| Konu: | Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 24.03.2022 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmekte olduğumuz kanunun 15'inci maddesi Türkiye'de demokrasimizin en sıkıntılı alanlarından biriyle ilgili; ifade özgürlüğünü ortadan kaldıran erişim engelleri meselesi. Kanunun bu maddesiyle Reklam Kuruluna, bir internet sitesinin tümüne mahkeme kararı dahi olmaksızın erişim engelleme yetkisi verilmekte; bu, tamamıyla Anayasa'ya aykırıdır.
Değerli milletvekilleri, bu madde "Ne var bunda?" deyip geçebileceğimiz bir madde değildir. Niyetiniz iyi olabilir ama verilecek bu yetkinin doğuracağı sonuçlar özgürlük alanımızın daha da daraltılması gibi bir felaketle sonuçlanabilir.
Sizinle bazı rakamlar paylaşacağım. Daha bugün İfade Özgürlüğü Derneğinin kurucusu Yaman Akdeniz Hoca'yla konuştum, Türkiye'de erişim engellerini istatistiki olarak takip ediyorlar. Şu an itibarıyla, Türkiye'de 510 bin "web" sitesine ve internet sayfasına erişim engeli getirilmiş durumda; çok ciddi bir rakam. Yani, Türkiye'de gazetecilerin saldırıya uğraması, yargılanması, hapsedilmesi ne kadar basın özgürlüğünü ortadan kaldırıyorsa; haber kuruluşlarının sitelerine, haberlere getirilen erişim engelleri de aynı ölçüde ifade ve basın özgürlüğünü yok etmekte; halkın haber alma hakkını yok etmekte. Wikipedia, resim paylaşım sitesi Imgur, "sendika.org" yıllarca erişime engellendi; erişimin hâlâ yasak olduğu OdaTV ve Independent Türkçe'ye ancak başka isimlerle girmek mümkün.
Erişim engeli getirilen haberlere baktığımızda ağırlıklı olarak yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, görevi suistimal, cinsel taciz haberlerine yönelik erişimin engellendiği gözlemlenmekte. Ucu bu iktidara dokunan neredeyse her haberin okunması, görülmesi engellenmekte. Bakın, TÜGVA'nın devlet içinde nasıl kadrolaştığına ilişkin haberlere erişim yasak; Zindaşti davasıyla ilgili haberlere erişim yasak; Dilek Doğan'ın polis kurşunuyla öldürülmesine ilişkin haberlere erişim yasak; Sezgin Baran Korkmaz ile Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü arasındaki ilişkiyi ortaya koyan "tweet"lere erişim yasak; aralarından Grup Başkan Vekillerimizin, çeşitli partilerden milletvekillerinin paylaşımlarına ilişkin haberler bile yasak hatta, bu erişim engellerini duyuran paylaşımlar, haberler; onlar da yasak.
Değerli arkadaşlarım, EngelliWeb verilerine göre, sadece 2020 yılında 58.809 alan adı, 5.645 haber adresi erişime engellenmiş. Bugün itibarıyla bu rakamın toplamı -az önce de söyledim- 510 bine ulaşmış. Erişim engellileri karnemiz böyle ayıplıyken, şimdi, çıkıp "Reklam Kuruluna da hem aynı yetkiyi vereceğiz hem de internet sitesinin tümünü kapatma yetkisi vereceğiz." diyorsunuz; bu, olmaz.
İşin bir başka boyutu daha var. Türkiye'de yargının yanı sıra çok sayıda kamu kurumuna bu yetki verilmiş durumda. Yani, içeriğe erişim engeli ve o içeriğin yer aldığı internet sitesinin tümüne erişim engelleme yetkisi verilen kurum, kuruluş sayısı 20'yi aşmış. Kimler yok ki! Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Millî Piyango İdaresi, Türkiye Jokey Kulübü, Spor Toto, Diyanet İşleri, BDDK, Türkiye Futbol Federasyonu; hepsine çeşitli düzenlemeler altında erişim engelleme yetkisi verilmiş durumda.
Bir internet sitesinin tümden kapatılmasına Reklam Kurulunun karar vermesi doğru değildir diyoruz, yargı kararlarıyla uygulanması gereken bir hususun bürokrasiye bırakılması kabul edilemez diyoruz. Ayrıca, yine, Basın İlan Kurumu aracılığıyla gazetelere ilan ambargolarının uygulandığı, RTÜK eliyle televizyonların karartıldığı bir ortamda bu düzenlemeyi hiç ama hiç iyi niyetli bulmuyoruz. Siyasi saiklerle internet sitelerinin kolaylıkla kapatılabilmesine yeni bir kapı aralanmaktadır bu maddeyle değerli milletvekilleri. Eğer ortada bir suç isnadı varsa bu mutlaka ama mutlaka mahkeme kararıyla belirlenmelidir.
Son olarak değerli arkadaşlarım, biliyorsunuz, Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz yıl ekim ayında bir karar aldı -13 Ocakta bunun gerekçeli kararı da açıklandı- erişim engelleri konusunda bir karar verdi. Anayasa Mahkemesi, 5651 sayılı Kanun'un 9'uncu maddesini dayanak göstererek, internet sitelerindeki haberlere verilen erişim engellenmesi kararlarının ifade ve basın özgürlüğünün ihlali olduğuna karar verdi; kararı Meclisimize gönderdi hem de bir yıl süre vererek. Biz beklerdik ki burada, öncelikle, Anayasa Mahkemesinin o kararının gereğini yapalım, kanunu özgürlükçü olarak değiştirelim ama maalesef bir başka kurula yeni erişim engelleme yetkisi veren bir kanunla önümüze geldiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Teşekkür ederim.
Bu maddede Reklam Kuruluna verilen yetki aslında tam da Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçelerini içermekte. Buradan soruyoruz: Neden ortada bir Anayasa Mahkemesi kararı varken onun gerektirdiği yasal düzenlemeyi yapmıyoruz da tam da yüksek mahkemenin "Yapmayın." dediği düzenlemeyi geçirmekte ısrarcı oluyoruz? Bunu anlamak mümkün değil ama bu hâliyle yeniden -dediğim gibi- Türkiye'de ifade özgürlüğü alanını daraltacak olan, mahkeme kararı olmadan bir internet sitesine erişimi tamamen yasaklama yetkisini Reklam Kuruluna veren bu düzenlemeye karşı olduğumuzu bir kez daha kayda geçiyoruz.
Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)