GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:70
Tarih:23.03.2022

KEMAL PEKÖZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 3'üncü maddesi üzerine söz aldım.

Tüketiciyi korumaktan söz ediyoruz, tüketiciyi korumanın sadece yasalarla mümkün olmadığını öncelikle söylemek istiyorum. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bir açıklama yaptı on gün kadar önce ve bazı rakamlar verdi, o rakamlardan önce bir söz etmek istiyorum, sonra da onlarla ilgili açıklamalar yapmak istiyorum. 5 milyon 903 bin haneye sosyal yardım yapılmış, 11 milyon 396 bin haneye gıda yardımı yapılmış, 9 milyon 482 bin kişinin genel sağlık sigortası borcuna katkıda bulunulmuş, 41 bin 965 öğrenciye yardım yapılmış, yine 30 bin 363 bakımsız haneye de katkıda bulunulmuş. Şimdi bu rakamları gördüğümüz zaman, normalde "Aa, ne güzel olmuş." demek belki gerekir ama hiçbir ülkede bu kadar yoksulluğun olduğu bir yer söz konusu olamaz. Yani 5 milyona sosyal yardım, 11 milyona gıda yardımı dediğiniz zaman 16 milyon; her ailede sadece dörder kişi olduğunu varsayarsanız 65 milyon civarında insanın yoksullukla baş başa kaldığını ifade etmiş oluruz. Dolayısıyla bana göre tüketiciyi korumanın üç yolu var: Birincisi, gelir dağılımında adaleti sağlamak. İkincisi, yeterli üretimde bulunmak ve bu yeterli üretimde insanların ihtiyaçlarını giderebilecekleri düzeyde fiyatlarla karşılaşmasını sağlamak. Üçüncüsü de yasalar yoluyla alım sırasında uğradıkları haksızlıkları gidermek.

Şimdi, üretimden söz ettiğimiz zaman da tabii, önce tarım üretimi söz konusu oluyor. 2022 bütçesi görüşülürken dolar 9 liraydı, sadece garanti ödemeleri için 42 milyar lira ayrılmıştı. Şimdiki dolar kuruna bakarsanız dolayısıyla 67 milyar lira ayrılmış olacak ama 500 binin üzerindeki çiftçiye 25 milyar lira ayrılmıştı, oysa ki ödenmesi gereken, yapılması gereken ödeme yasa gereği 78 milyar civarındaydı. Her yıl çiftçilerin tarım alanından, çiftçilikten, çiftçilik yapmaktan çekildiği, tarımda çalışan nüfusun gitgide yaşlandığı ve gençlerin tarımı terk ettiği bir yerde tarım üretiminden ve de çoğu üretimi artırmaktan söz etmek mümkün değil.

Yine, TÜİK rakamlarına göre üretimde nasıl yer almışız 2021 yılında? Bir önceki yıla göre oranlarını okumak istiyorum: Yazılı olarak okuyorum doğrudan bir eksik rakam söylememek için. Buğday üretimi yüzde 13,9 oranında azalmış ve 17,7 milyon ton olarak gerçekleşmiş. Arpa üretimi 30,7 oranında azalmış, çavdar üretimi 32,4 oranında azalmış, yulaf üretimi 12,2 oranında azalmış, mısır üretimi 3,8 oranında artmış, nohut üretimi 24,6 oranında azalmış, kuru fasulye 9,1 oranında artmış, kırmızı mercimek 30,6 oranında azalmış, yumru bitkilerden patates yüzde 2 oranında azalmış, tütün üretimi de yine 7,7 oranında azalmış, şeker pancarında ise üretim yüzde 20,7 oranında azalmış. Şimdi bu rakamlara baktığımız zaman insanların gıda alabilmeleri, yaşamlarını temin edebilmeleri mümkün gözükmüyor. Siz ne kadar yasa çıkartırsanız çıkartın ne kadar yasal düzenleme yaparsanız yapın insanların gıdaya ulaşamadığı bir yerde tüketiciyi korumaktan söz etmek mümkün olmaz. Sadece gıdayla ilgili değil tabii, diğer ihtiyaçlar için de aynı şekilde; işte enerji üretimi için, elektrik için, doğal gaz için de aynı şeyleri sırasıyla söylemek mümkün. Dolayısıyla eğer tüketiciyi gerçekten korumak istiyorsanız öncelikle tarım alanındaki üretimin artırılması için bir çaba içerisinde olmak ve üreticiyi desteklemek lazım. Girdi fiyatlarının bu kadar yüksek olduğu bir yerde, girdi fiyatlarının her gün katlanarak devam ettiği bir yerde insanların tarım alanlarından yavaş yavaş çekilmesi çok normal karşılanabilir belki ama bu, ülkenin geleceğine... Dolayısıyla da önümüzdeki dönemde daha fazla sıkıntı yaşayacağımızı, tüketicinin korunmasının da yasal düzenlemelerle hiçbir şekilde gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını hep beraber görüyoruz. Dolayısıyla bunlara dikkat etmemiz gerekiyor ve bunlardan, şimdiki uygulamalardan vazgeçip tarım alanında olsun, diğer üretim alanlarında olsun insanların üretim yapabilir duruma gelmesinin yolunu açmalıyız diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)