tedavi eden bir yaklaşımla ele alınsa; biz bunu istiyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak tabii ki tüm hekimlerimizin sorunlarını biliyoruz.
Hekimlik fedakârlık isteyen bir meslektir. Sanıldığının aksine, hekimler ve sağlık personeli çok düşük ücret almaktadır, öyle yüksek ücretler almamaktadır. Yeni göreve başlamış bir hekimin maaşı 8.500 liradır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
SEFER AYCAN (Devamla) - Tamamlıyorum.
Ama sorun sadece maaş değildir. Biz hekimin itibarını, saygınlığını kazanmasını istiyoruz. Hekim, saygın bir kişidir ve saygı görmeyi hak eden kişidir. Onun için, paradan çok, hekimin itibarını, saygınlığını tekrar kazanması gerektiğine inanıyoruz. Elbette çok sorunumuz var, bu sorunların hepsi çözülebilir sorunlardır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi, tüm sağlık personeline saygı duyuyoruz, özveriyle çalışan tüm sağlık personelini takdir ediyoruz, sağlık personeliyle ilgili, maaşlarıyla ilgili ya da özlük haklarıyla ilgili yapılacak her düzenlemeyi desteklemeye varız.
Hepinize sağlıklı günler diliyorum; sağ olun, var olun. (MHP sıralarından alkışlar)