| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 15.03.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ERHAN USTA (Samsun) - Çok teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlarım.
Bugünkü Meclis araştırması önergemiz TÜRK TELEKOM'un yüzde 55 hissesinin Varlık Fonu tarafından satın alınmasıyla ilgili, hatırlanacağı üzere, biz 2 Şubatta da bununla ilgili bir önerge vermiştik. O zaman, bu, medyada yer almıştı ve bu iddialar doğru mu, bu konu araştırılsın diye önerge vermiştik, o günkü önergemiz reddedilmişti. O gün, AK PARTİ Grubu adına konuşma yapan Ahmet Arslan -kendisi de burada şimdi- o gün onun konuşulmasını "İşte, bunun daha dört yılı var ama bunun hazırlık süreci var." diye ona bağlamıştı. Aslında, kendisinin bütün savunması bu vesileyle çökmüş oldu. Görüldü ki bir buçuk ay içerisinde işlem yapıldı ve önümüze geldi.
Şimdi, tabii, bunun çok teferruatı var yani, bu, başından sonuna kadar şaibeli bir konudur, hakikaten Meclisin araştırması gereken bir konudur, Türk milletine, Türk devletine büyük bir zarar doğurmuş bir konudur. Bu anlamda, bu ciddiyetle meseleye yaklaşılmasının ben önemli olacağının düşünüyorum.
Şimdi, biliyorsunuz, daha işin teferruatına girmeyeceğiz. Varlık Fonu satın alma yapıyor. Ne kadar? "1 milyar 650 milyon dolara bu yüzde 55 hisseyi alacağım." diyor. Bir miktar geriye gidecek olursak, bu hisse şu anda Türk bankalarının elinde. Niye bunların elinde? Çünkü Hariri ailesi hazineye olan yükümlülüğünü yerine getirmek için bankalardan, yurt içindeki bankalardan borçlanma yaptı, 2013 yılında içeriden 4 milyar 750 milyon dolar borçlandı. Şimdi, orada dikkat çeken bir husus var: Kendisinin aslında Türkiye'de T-Bank diye bir bankası var, o banka Hariri ailesine borç veren konsorsiyumun içerisinde yok. Bu grup kredisine girecek büyüklükte bir şey değil yani bir miktar orada olabilirdi çünkü başka bankalardan alıyorsunuz, kendi bankanız niye o konsorsiyumun içerisinde yer almıyor? Bu, şunu akla getiriyor: Planlı. Yani adamlar kaçacaklarını, bu borcu takıp Türkiye'den kaçacaklarını baştan planlamışlar; taammüden yapılmış bir şey. Buna devleti yönetenler niye sessiz kaldı, problem burada. BDDK niye sessiz kaldı, yönetim kurulundakiler niye sessiz kaldı? Tabii, bu, mutlak suretle araştırılması gereken bir husus.
Şimdi, Lübnanlı ortak ne yapıyor bu arada? Bu 2006-2018 döneminde tam verdiği para kadar, 6 milyar 540 milyon doları temettü olarak bir defa yurt dışına çıkarıyor ve bunun yurt dışına çıkartılmasıyla ilgili hiçbir sorunla karşılaşılmıyor. "Kardeşim, senin borcun var, şu borcunu öde, niye bunun hepsini çıkartıyorsun?" diye hiç kimsenin bir şey dediği yok, hiçbir şekilde engel olunmuyor. Şartnameye göre altyapı yapması gereken firma altyapı yatırımlarını yapıyor mu? Yapmıyor; işin kötüsü, bunlar denetlenmiyor. 9 milyar dolarlık -8,5 milyar dolarını takıyor, 400 milyon dolar kasada gözüküyor- bakır kablo satışı var. Danıştay kararı var bunların satılamayacağına ilişkin, ihale şartnamesi var satılamayacağına ilişkin. 9 milyar dolar civarında bir paraya bakır kabloyu satıyor ve bunun sadece 417 milyon dolarlık kısmını kasaya koyuyor, kalanının kimin cebine gittiği belli değil ve buna da hiç kimse engel olmuyor.
Şimdi, Sayın Ahmet Arslan birazdan muhtemelen yine aynı savunmayı yapacak "Efendim, 400 milyon dolarlık -büyüklük 9 milyar dolar da- kablo satışı kasaya konuldu." diyor. Ya, bu bile bir skandal, bu bile bir itiraftır. Niye itiraftır? Siz bu 400 milyon doları kasaya koydunuz, bunun yüzde 55'i kimin? Yüzde 55'i yine Hariri ailesinin yani bakır kablonun yüzde 55'ini kendi söylediklerine göre bile yurt dışına çıkartıyor temettü olarak, kasaya konulması... Çünkü bunun satılamaması lazım, diyelim ki satıldı, hazineye verilmesi gereken bir parayı -zaten bir kısmının şirketle ilişkisini hiç kurmuyor ama küçük bir miktarını- şirkete vererek onun da yüzde 55'ini geri alıyor. 2,6 milyar dolar olarak gayrimenkul satışı var, bununla ilgili paranın nerede olduğunu hiç kimse bilmiyor.
Arkadaşlar, daha da kötüsü, yolsuzluk bununla da bitmiyor; bakın, sermaye azaltımı yapılıyor 2 defa; 4,2 milyar TL sermayesi var buranın. Borç aldıktan sonra -4,2 milyar TL borç alırkenki sermaye- bu sermaye önce 3 milyar TL'ye, sonra 2,6 milyar TL'ye düşürülüyor ve buna hiç kimse "Senin bu kadar borcun var, sermayeyi niye azaltıyorsun? Azaltamazsın yani kredibil değilsin." demiyor, engel olunmuyor.
Yönetim Kurulunda tanıdık isimler var, bakıyorsunuz -şimdi tek tek saymak da istemiyorum ama kendilerine de cevap hakkı doğsun- İsmet Yılmaz, Efkan Ala, Süleyman Karaman. Hele Süleyman Karaman, Riskin Erken Saptanması Komitesi Başkanı olarak Yönetim Kurulunda devlet adına, hazinenin menfaatlerini koruma adına yer alıyor; bu kadar soygun yapılırken bu arkadaşların hiçbirisi niye konuşmuyor? Başka isimler de var: Fuat Oktay, Yiğit Bulut, Fahri Kasırga, Nureddin Nebati gibi birçok isim var, burada bu isimlerin hepsini biz tanıyoruz.
Şimdi, tabii, para ödenmeyince -4,75 milyar doların bir kısmı ödeniyor, onun ne kadar olduğu da belli değil- mecburen bankalara bu hisseler geçiyor, Hariri ailesi elini yıkayıp çekip gidiyor, tertemiz oluyor. Şimdi, 2 defa da Türkiye'ye, Hariri ailesinden bir şahıs Cumhurbaşkanına geliyor, ziyaret ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ERHAN USTA (Devamla) - Biz merak ediyoruz ve buradan, Hariri ailesinin bu fertlerine "Bu paraları niye ödemediniz; kardeşim, siz ne yapıyorsunuz, niye bu ülkeyi soydunuz?" diye Sayın Cumhurbaşkanı sormuş mudur diye Cumhurbaşkanına sormak istiyorum.
Şimdi, daha sonra tabii bir şirket kuruluyor. Bu şirketten de en son 2026 yılının Ocak ayında bize sıfır bedelle dönecek olan bu hisseye Varlık Fonu bugün 1 milyar 650 milyon dolar vererek satın alıyor. Bunun cevabını istiyoruz biz: Niye sıfır bedelle yarın bize dönecek olan bir şeye 1,6-1,7 milyar dolar para veriliyor? Tabii, akla ilk gelen şey ikinci bir Hariri olayı oluşacak arkadaşlar. Bakın, bugün buradan söylüyorum: Şimdi, burada alacaklar o hisseyi 2026'yı beklemeden çünkü ülkeyi o kadar kötü yönettiler ki... Yani 1,6 milyar dolar vererek 3-5 milyar dolarlık bir özelleştirme geliri elde etmek için, şimdi, 2026'yı beklemeden bugün alıyorlar ve bunun özelleştirilmesi, ikinci bir yabancıya satış olayıyla Türkiye karşılaşacak. Bunun da olup olmadığını kendilerine ben buradan da soruyorum. Şimdi, ciddi hatalar yapıldı, ciddi peşkeşler çekildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Usta, teşekkür ediyorum.
ERHAN USTA (Devamla) - Tamam, bitiriyorum.
Dolayısıyla, bu konunun Meclis tarafından araştırılması hakikaten vatanını, milletini seven her insan açısından elzemdir diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)