GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:70
Tarih:23.03.2022

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle tüketici hakem heyetlerinin feshedilmesi gerektiğini söylüyorum. Pratikte sahaya bakmak lazım; bu heyetler şu anda laçka bir hâlde, işlevsiz hâlde çünkü yükleri çok ve angarya olarak hissediyorlar. 2014'teki 6502 sayılı Yasa değişikliğinden sonra, gelen vatandaşı geri çeviriyorlar "Kardeşim, kazanamazsın, geri git, boş ver, şu bu..." diyerek. O yüzden ticaret il müdürlüklerine devredilmeli, bu bir.

İkincisi: Şimdi, vatandaş, tüketici başvuruyor, satıcıyla olan bir ilişkisi var. Tüketici eksik evrak veriyor, heyet kabul ediyor evrakı ve tüketici haksız çıktığı zaman buradaki masrafı hazine ödüyor. Tüketici hakem heyeti üyelerinin hatasından dolayı hepimizin cebinden çok büyük ödemeler, masraflar çıkıyor. Bunu önlemek için, eğer böyle eksik işlem yapıyorsa tüketici hakem heyeti masrafı ödesin; buna dikkat etmek gerekiyor.

Yine, uzaktan satışlar pandemi döneminde arttı, hepimiz uzaktan satışla bir şeyler alıyoruz fakat uzaktan satışla geliyor, cep telefonu istiyorsunuz, kutuyu açıyorsunuz, bir bakıyorsunuz -işte, oldu bu hadiseler- salatalık çıkmış. Şimdi, bunu engellemek için ne yapmak lazım? Şeffaf paket uygulaması gerekiyor. Şimdi, kargocu getiriyor size, siz paketin içindekini görmelisiniz, şeffaf pakette ne geldiğini görmelisiniz. Görmeden alıyorsunuz ve daha sonra satıcı diyor ki: "Tamam, ben sattım artık." Uğraş dur. O yüzden şeffaf paket uygulaması gelmeli.

Yine, pandemi döneminde özel okullar, tabii, uzaktan eğitim yaptılar ve tüketiciler hakem heyetlerine başvurdu "Ücret düşüşü olması lazım." diye Yasanın uygulanması gerekiyordu ama özel okulları kurtarmak için kaymakamlıklar Bakanlıktan görüş istedi. "Ya, bize görüş verin de ona göre hareket edelim." dendi ve özel okullar kurtarıldı. Bu da olmaz; ya, yasa var ortada, Bakanlıktan görüşe ne gerek var Allah aşkına!

Yine, bakın, "evim" mağdurları var; büyük bir yara. 54 bin "evim" mağdurunu aylardır anlatıyoruz. Maliye Bakanına sordum bütçe görüşmelerinde, Ticaret Bakanına sordum; hiçbir şey diyemiyorlar. Ya, 54 bin "evim" mağduruyla görüşüyorum. Kaç kez... Bir sürü mağdur; zaten kıt kanaat geçinen insanlar bunlar, faizsiz kurumlar diye gitmişler, yıllarca birikimlerini buraya yatırmışlar ve şu anda perişan durumdalar. Çok büyük borçlar altında, çoğu boşanıyor, aileler bir bir facia yaşıyor, intihar edenler var; büyük bir sosyal travma yaşanıyor şu anda, 54 bin "evim" mağduru şu anda bunu yaşıyor. Peki, bununla ilgili neden bir şey söylemiyor iktidar? Bakın, yüz binlerce insan anlamına gelir bu çevresini de etkilediği zaman.

Şimdi, son olarak da ben bir başka konuda konuşmak isterim. Bugün Ankara Barosu Başkanı istifa etti. Neden? Açıklama yaptı Baro Başkanı Kemal Koranel, birkaç madde sıraladı. O maddelerden biri, benim aylardır gündeme getirdiğim bir konuyla ilgiliydi. Kimse dinlemiyordu bu konuyu ama çok önemliydi. İki ay önce Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi Ankara Emniyetindeki gözaltındaki işkencelerle ilgili bir rapor hazırladı. Sonra ne mi oldu? Baro kendi İnsan Hakları Merkezinin raporunu sitesinde yayınlamadı. Şaşırdık, inanılmaz bir durumdu; kendi avukatları gitmişti ve yayınlamıyordu. Neden? İki aydır biz baskı yaptık, "Neden açıklamıyorsunuz?" dedik; ben her gün "tweet" attım bir insan hakları savunucusu olarak ve sonunda bugün Ankara Barosu Başkanı istifa etti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - "Ben aslında yayınlanması yanlısıydım, Yönetim Kurulundaki arkadaşlarım 'Yayınlama.' dedi ama şu anda hata ettiğimi anlıyorum." dedi ve istifa etti koca Ankara Barosunun Başkanı. Çok vahim bir durum, işkence örtbas edilmeye çalışılmış. Aylardır söylediğimiz işkencenin ortaya çıktığını görüyoruz.

Peki, o zaman şunu sormak lazım... İşte, pazar günü Adana'da meydanlarda korkunç işkence görüntüleri yaşandı ve Devlet Bahçeli dedi ki: "O polislerin alnından öperim."

MEHMET CELAL FENDOĞLU (Malatya) - Aynen!

İBRAHİM ÖZYAVUZ (Şanlıurfa) - Doğru demiş!

ESİN KARA (Konya) - Aynen öyle!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, şunu söylemek lazım: Bakın, işkence insanlık suçudur, işkenceye sahip çıkmayın; işkenceye sahip çıkarsanız Kemal Koranel gibi mahcup duruma düşersiniz.

ESİN KARA (Konya) - Parmağını sallama!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - İşkence insanlık suçudur.

MEHMET CELAL FENDOĞLU (Malatya) - Alakası yok. Devlete karşı gelenlerin...

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - İşkence insanlık suçudur.

MEHMET CELAL FENDOĞLU (Malatya) - Otur orada! İşkenceyle alakası yok. Aldatma! İşkence değil.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - İşkence insanlık suçudur; kesinlikle sahip çıkmayın. (HDP sıralarından alkışlar)