GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:74
Tarih:31.03.2022

İMAM TAŞÇIER (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yetmiş beş yıl önce bugün, İran devleti tarafından idam edilen Mahabad Kürt Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Qazi Muhammed ve arkadaşlarını saygıyla anıyorum, idam edenleri de lanetliyorum.

Çok partili sisteme geçişten bu yana seçim kanunlarında değişiklikleri iktidar partileri kendi ömürlerini uzatabilmek için hep yapmışlardır, bu kanun da onlardan biridir yani iktidar partisi ve ortağı ömrünü uzatabilmek için bu kanuna başvurmuştur. 12 Eylül 1980 askerî darbesinden sonra diktatör Kenan Evren ve arkadaşları yine kendilerinin ömürlerini uzatabilmek için yeni bir anayasa yapmıştır ve seçim kanunları dâhil bütün kanunları değiştirmiştir. İlk seçimlerde ise ancak 3 partiyi bütün elemelerden sonra seçime koymuştur, kendi destekledikleri parti ancak 3'üncü ve sonuncu olmuştur. Tabii, Kenan Evren ve arkadaşları o dönemde Kürtleri de düşünmüş, seçim barajını yüzde 10 seviyelerine çıkarmışlardır ama bununla beraber Türkiye'yi de elli yıl geriye götürmüş ve diktatörlüklerinin de sonu olmuştur sonrasında. Türkiye ise hâlen 12 Eylül diktatörlerinin yaptığı Anayasa'yla yönetilmektedir. Anayasa'da ufak tefek değişiklikler yapılmışsa da özüne dokunulmamış ve hâlen bu Anayasa yürürlüğünü sürdürmektedir. Aslında, 12 Eylül cuntacılarının yaptıkları Anayasa'yı ve seçim kanunlarını toplumun katkılarıyla, sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla ve toplumun tüm dinamikleriyle değiştirmemiz gerekiyor yani bu değişikliklerin Anayasa'dan başlatılması lazım. Böyle yamalı bohça gibi, günübirlik seçim kanunlarını, Anayasa'nın ilgili bazı maddelerini değiştirmekle Türkiye düze çıkmaz, demokratik, hukuk devleti olmaz.

12 Eylülcülerin yaptığı Anayasa ise -demokrasiden uzak bir anayasa- Kürt meselesini çözme girişimlerine tümden engel olmuştur. Bu Anayasa'da, Türkiye'de yaşayan 25 milyonun üzerinde olan Kürt'ün dilleri yasaklanmış, kendi ana dilleriyle eğitimlerini sürdürememişlerdir. Bugün dahi ben Mecliste 2 kelime Kürtçe konuşmaya kalkarsam önce Meclisi yöneten Başkan Vekili mikrofonları kapatır, sonra tutanaklarda "x" diye geçer. Kürt meselesi çözülmeden bu ülkeye demokrasi gelmesi imkânsızdır. Son yıllara baktığımız zaman zaten bunu görürüz; son elli altmış yılda bütün antidemokratik uygulamaların merkezi Kürt sorunu olmuştur, Kürt sorunu krizlerin nedeni olmuştur, Kürt sorunu ülkeyi yönetememenin nedeni olmuştur. Bir an önce, şu anda yürütülen Meclis çalışmaları içinde Kürt meselesini dilden başlayarak aslında çözebiliriz. Önce ana dilinde eğitim gündeme getirilir, ana dili eğitimi ilkokul öncesinden üniversiteye kadar devletin güvencesi altında ve devletin eliyle verilir ve Kürtlerin kendi kendilerini yönetmeleri konusunda çalışmalar uygulanır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

İMAM TAŞÇIER (Devamla) - Örneğin, seçimle gelen belediye başkanlarının yerine o halkın iradesi gasbedilerek kayyumlar atanmıştır ve bu kayyumlar şimdi Kürt halkını idare etmek istemektedirler ama geçen gün de konuşmamda belirttiğim gibi yolsuzlukların içine batmışlardır.

Yine, 1980'lerdeki, 90'lardaki, 2000'lerin başındaki, 2015'ten bu yana süregelen bütün ekonomik krizlerin de temel nedeni Kürt meselesinin çözülmemesinden kaynaklanıyor. Bu Meclis, bu devlet Kürt meselesinin çözümünde sorumluluğunu mutlaka yerine getirmeli, evlatlarımıza savaşsız, sömürüsüz bir yaşam bırakmalıyız.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)