| Konu: | 17 Mart millet iradesine darbeye ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 17.03.2022 |
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 17 Mart 2022, tam bir yıl önce bugün 17 Martta bu Mecliste vekilliğim düşürülmüştü ve hukuksuzca bu Meclisten çıkarılmıştım, 1'inci yıl dönümü.
Ben Genel Kurulda bu kürsüye her çıktığımda, AK PARTİ-MHP Cumhur İttifakı başta olmak üzere herkes hatırlasın ki Anayasa'yı, hukuku çiğnemiştiniz, kürsüdeki görüntüm size bunu hatırlatsın.
O gün ne olmuştu? Burada millî iradeye, demokrasiye darbeyle bir milletvekilinin vekilliği düşürülmüştü. Neden 17 Mart seçilmişti? Çünkü 18 Martta MHP'nin büyük kongresi vardı. Hem benim vekilliğim düşürülüyordu, hem de partimize yönelik bir kapatma davası açılıyordu; ikisi de boşa çıktı. İlk iddianameyi Anayasa Mahkemesi reddetti, ben milletvekili olarak buraya geri döndüm. İşte, siyasi bir kararın nasıl düşük yaptığını net bir şekilde gösterdi, aslında biz çok net söylüyorduk. Hâlen yayında olan bir haberi "retweet" ettiğim için, yayın organına ceza verilmeden, bana iki buçuk yıl ceza verilmiş ve vekilliğim düşürülmüştü; komik bir cezaydı, herkes biliyordu bunun hukuksuzluğunu. İktidar başta olmak üzere hiç kimse "Bu karar doğrudur." diyemiyordu. Bütün bunlara rağmen büyük bir sessizlikle bu darbeye göz yumdunuz.
Bakın, bu darbeleri çok yaptınız. 1994 "Nevroz"undan önce de vekillerimiz buradan yaka paça götürüldü, akletmediniz. İktidarın kendisi de akletmiyor, kendi geçmişine de yapıldı bu. Merve Kavakcı'ya da burada "Kavakcı, dışarı, dışarı!" dendi, ne oldu, bir sonu geldi mi? Ve hatta vekillerimizi attınız, bir sonu geldi mi? Yahu, daha yakında, Sayın Enis Berberoğlu'nun kararı vardı, mürekkebi kurumamıştı. "Büyük bir hata yapıyorsunuz, Sayın Berberoğlu gibi aynı şekilde geri geleceğim, Anayasa Mahkemesini dinleyin." dedik, yine dinlemediler çünkü siyasi bir karar vermişlerdi. Ben bu kürsüden o zamanlarda haykırmıştım: "Haklıyız, güçlüyüz, kazanacağız." demiştim. 17 Mart günü buraya, bu dinleyici localarına gelen eski bir vekil vardı, AK PARTİ 22'nci dönem Bitlis Milletvekili Abdurrahim Aksoy. Kendisi de locadadır, hoş geldiniz diyorum Sayın Aksoy. O gün burada Sayın Aksoy sadece bireyin vicdanını değil, toplumun vicdanını temsil etmişti, o localardan haykırmıştı: "Kahrolsun otokrasi, yaşasın demokratik Türkiye, yaşasın özgürlükler." demişti. Ve ben burada partimle beraber adalet nöbetine girmiştim ve ardından biz buradan nasıl çıktık? "Direnmek yaşamaktır." "..."(x) dedim ve bu direnişimin, bu adalet talebimin sonucunda da yine milletvekili olarak buraya girerken yine zafer işaretimle "..."(x) "Direnmek yaşamaktır." diye girmiştim ve böyle de yapmaya devam edeceğim. Bu Meclise geldiğim iki buçuk yıllık milletvekilliği hayatımda insan hakları ihlallerine karşı çıkmıştım, kaldığım yerden devam ettim, kaldığım yerden de yürüyorum.
Şimdi, bakın, o gün biz buradan çıkarılırken çok sahtekârca işler yapıldı. Bakın, şurada bir utanç belgesi var, herkes şunu görsün. Meclis Başkanı Mustafa Şentop o gün MHP lideri Devlet Bahçeli'nin talimatını dinledi. Cumartesi akşamı MHP lideri Devlet Bahçeli bir "tweet" atarak "Gergerlioğlu dışarı çıkarılsın." dedi, pazar sabahı ben sabah namazını kılamadan Meclisten yaka paça, terlik pijama çıkarıldım. Neden? Devlet Bahçeli emretmişti.
MUSTAFA HİDAYET VAHAPOĞLU (Bursa) - Doğru demiş. Sayın Bahçeli'yi karıştırma.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Yasama Başkanı Şentop bir parti liderinin sözünü dinlemişti ama bununla da kalmamıştı; bakın, ne yaptı biliyor musunuz? Vekillerin arabalarının bagajlarını arattırdı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Vekillerin arabaların bagajları, hepinizin bagajı arandı. Sanki o bagajda ben girecektim Meclise. Bakın, ben Sayın Şentop'a buradan hatırlatıyorum: Vekillerin bagajlarını aratacağına masandaki Anayasa kitapçığına baksaydın, o Anayasa kitapçığına. Ben kendime söz vermiştim, bu hukuksuzluk bitecek ve milletvekili olarak döneceğim Meclise, başka türlü bu Meclise girmeyeceğim diye kendime söz vermiştim, ne araba bagajı! Böyle komik işlere imza attın Sayın Şentop. Bakın, ona soruyorum: Kimin Başkanısın? Buradaki 600 milletvekilinin mi Başkanısın yoksa böyle sahte tutanaklar hazırlatarak beni Meclisten çıkarmaya çalışan, bu Meclisin tarihine kara bir leke süren bir Başkan mısın? Açıkça soruyorum Sayın Şentop'a, kaç defadır soruyorum ve cevap veremiyor, veremez. Utanç dolu bir tarih yazdı burada maalesef.
Biz diyoruz ki...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Gergerlioğlu, teşekkür ediyoruz.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Onu cevapladı, cevapladı onu. Cevapladığını sen de biliyorsun. Onu Plan ve Bütçede cevapladı.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bunu cevaplayamaz, şunu cevaplayamaz! Sahte bir tutanak bu, resmî evrakta sahtecilik bu!