GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:77
Tarih:07.04.2022

DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 322 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 17'nci maddesi üzerine söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, kanun teklifinin görüşülen maddesinde hazineden kiralanmış olan arazilerin tarım amaçlı kullanılmasına rağmen çiftçilerin faydalanamadığı tarımsal desteklerden yararlanması amacıyla düzenleme yapılmaktadır. Söz konusu düzenleme olumludur ancak benzer durumda olan, atalarından miras kalan ve mirasçıları arasında bölünemediği için tarım yapılmasına rağmen desteklerden faydalanamayan kişiler için de bir düzenleme yapılmalıdır. Diğer taraftan, tarım ve hayvancılığın dağ gibi biriken sorunları düşünüldüğünde çok daha kapsamlı ve radikal düzenlemelere ihtiyaç olduğu ortadadır. AKP'nin hatalı tarım politikaları yüzünden Türkiye'de tarım ve hayvancılık bitme noktasına gelmiştir. Tarım ve hayvancılıkta girdi fiyatları artarken ürün fiyatlarının destek ve teşviklerine çok cüzi artışlar yapılmaktadır. Çiftçilerin geçen yıl 3.500 lira olduğu için pahalı diye tarlasına atamadığı üre gübresi bugün 14 bin lira olmuştur. Dün pahalı diye atamadığı gübre bugün 4 kat artmışken çiftçi nasıl gübre atacaktır? Sadece bir yılda gelen zamlarla mazot 3 kat artmış, süt yeminin ton fiyatı bir yılda yaklaşık 4 kat artmış, 1.560 liradan 6 bin liraya çıkmıştır. Bugün 1 kilo sütle 1 kilo yem alınamamaktadır, yem alamayan süt üreticisi hayvanlarını kesime göndermektedir. Bununla birlikte, veteriner maliyetleri ve tarımsal ilaç fiyatları bir yılda 2-3 katına çıkmıştır. Tarımsal sulamada kullanılan elektrik fiyatları ise başını alıp gitmiş, çiftçiler faturalarını ödeyemediği için icra takibine düşmüştür. Tüm bunlar yetmemiş, çiftçi sanki çok para kazanıyormuş gibi çiftçi BAĞ-KUR pirimi 1.000 liradan 1.800 liraya çıkarılmıştır. Hâl böyleyken çiftçilerin çoğu tarımı bırakmış, tarlasını terk etmiş, şehirlere göç etmiştir. Daha önce defalarca uyardık, eğer o zaman dinlenip önlem alınsaydı şimdi tarım ve hayvancılık bu noktada olmazdı. Şimdi tekrar uyarıyoruz çünkü bu duruma önlem alınmadığı takdirde Türkiye'de tarım ve hayvancılık tamamen bitecek, gıda enflasyonu daha da artacak, köylerde kimse kalmayacak, tarımsal istihdam azalacak, işsizlik artarak devam edecek, ekonomik kriz daha da derinleşecektir.

Değerli milletvekilleri, hayvancılık konusunda önemli bir sorun da meralarda yaşanmaktadır. Meralar, yem fiyatlarının çok yükseldiği bugünlerde hayvancılığın geleceğidir. Her hayvan günlük olarak canlı ağırlığının yüzde 10'u kadar kaba yeme ihtiyaç duyar. Hayvanların ihtiyaç duyduğu bu kaba yem miktarının en kolay ve en ucuz temin edilebileceği yerler meralardır. Ancak hayvancılık yapanların yüzyıllardır kullandıkları meraların bir kısmı ranta kurban edilmiş, bir kısmı ise köylülerin kullanımından alınıp başka yerlere kiralanmaya başlanmıştır. AKP iktidarının doymak bilmeyen rant hırsı, ülkemizin en değerli doğal yem kaynaklarından olan meraların turizm, madencilik, kentsel dönüşüm gibi farklı amaçlarla tahsis amacı dışına çıkarılmasına neden olmuştur. Bunun doğal sonucu olarak da 2022 Ocak ayında toplanan inek sütü miktarı 836.959 tonla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,7 azalmıştır. Yine, büyükbaş hayvan sayısı geçen yıl 18 milyonun üzerindeyken bugün 17 milyonlara düşmüştür. Mera hayvancılığı bitme noktasına gelmişken besi çiftlikleri ise ortalama yüzde 25-30 kapasiteyle çalışmaktadır. Bu nedenle, tarım ve hayvancılıkta destekler artırılmalı, çiftçilerimizin sorunları acilen çözülmelidir. Ayrıca, kullanılmayan mera ve yaylaklar hayvancılığa açılmalı, mera hayvancılığı desteklenmeli, meralardan alınan ücretler ıslah çalışmalarına harcanmalı ve otlatma kapasitesi güçlendirilmelidir. Tarımsal amaçlı kullanılan arazilerin bu amacının dışında kullanılmasının önüne geçilmelidir. Çiftçilerin tarımsal amaçla kullandığı mazotların ÖTV ve KDV'si kaldırılmalıdır.

Değerli milletvekilleri, sonuç olarak, AKP Hükûmeti "Çiftçi çok çalışır, az kazanır." anlayışını bir seviye daha ileri taşıyarak "Çiftçi çok çalışır, hiç kazanmaz." noktasına getirmiştir. Ancak, bu düzen böyle devam etmeyecek, ilk seçimde kurulacak İYİ Parti iktidarında çiftçi emeğinin karşılığını alacaktır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)