| Konu: | Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Devlet Memurları Kanununda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 16.03.2022 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin bu maddesinde Diyanet Akademisiyle ilgili düzenleme ve içeriğin nasıl olacağına yönelik önermeler yer alıyor. İmam-hatiplerin varlığında, ilahiyat fakültesinin varlığında orada eğitim alanların daha sonra Diyanet Akademisinde değerlendirmeye tabi tutulup yeni bir eğitimin verilmesi, ardından da burada sözlü sınavda başarılı olamayanlarla sözleşme yapılmamasının, mevcuttaki eğitim sisteminin yetersizliği anlamına gelebileceği bir gerçek. Bu bağlamda, burada insanların mağduriyetinin de söz konusu olacağını vurgulamak istiyorum.
Değerli milletvekilleri, Mustafa Kemal Atatürk, dinin doğru ve bilgiye dayanılarak öğrenilmesi için ilahiyat fakültesinin açılması, Diyanet İşleri Başkanlığının kurulması gibi önemli ihtiyaçları doğru tespit ederek bu oluşumları sağlamıştır. CHP döneminde açılan imam-hatip okulları, ülkemiz genelindeki camilerde imam ihtiyaçlarının giderilmesinde önemli etken olmuştur. Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde imam-hatip okullarının sayısı arttı; Niğde'nin çoğu köyüne gittim, camide imam yok. Öyle olunca eğitim verilip oralarda imam olmasının yolu açılmayan bir düzene dönmüşüz.
Burada şunu belirtmekte yarar var: Diyanet İşleri Başkanlığının tüm yurttaşların hakça, adil yaşaması ve inanç, ibadet, ahlak esaslarından yararlanması, toplumun ayrışması değil, aydınlanmasıyla ilgili bir sorumluluğu ve görevi de var.
Bunu burada vurgulamak istiyorum: Bugün, Dünya Vicdan Günü. Diyanet İşleri Başkanlığında çalışanlara uygulanan ayrımcılığın da tutanaklara geçmesinin doğru olacağını düşünüyorum. Belki bu sayede bizim bu söylediklerimiz dikkate alınır, Diyanette çalışanlara uygulanan ayrımcılıktan vazgeçilir çünkü ayrıştırılan insanların da o kurumun personeli olduğu unutulmamalı.
MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Diyanette de mi torpil var Vekilim?
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Bakınız, Diyanet İşleri Başkanlığı taşra teşkilatlarında çalışan sözleşmeli imam-hatip, vekil imam-hatip, geçici kurs öğreticileri farklı statülerde görev yapmaktadırlar. Bu görevliler güvencesiz ve düşük ücretle çalıştırılmaktadır. Kadrolu görev yapanlarla -aynı şartlar aranan, aynı eğitimi almış- aynı işi yapanlar farklı statüleri nedeniyle mağdur edilmektedirler. Sürekli çalışmaları, öğrenim durumlarına göre kademe ilerlemesi verilmesi, derece yükseltilmesinin önünün açılması mutlaka sağlanmalıdır. Vekil imam olup mağdur edilen binlerce imam-hatipliye verilen sözler tutulmamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu bu soruna dikkat çekmiş ve CHP Grup Başkan Vekillerimizin vermiş olduğu kanun teklifi, komisyonlarda görüşülüp buraya getirilmesi gereken bir kanun teklifidir.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, yirmi yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarda. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar olduğunda doğan çocuklar bugün 20 yaşında. Ülkemizde, ne yazık ki Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları döneminde madde bağımlılığı artmış, şans oyunlarına ilgi yoğunlaşmış, boşanmalar patlamış, insanların aile yapısının düzeni bozulmuş. Bakınız, yandaş medyada, televizyonu izlediğinizde aileyle ilgili yapılan programların sunucusunun biri, yaptığı programların etkisinde kalmış olacak ki, ne diyor? Diyor ki: "Eğer sen karına istediği hediyeyi almazsan üst kattaki komşunun kocası alır." Ülkenin aile yapısıyla ilgili ulusal yayın yapan bir kanalın yayını yapan sunucusu bunu söyleyebiliyor. (AK PARTİ sıralarından "Bağırma." sesleri) Bundan ben utandığım için bağırıyorum. Bu utancı yaşatamaz Adalet ve Kalkınma Partisinin bugünkü anlayışı. RTÜK var, Diyanet İşleri Başkanlığı var, aile yapısının bozulmasına göz yumuyor! (CHP sıralarından alkışlar) Bu ahlaksızlıkların Türkiye'de geçerliliğini sağlıyorsunuz. Onun için bağırıyorum, içim yanıyor. Bu aile sistemi bozulursa bu ülkeyi çökertirsiniz.
MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Bağır Vekilim, bağır. Senin sesini kesemezler.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Ne demek üst kattaki komşusunun gelip de karısına hediye alması, ne demek? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Bir sakin ol.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Hiç utanmıyor musunuz bundan? Kalkıyorsunuz bir de oradan laf atıyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Gürer, Genel Kurula hitap edin lütfen.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Değerli arkadaşlar, şunun altını net olarak çizelim: Bu ülkedeki insanların ekonomik çöküşüyle oluşan fuhuşundan kumarına, madde bağımlılığından yuvaların yıkılmasına kadar sorumluluk siyasi iktidarındır. Siyasi iktidar bu konularda gerekli önlemleri almadığı gibi seyretmektedir, bunu da şiddetle kınıyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)