GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YERALTI SULARI HAKKINDA KANUN İLE KAMULAŞTIRMA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:66
Tarih:14.02.2013

BDP GRUBU ADINA EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 410 sıra sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dünyadaki yer altı suları, hızla artan nüfusun öncelikle içme ve kullanma suyu ihtiyacını ve bununla birlikte tarımsal sulama ihtiyacını karşılamak üzere kullanılmaktadır. Ülkemiz için sosyoekonomik açıdan önem taşıyan yer altı suları, stratejik açıdan da büyük bir öneme sahiptir. Yer altı sularının kirlenmesi yüzey sularının kirlenmesini, yüzey sularının kirlenmesi ise yer altı sularının kirlenmesini sağlar. Zira, doğada yüzey suları ile yer altı sularının, her yerde doğrudan birbirleriyle ilişkili olmasa bile birçok yerde ve koşulda doğrudan ilişkili olduğu bir gerçektir.

Kanun teklifinin amacı ise, genel gerekçede de belirtildiği gibi, özellikle son yıllarda yaşanan yoğun ve kontrolsüz yer altı suyu kullanımı sonucunda oluşan seviye düşümlerini önlemek ve kuyulardan çekilen veya çekilecek yer altı suyunun ölçülebilir durumda olmasını sağlamaktır. Yer altı sularının kullanımının belli bir ölçüm dâhilinde yapılmasını, verimli kullanım açısından anlamlı buluyoruz ancak vatandaşlarını yer altı sularını kullanmak zorunda bırakan bir iktidar ile karşı karşıyayız.

Sulama kanalları olmadan tarım yapmak zorunda kalan çiftçilerimiz, maalesef, yüksek elektrik faturaları ödemek pahasına yer altı sularıyla tarımsal üretim yapmak zorunda kalmaktadırlar. Güneydoğunun büyük bir bölümü aynı dertten muzdariptir ancak seçim bölgem olan Mardin'den bir örnek vermek istiyorum: Mezopotamya'nın en verimli ovalarından biri olarak bilinen Kızıltepe Ovası'nda tarım işiyle uğraşan toplam 6.800 çiftçi bulunmaktadır. Bu ovada sulu tarım arazisi yaklaşık 750 bin dönümdür. GAP sulama kanalları henüz Kızıltepe Ovası'na kadar getirilmediği için, burada faaliyet gösteren çiftçilerimiz, her 100 dönüm tarım arazisinde yer altından çıkarılan su için yaklaşık 18 bin ila 20 bin TL elektrik faturası ödemektedirler. Oysa, Kızıltepe'ye komşu bir ilçe olan Ceylanpınar'daki sulama birliğine bağlı çiftçiler, aynı ölçülerdeki arazi için 800 TL ile 1.000 TL arasında değişen fiyatlarda elektrik faturası ödemektedirler. Kızıltepe'de çiftçiler fahiş fiyatlarda gelen elektrik borçlarını ödeyememekte ve elektrik borçları her geçen gün daha da artmaktadır. Burada yaşayan çiftçilerimiz, yer altı sularını kullanmanın zorluğunu ve verimsizliğini bildikleri hâlde, yüksek elektrik faturaları ödemek pahasına böyle bir yolu tercih etmek zorunda kalmaktadırlar. Eğer, öngörülen sulama birlikleri Kızıltepe'ye kavuşmuş olsaydı, çiftçilerimiz böyle bir mağduriyet yaşamamış olacaklardı. Ancak, başka bir alternatifleri olmadığı için çiftçilerimizin suçlanması büyük bir haksızlık olacaktır. Yapılması gereken, sulama kanallarının, ulaştırılması gereken yerlere ivedilikle yetiştirilmesidir.

2008'de başlatılan GAP Eylem Planı çerçevesinde 2009'da yapımına başlanan sulama kanalları henüz bitmiş değildir ve ortada verilen sözlerden başka bir şey de yoktur.

İçişleri Bakanımız Sayın Güler'in üç gün önce basına yansıyan sözlerinden, Kızıltepe Ovası'nın ihtiyacı olan sulama kanallarının tamamlanmasıyla yaklaşık 158 bin hektarlık bir alanın sulanacağını öğrendik. Bu, elbette sevindirici bir durum ancak Kızıltepe halkı müjde değil, icraat beklemektedir. Yıllardır fahiş fiyatlardan elektrik faturası ödemek zorunda kalan çiftçilerimiz, artık sabredemez duruma gelmiş, Kızıltepe'de tarımsal faaliyet âdeta durma noktasına gelmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin yer altı ve yer üstü sularının doğru ve bilinçli kullanımı, hepimize düşen görev ve sorumlulukların başında gelmektedir. Yer üstü sularımız -hepimizin malumu- irili ufaklı HES'lerle âdeta talan edilmektedir. Bizim temennimiz, çevre odaklı politikaların geliştirilmesi ve GAP Eylem Planı çerçevesinde verilen sözlerin bir an önce yerine getirilmesidir.

Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum, teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Dora.