| Konu: | AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 29.03.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ grup önerisi çalışma takvimine ilişkin, tabii, yapılacak şey seçim kanununa ilişkin değişikliklerin geçirilmesi ancak şunu söylemek lazım: Bu getirilen kanun teklifi, içeriği itibarıyla antidemokratik olduğu gibi hazırlanış aşaması ve Komisyonda görüşülmesi çok antidemokratik bir kanun teklifidir, umarım Genel Kurul aşaması da o şekilde olmaz. Şu kadarını söyleyeyim: Seçime giderken seçim kanunuyla oynayan hiçbir parti iktidarda kalamamıştır, bu da Türk siyasetinin bir realitesidir; bunu da size arz edeyim.
Şimdi, esas söylemek istediğim şey... Az önce tarımla ilgili bir grup önerimiz olmuştu, Yunus Kılıç Hocanın -şu anda burada mı bilmiyorum-birtakım değerlendirmeleri oldu, karşı değerlendirme yapmaya fırsatımız olmadı. Bir defa, şunu söyleyeyim arkadaşlar: Tarım Kanunu'nda yüzde 1'lik -millî gelire oran olarak- bir destek verilmesi öngörülüyor; tabii, AK PARTİ hükûmetleri bunu hiçbir evrede yapmadı, en fazla yüzde 0,6 civarında oldu 2007 yıllarında ama şu anda geldiğimiz noktada bütçede yer aldığı şekliyle -ki millî gelir enflasyon dolayısıyla çok yüksek çıkacak, enflasyonda şişme olacak ama- orijinal millî gelire oranla bile tarımsal amaçlı transferlerin toplamının millî gelire oranı sadece yüzde 0,3'tür yani yüzde 1 olması öngörülen şey yüzde 0,3'tür. Hoca sanki burada "Sadece doğrudan gelir desteği değil, toplamı 1." dedi; biz zaten doğrudan gelir desteği filan olsun demiyoruz. Doğrudan gelir desteğine baktığımızda, 10 binde 8 arkadaşlar yani 10 binde 8 olan bir şeyin sanki yüzde 1 olması gerekirmiş gibi birilerinin bir iddiası var burada. Dolayısıyla bütün destekler -işte, dokümanları burada- bunları kapsayacak şekilde yüzde 0,3'tür. Tabii, bu, yeterli değil tarım kesimine. Yani ben şimdi merak ediyorum, çiftçiyle ilgili burada söylediğiniz şeyleri herhangi bir köye gittiğinizde, çiftçinin olduğu bir yerde söyleyebiliyor musunuz? Bunu söyleme imkânınız var mı? Çiftçi bugün kan ağlıyor. 2002 yılında çiftçi borçlarının çiftçi gelirlerine oranı yüzde 7'ymiş, bugün yüzde 60'a ulaştı. Yani çiftçinin toplam hasıladan aldığı gelirin yüzde 60'ı kadar bugün çiftçi borcu var, yüzde 7'lerden aldınız bunu. Dolayısıyla çiftçi para kazanamıyor, parayı kim kazanıyor? Yaptığımız ithalat nedeniyle Rusya'nın çiftçisi, Ukrayna'nın çiftçisi kazanıyor. Zannediyorum, Yunus Bey oraya verilen destekleri yani 370 dolardan buğday alıp içeride 200 dolara unculara satarken verilen desteği sanki bizim çiftçimize verilmiş destek gibi hesaba katarak, böyle bir yanlış içerisine düşüyor.
Diğer bir husus dış ticaret açığı, tarımda dış ticaret açığı. Burada da bence ciddi bir yanılgı var, evet, baktığınızda tarım ve tarıma dayalı ürünlerde biraz dış ticaret fazlamız var gibi görünüyor ancak hele hele bir bilim insanının bu analizi yaparken şöyle yapması lazım: Aldığımız ürünlerin tamamı ham madde niteliğinde tarım ürünü ama sattığımız mesela un var, unu da tarım ürünü diye kabul ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.
ERHAN USTA (Devamla) - Şimdi, unun içerisinde zaten önemli bir kısmı elektrik, elektriğimiz ithal. Şimdi bunları düşerek "input" "output" anlamında bir analiz yapıp Yunus Kılıç Hoca buradan gelsin söylesin, Türkiye dış ticarette, tarım dış ticaretinde açık veriyor arkadaşlar, çok net bir şekilde. Yani işçinin, emeğin payını; efendim kullandığımız, yurt dışından aldığımız, ithal ettiğimiz enerjiyi, hepsini kattığınız zaman küçücük bir orada pozitif görünüyor diye "Tarımda pozitifimiz var." diyemezsiniz. Bu, çok teknik, hele hele bir bilim adamının yapmaması gereken bir hatadır.
Şu soruyu kendinize sormanızı istiyorum: Yirmi yıllık iktidarsınız, bugüne kadar olmadı da... Şimdi tabii, bunlar belli bir birikimle geldi, üretimde azalma azalma, geldi geldi geldi... Yani niye her hafta bu ülkede bir tane ürünün, bir tarımsal ürününün kıtlığı çekiliyor? Bu soruyu kendinize sorun, bizim konuşmalarımızın ne kadar haklı olduğunu anlayacaksınız.
Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)