| Konu: | Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 31.03.2022 |
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, eğer bir iktidar, Milletvekili Seçimi Kanunu'ndaki değişiklikleri seçimlere on dört ay kala yapmaya çalışıyorsa, oyunun kurallarını Anayasa'ya aykırı olarak değiştirmeye çalışıyorsa, daha az oyla daha çok milletvekili çıkarmaya çalışıyorsa, sandıkta alamadığı millet iradesini seçim kanunu oyunlarıyla masa başında almaya çalışıyorsa orada iktidar açısından gerçekten büyük bir sorun vardır. Bu tekliften de önümüzdeki ilk seçimde Cumhur İttifakı açısından çok büyük bir sorun olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Değerli milletvekilleri; bu kanun teklifi aslında bir itiraftır, bir ikrardır. Neyin ikrarıdır? Tek adam rejiminin dikiş tutmadığının, yürümediğinin ve çöktüğünün ikrarıdır. Başka neyin ikrarıdır? İktidarın küçük ortağının önümüzdeki ilk seçimde yüzde 10'luk barajı geçemeyeceğinin kabul edildiğinin ikrarıdır. Başka neyin ikrarıdır? "Bizim için demokrasi, temsilde adalet, millet iradesi, sandık güvenliği hiç önemli değil; her şeyden önemli olan, bizim iktidarımızın devam etmesi." dediğinizin ikrarıdır. Başka neyin ikrarıdır? Biz adil ve dürüst bir seçim yapmak istemiyoruz dediğinizin ikrarıdır. Başka neyin ikrarıdır? "Biz Millet İttifakı'ndan korkuyoruz"un ikrarıdır ama korkunun ecele faydası yok değerli arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar) Bugüne kadar seçim kanunlarıyla oynayarak kendi lehine ama demokrasi aleyhine değişiklik yapan hiçbir iktidar başarılı olamadı, siz de başarılı olamayacaksınız.
Değerli milletvekilleri, bu sürece nasıl geldik, kısaca hatırlatmak istiyorum, tarih tekerrürden ibarettir. Yargıyla ilgili 2010 Anayasa değişikliğinde sizi uyardık ama bizi dinlemediniz. O zaman AK PARTİ olarak FETÖ'yle ortaktınız, FETÖ'yle beraber "Yargı tarafsız ve bağımsız olacak." dediniz. Referandumdan sonra bir baktık ki yargıyı FETÖ'ye teslim etmişsiniz, devleti de FETÖ'ye teslim etmişsiniz. Sonra 15 Temmuz hain darbe girişimini yaşadık, o gece ben de birçok milletvekili arkadaşımla beraber Meclisteydim. Meclisimiz tarihinde ilk defa asker kılıklı teröristler tarafından bombalandı, bu bombalar hepimizin başına yağdı ama bu yaşananlardan yine ders çıkarmadınız. 15 Temmuz darbe girişimini kullanarak tek adam rejimi için Anayasa değişikliği teklifi getirdiniz.
Bakın, 2016'daki Anayasa Komisyonunda yaptığım konuşmalarımda şunları ifade etmişim: "Böyle tek adam yönetiminin olduğu bir rejime kimse parasını vermek istemez. Hukuk güvenliğinin olmadığı, adaletin olmadığı bir ülkeye kimse yatırım yapmak istemez, parasını göndermez ve bir daha da Türkiye'ye yabancı sermaye gelmez. Bu, Türkiye ekonomisini felakete götürecek bir uygulamadır." Yine, 2010 referandumunu hatırlatarak "Kendi kazdığınız kuyuya düştünüz; yine aynı şey gerçekleşecek, bunu görüyoruz, bu yaptığınızla yine kendi kazdığınız kuyuya düşeceksiniz ama bunun faturasını çocuklarımız, torunlarımız, hepimiz ödeyeceğiz." demişim.
Bakın, ilerleyen zamanda bu öngörülerimiz gerçekleşti mi? Gerçekleşti. 2018 yılında AK PARTİ olarak Parlamentoda çoğunluğu yitirdiniz ve tek başınıza kanun çıkaramaz hâle geldiniz. 2019'da da Adana, Mersin, Antalya, Ankara gibi en önemli büyükşehir belediyelerini kaybettiniz. İstanbul'u da kaybettiniz ama sandıkta kaybettiğiniz seçimi yine masabaşı oyunlarıyla iptal ettiniz. İstanbullu vatandaşlarımız da 2'nci seçimde size tarihî fark atarak gereken cevabı verdi, kendi kazdığınız kuyuya düştünüz; bundan da hâlâ ders almadınız. 2016'da söylediğim gibi, tek adam rejimiyle Türkiye'yi adım adım ekonomik felakete götürdünüz. Bugün tüm vatandaşlarımız ekonomik krizi iliklerine kadar hissediyorlar. Bugün bu hatalarınızın ağır faturasını hepimiz ödüyoruz, çocuklarımız ödüyor, torunlarımız ödemeye devam edecek ama bunlardan da hâlâ ders çıkarmadınız, şimdi aynı hatayı yapıyorsunuz, seçim yasası oyunlarıyla iktidarınızı devam ettirmeyi umuyorsunuz ama yanılıyorsunuz.
Bakın, tutanaklara geçsin diye söylüyorum; 2016'da söylediğim gibi, yine evdeki hesabınız çarşıya uymayacak, yine kendi kazdığınız kuyuya düşeceksiniz ve bu düzenlemeler ilk seçimde bumerang gibi dönüp sizi vuracak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Ne yaparsanız yapın, önümüzdeki ilk seçimde milletimiz sizi sandığa gömecek ve Millet İttifakı'nı iktidara getirecek.
Değerli milletvekilleri, seçimlerin yargı gözetiminde yapılmaya başlandığı 1950'lerden günümüze kadar darbe dönemleri dâhil il, ilçe seçim kurulu başkanları en kıdemli hâkimlerden olmuştur. Sizin dönemizde de yirmi yıldır bu böyle olmuştur. Şimdi sormak istiyorum: Yirmi yıldır bunu değiştirmek aklınıza gelmedi de şimdi niye geldi? Bir iktidar kimsenin yetmiş yıldır itiraz etmediği, yetmiş yıllık bu düzenlemeyi neden şimdi değiştirmek ister? Yirmi yıldır rahatsızlık duymadığı "en kıdemli hâkim"den şimdi niye rahatsızlık duyar? Kıdemi daha az olan bir hâkimi niye şimdi atamaya çalışır? Yoksa avukatken teşkilatlarınızda görev almış olan ve hâlen sizinle gönül bağı olan hâkimleri mi seçim kurulu başkanı yapmak istiyorsunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Süreniz dolmuştur.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Peki, teşekkür ediyorum.
Saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)