| Konu: | Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 75 |
| Tarih: | 05.04.2022 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Yine bir torba yasa düzenlemesiyle karşı karşıya kalmış bulunmaktayız. Bu teklif içerisinde gerçekten bizim ısrarla takip ettiğimiz ve desteklediğimiz düzenlemeler de var ancak çekince koyduğumuz hususlar da var.
Şimdi, muhtarlarımızla ilgili, muhtarlarımızın sorunlarının çözülmesiyle ilgili olarak Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu her fırsatta fikirlerini açıklamakta, illere yaptığı toplantılarda ilk toplantılarını muhtarlarla yapmakta. Bunu bütün muhtarlarımız yakinen bilirler. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler muhtarlık kanunu teklifinde bulunduk ve bu teklifimizle birlikte, muhtarlarımızın genel anlamda bütün sorunlarının çözümüne dair önerilerimiz oldu ve bu teklif bu Mecliste oylandı, maalesef, iktidar tarafından reddedildi. Bu süreci de muhtarlarımız gayet iyi bir şekilde bilmekteler. Ancak bugün, bakın, muhtarların maaşlarıyla ilgili bir düzenleme söz konusu. Biz bu düzenlemeyi Cumhuriyet Halk Partisi olarak sonuna kadar destekliyoruz, muhtarlarımıza hak ettikleri ücretin ödenmesini, en az asgari ücret seviyesinde bir ücret ödenmesini sonuna kadar savunuyoruz. Ancak bu düzenleme yeterli mi? Tabii ki yeterli değil. Biz ne önermiştik? Bakın, öncelikle, muhtarlar seçime girerken birleşik oy pusulası kullanılsın demiştik. Yine, muhtarlarımıza bir personel hakkı verilsin demiştik. Yine, muhtarlarımıza izin hakkı verilsin demiştik. Yine, kadın muhtarlarımıza doğum izni verilmesini önermiştik.
Bakın, muhtarlarımızı gerçek anlamda meşgul eden konulardan bir tanesi adli tebligatlar konusu değerli arkadaşlar. Şimdi, Tebligat Kanunu hükümleri gereğince, adresinde bulunamayanların tebligatları muhtara teslim edilmekte. Daha önce, bir kamu hizmeti gibi, güvenilir kişi olması nedeniyle tebligatlar muhtarlara teslim edilirken ancak süreçte artık bir angarya vaziyetine dönüştürülmüş durumda. Bugün şehir merkezlerinde muhtarlarımıza günde 30-40 tane tebligat teslim edilir vaziyette. Ben postaneye, PTT Genel Müdürlüğüne şunu söylemiştim: Bakın, muhtarlar sizin angaryacınız değildir demiştim. İşte, biz, bu teklifimizle tebligatla ilgili olarak muhtarlara da bir ücret verilmesi gerektiğini ifade ettik, maalesef o da reddedilmişti.
Yine önemli sorunlardan bir tanesi elektrikle ilgiliydi. Muhtarlarımızın ofisleri hâlâ ticarethane olarak tarifelendirilmekte, muhtarlarımızın ofislerinin mesken tarifesi üzerinden ücretlendirilmesi gerektiğini bir kez daha ifade ederek muhtarlıkla ilgili sorunların tümden çözülmesi için muhtarlık kanununa destek verilmesi gerektiğini ifade ediyoruz, ücretiyle ilgili konuyu da sonuna kadar desteklediğimizi ifade etmek istiyoruz.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, iktidar, önce, iktidara geldiği dönemlerde fabrikaları, cumhuriyet tarihinden günümüze kadar yapılmış tüm fabrikaları sata sata neredeyse bitme noktasına getirmişti, son dönemlerde de kamu arazilerini yine son sürat satmaya devam etmekte. 2022 yılında Millî Emlak ve TOKİ tarafından satılacak olan, tespiti yapılmış, satış listesine konulmuş taşınmaz sayısı 5.542. Şimdi, bu taşınmazlar bir taraftan satılacakken getirilmekte olan bir düzenlemeyle bakın, ticari faaliyetlerde kullanılmak üzere kiralanan taşınmazların yani hazine arazilerinin satışıyla ilgili bir düzenleme daha var ve burada deniliyor ki: "Üç yıl süreyle bu taşınmazda kiracı bulunan bir şahsa bu hazine arazisini öncelikli alım hakkı getirilmekte." Şimdi, bu teklifi yapan değerli arkadaşlara ben soruyorum: Siz kendi taşınmazınıza bırakın üç yılı, on üç yıl süreyle kiracı olan bir kişiye bu taşınmazı satar mısınız? Şimdi burada hazineye ait taşınmazda üç yıl süreyle kiracı bulunan kişiye öncelikli alım hakkı getirilmekte. Yani neredeyse ülkede ne varsa satmaya devam ediyorsunuz. Bakın, satışla birlikte yüzde 10'lara, yüzde 20'lere kadar giden indirimlerle kamuya gerçek anlamda bir zarar vermeyle karşı karşıyasınız değerli arkadaşlar. Şimdi, bu yetmezmiş gibi Komisyonda bir rakam ifade edildi, 224 bin kamu lojmanından bahsedildi. Bu 224 bin kamu lojmanının satışı süreciyle karşı karşıyayız değerli arkadaşlar. Neymiş? 2022 yılında bunun sadece yüzde 1-2 oranında olan kısmı satılacakmış ve buradan elde edilecek olan gelir de bu düzenlemeyle genel bütçeye aktarılacakmış.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, ben size soruyorum: Siz bu süreçte 224 bin kamu lojmanından kaç tanesini yapabildiniz? Belki de hiçbirini yapmadınız ama bugün ülkenin kamu kaynaklarını, arazilerini, lojmanlarını peynir ekmek gibi satar vaziyettesiniz.
Değerli arkadaşlar, bakın, bu ülkede ne varsa ne yoksa satmaya devam ediyorsunuz. Sözde kaynak yaratmayla meşgulsünüz ancak yarattığınız kaynaklar boşa gitmekte, yarattığınız kaynaklar kamu-özel iş birliği garantilerine gitmekte, sözde yarattığınız kaynaklar döviz korumalı mevduata gitmekte. Yani kısacası, ülkenin bu değerlerini bir taraftan satarken bir taraftan da bu paralar boşa harcanılmakta.
Değerli arkadaşlar, bakın, yine sizlerin eliyle yaratılan bir mağdur kitlesi daha var ülkemizde. Bu kitle de "Evim mağduru" olarak geçen ve yaklaşık 54 bin kişiyi ilgilendiren bir grup. Şimdi, buradan bir kanun çıkarılmıştı daha önce. Önce şunu söyleyeyim, bakın: Bu Evim mağdurlarıyla ilgili 22 Aralık 2020 yılında bir soru önergesi vermiş ve bir Meclis araştırması talebinde bulunmuştum, demiştim ki: Bakın, bu Evim süreci ileride sıkıntı yaratacak ve sizlerin dikkatinizi çekmeye çalıştık, bu sisteme gerçek anlamda bir müdahale edilmesi ve düzenlenmesi gerektiğini ifade ettik ve sonrasında da bir kanun çıktı. Ancak bu kanunu yine sizler yanlış bir şekilde uyguladınız ve verilen altı aylık süreden önce üç aylık süre içerisinde 21 şirkete TMSF tarafından el konulması nedeniyle 54 bin Evim mağduru yarattınız. Şimdi, sizin haksız ve yanlış uygulamanız nedeniyle 54 bin Evim mağduru yaratılmış durumda. Şimdi getirilen düzenlemeyle bu mağduriyet daha da artacaktır.
İşte bu kişilerin, bu şahısların bu mağduriyetini gidermek adına yeni önerilerimizi biz Komisyonda da sunmuştuk. Eğer bizim önerilerimiz Komisyonda kabul edilmiş olsaydı "Evim mağduru" olarak geçen vatandaşlarımızın hiçbir sıkıntısı kalmayacaktı. Ancak sizler bizim oradaki mağduriyetle ilgili önerilerimizi kabul etmediniz ve mağdur olan vatandaşlarımızın mağduriyetini daha da artırmaya yol açacak düzenlemelere "evet" dediniz.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bu "Evim mağduru" olarak geçen vatandaşlarımızın sonuna kadar yanlarında olduğumuzu biz ifade ettik ve bu anlamda da yol yakınken bakın, bu maddenin görüşülmesine kadar zaman varken Evim mağduru vatandaşlarımızın taleplerine uygun, önerilerine uygun düzenleme burada kabul edilmeli ve onların sorunlarına çözüm bulmalıyız; aksi hâlde, bakın, zaten mağdurlar ve daha da mağdur olmaya devam ettireceksiniz. Bu arkadaşlarımız eğer mağdursa sizin yanlış uygulamalarınızdan dolayı mağdur durumdalar. Onların mağduriyetini önlemek adına önergemize destek vermenizi diliyorum.
Hepinize saygı ve sevgiler sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)