| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 75 |
| Tarih: | 05.04.2022 |
HDP GRUBU ADINA MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; avukatların yaşadıkları sorunların araştırılmasını istiyoruz, bu kadar basit bir şey, bunun için bir araştırma komisyonu kurulsun istiyoruz. Bu hususta Adalet ve Kalkınma Partisi de böyle bir önerge verebilir, ortak bir önergeyle de böyle bir araştırma komisyonu kurulabilir.
Öncelikle, adalet için girdiği ölüm orucunda yitirdiğimiz sevgili Ebru Timtik'i saygıyla anarak sözlerime başlamak isterim. Yine, sağlığı her gün kötüye gittiği hâlde, sağlık raporlarına rağmen serbest bırakılmayan, hâlâ tutuklu olarak yargılanan ve cezaevinde tutulan Aysel Tuğluk'a en içten sevgilerimi saygılarımı sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar) Yine, Genel Başkanımız Avukat Selahattin Demirtaş'a, tutsak vekillerimiz Ayla Akat Ata'ya ve Nazmi Gür'e, ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı'ya, Avukat Halil İbrahim Vargün'e ve 5 Nisan Avukatlar Günü'nde hâlâ cezaevlerinde tutsak tutulan 500 avukata saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Evet, bugün, 5 Nisan Avukatlar Günü. Avukatlar her gün çok büyük sorunlarla mücadele ediyor. Avukat dernekleri, bugün için açıklamalar yayınladılar. Bakın, ne diyor avukatlar: "Meslektaşlarımızın faili meçhul cinayetlerle katledildiği, siyasal gerekçelerle tutuklandığı..."
(Uğultular)
BAŞKAN - Arkadaşlar, çok uğultu var, biraz yavaş lütfen, biraz yavaş.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - "...adliye koridorlarında işkenceyle gözaltına alınarak itibarsızlaştırıldığı, yoksulluğa ve güvencesizliğe terk edildiği koşullarda 5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutlayamıyoruz, kutlamıyoruz." Evet, avukatlar, Avukatlar Günü'nü kutlamıyor.
Bakın, dün Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan siyasi partilerin tamamını ziyaret etti ve bir talepte bulundular, dediler ki: "Avukatların sorunlarının araştırılması için bir araştırma komisyonu kurulsun istiyoruz." Adalet ve Kalkınma Partisine de gittiler, Cumhuriyet Halk Partisine de gittiler, bize de geldiler, Milliyetçi Hareket Partisine de gittiler, İYİ Partiye de gittiler. Hiç kimse aslında "Araştırılmasın." demedi ama şu anda araştırma komisyonu kurulmasıyla ilgili 2'nci önergeyi görüşüyoruz ve muhtemelen siz bir daha reddedeceksiniz, avukatların sorunlarının araştırılmasını istemiyorsunuz. Diyor ki barolar: "Avukatlara yönelik şiddet olayları arttı, son üç ay içerisinde 19 tane ciddi şiddet vakası var, en az 3 avukat katledildi, çok sayıda ciddi yaralanan avukat var. Bu süre içerisinde en az 3 avukat yaşamına son verdi ve bunlardan en az 2'si ekonomik nedenlerle yaşamına son verdi."
Peki, avukatların yaşadığı bu soruna rağmen sizler neler yapıyorsunuz, ben onu söyleyeyim. Hukuk fakültesi açıyorsunuz, yeni hukuk fakültesi. 2020 yılında 84 tane hukuk fakültesi vardı Türkiye'de; 11'i Kıbrıs'ta, 33-34 tanesi kamu üniversitesinde, en az 31 tanesi de vakıf üniversitesinde. Geçen yıl 1'i Boğaziçinde olmak üzere 4 fakülte daha eklediniz ve şu anda Türkiye'de 88 tane hukuk fakültesi var. Her yıl kaç avukat mezun oluyor biliyor musunuz arkadaşlar? 20 bin civarında avukat mezun oluyor. Hukuk fakültelerinden avukatlık ve avukatlık mesleğine başlayabilecek 20 bin kişi mezun oluyor ve bunlar göreve başladıklarında asgari ücretle bile iş bulamıyorlar. Siz, bunların sorunlarını çözmek yerine, avukatların sorunlarını çözmek yerine yeni hukuk fakülteleri açarak asgari ücrete talim edecek avukatlar yetiştirerek sorunu çözebileceğinizi düşünüyorsunuz. Bakın, iktidarın yargı üzerindeki baskısı o kadar çok arttı ki her hafta bir adliye önünde barolar ve avukatlar tarafından adalet nöbeti tutuluyor. Geçen hafta sanırım 104'üncü nöbetti Çağlayan Adliyesi önünde ve avukatlar her hafta, yaşadıkları sorunu kamuoyuna anlatmak için mahkeme önlerinde nöbet tutuyorlar. Dünya hukuk camiası her yıl "Uluslararası Tehlike Altındaki Avukatlar Günü" diye -bir günü kutluyor demeyelim de- bir günde avukatların sorunlarını gündeme getirmeye çalışıyor ve her yıl bu gün bir ülkeye ithaf ediliyor, en çok sorun yaşayan ülke hangisiyse. Türkiye'de hukuk o kadar çok ayak altına alındı ki 2012 yılından bu yana on yıl içerisinde bu gün 2 kez Türkiye'deki avukatlara ithaf edildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - 2012 yılında ve 2019 yılında dünya hukuk camiası "tehlike altındaki avukatlar" deyince Türkiye'yi hatırlıyor.
Siz Türkiye'ye bunu reva görüyorsunuz diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)