GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:70
Tarih:23.03.2022

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tüketicilerle ilgili çıkarılan her kanunu olumlu buluyoruz ancak bunun daha faydalı olabilmesi için muhalefet olarak getirilen önerilerin de değerlendirilmesi gerekir. Adalet ve Kalkınma Partisinin genelde bu tür düzenlemeleri bir iş düzenlemesi gibi geliyor, adı "tüketiciyi koruma" olarak konsa da mevcut sistemle ilgili bazı düzenlemeleri içeriyor.

Örneğin, bu kanun teklifi içinde özel servis ve yetkili servislerle ilgili düzenleme yer alıyor. Bu düzenlemede yetkili servislerin lehine olumlu bir gelişme var. Peki, yetkili servislerin vatandaş ilişkisiyle ilgili bir düzenleme var mı? Yok. Gidiyorsunuz; bakım parası, yedek parça parası, bunun gibi fiyatlarda korkunç artışlar var. Burada tüketiciyi koruyacak bir düzenleme ne yazık ki yer almıyor, orada bir oran da konmuyor.

Yine bu kanunla çıkarabileceğimiz Avrupa'da çoğu ülkede var olan bir düzenleme var, o da nedir? Reklam olayı. Televizyonlardaki reklamlarda özellikle çocukların uyku saatlerinden önce tüketici olarak onları teşvik edecek, obeziteye de yol açan bazı reklamların engellenmesi lazım. Tüketiciyi koruyorsanız ekonominin de bu kadar sorunlu olduğu bir dönemde çocukların izlediği belli bir saatte özellikle gıdaya dönük tüketici reklamlarını öteleyelim. Bunu yapabiliriz. Keza, sentetik tatlandırıcı diye insan sağlığına zararlı bir ürünün 2015 yılından beri ürünlerde kullanılmasına izin veriliyor. Tüketiciyi koruyacaksak şeker pancarı yetmedi NBŞ'ye yol açtınız, bir de sentetik tatlandırıcı. Bilim insanları bunun kanser yapacağını bas bas bağırıyor. Bu yönde tüketiciyi koruyacak bir düzenleme var mı? Yok. NBŞ'ye ise "Türkiye'de kota koyduk." deniyor. Yurt dışından NBŞ'li gelen ürünlere baktığınız zaman esasında NBŞ'ye sınır konmuş gibi gösterilip özünde yurt dışından gelen ürünlerle onun da yolunun açıldığı görülüyor. İnsan sağlığına zararlı tüketim anlamında çok üründe ülkemizde ne yazık ki sorun var. Telefon açacaksınız, şikâyet edeceksiniz, gelecekler, inceleyecekler, değerlendirecekler. Peki, bunların yurt dışından ithalatında neden gümrükten geçmeden bu kontroller yapılmıyor? Basit bir soru. GDO'lu yemler giriyor Türkiye'ye; bunları Biyogüvenlik Kurulu inceliyor, raporuna bakıyor, Türkiye'ye sokuyor, içeriğine bakma yetkileri yok. GDO'lu yemi yiyen hayvanların insanlar tarafından tüketildiğinde insan sağlığı üzerindeki etkisi ne yazık ki araştırılmıyor, incelenmiyor.

Bakınız, gencecik kızlarımız, çocuklarımız kanserle karşılaşıyor. Tüketilen gıdaların çoğunun olumsuz etkisi insan sağlığını bozuyor. Bu yönde de ne yazık ki düzenlemeler yeterli değil. Yurt dışından ithalat yapanları soruyoruz: Kim bunlar? "Ticari sır." Ya, öküzü getirenin neresi ticari sır arkadaşlar? Kim bunlar? Yani buradaki ticari amaç ne? Kimler ne kazanıyor? Buna benzer olaylarda ne yazık ki sorunlar devam ediyor.

Depozito diye bir olay var. Gidiyorsunuz, elektrik, doğal gaz, su bağlatıyorsunuz, bir para veriyorsunuz. Yıllar sonra gidiyorsunuz, size aynı parayı aynı miktarda iade ediyorlar. Niye orada "O parada enflasyona endeksli bir artış olup tüketiciye öyle verilir." diye bir düzenleme yapmıyor musunuz? Tüketiciyi koruyacaksanız tüketici bu şekilde korunur.

Keza, OGS'yi kaldırdınız, Hızlı Geçiş Sistemi... PTT'den eğer Hızlı Geçiş Sistemi aldıysanız size bakiyeniz bildirilmiyor ama ne yapılıyor? Doğrudan icra yoluyla geçiş ücretinizin en az 5 katı sizden para tahsil ediliyor. Hani tüketiciyi koruyacaktık? Yaşamın her alanında herkes tüketicidir. Eğer bir kazıklama olayı varsa o bir döngüdür, herkes bir dönemde birbirini kazıklamış oluyor. Onun için Anayasa'nın da gereği devletin düzenleyici olma sorumluluğu var. Siyasi iktidarın bu bağlamda tüketiciyi koruyan ve kollayan düzenlemelerinde geneli kapsayacak uygulamaları da içerecek teklifleri öncelemesi lazım. Muhalefetin getirdiği... Komisyonda konuşuyorsunuz, "Bunu bunu öneriyoruz." diyorsunuz, virgül değişmeden buraya geliyor; sonra buraya geldiğinde biz konuşmalar yapıyoruz, yine üzerinde hiçbir değişiklik olmuyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Üzerinde gene hiçbir değişiklik olmadan, bir bakıyorsunuz, kanun teklifi geçiyor. Aradan bir süre geçiyor, yine birilerinin siparişi üzerine bir düzenleme daha geliyor. Arkadaş, bunu, 84 milyon insanın bu konuda yaşayabileceği olası sorunları içine alan bir düzenlemeyle ele alsak ve o anlamda yapacağımız düzenlemeyle kanunları çıkarsak da hem sık sık benzer konuları gündeme getirmeyerek Meclisin zamanını da doğru kullansak hem de bu konuda mağdur olan kesimlerin sesine kulak versek...

Benim konuşacağım madde, sigortayla ilgili olumlu bir düzenleme ama Türkiye'de geriye de dönük, daha önceden başlayan yığınla kooperatifte, konutta sorunlar var. Bunları bir bütün içinde ele alıp yargıda olan dosyaları da değerlendirip çözmek en doğru yol diyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)