| Konu: | Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 77 |
| Tarih: | 07.04.2022 |
ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vergi ve ekonomi paketi adıyla kamuoyuna sunulan bir kanun değişikliği üzerine konuşuyoruz. Böyle havalı bir ismi olunca herkeste "Ekonomik sorunları çözecekler." beklentisi oluşuyor fakat maddelere baktığımızda yine ses var, görüntü yok. Biz ne konuşuyoruz? Cumhurbaşkanlığı ofislerinin Kimlik Paylaşım Sistemi'nden bilgi alırken katılım payı ödememesini. Ne kadar? 3 kuruş. Teklifle özel bütçeli, idari ve mali özerkliğe sahip ofisler kamu idareleriyle aynı kategoriye alınıyor ve ödemelerden muaf tutuluyor. Anlıyoruz ki sizin için 3 kuruş önemli sorun. Peki, aslında bizim neyi konuşmamız lazımdı? Her gün daha fazla hissedilen hayat pahalılığını, fiyat artışlarını, elektriğe, doğal gaza gelen zamları, işsizliği, kuşa dönen maaşları ve artık freni patlamış kamyon gibi ilerleyen enflasyonu. Ancak Cumhurbaşkanlığı ofislerinin 3 kuruşluk faydasının peşine düşmekten olsa gerek bir türlü bu konuları konuşmamıza sıra gelmiyor maalesef ancak biz konuşacağız. Milletimizin bize verdiği sorumluluğa ve milletvekili yeminimize sadık kalarak konuşacak ve çözümlerimizi sıralayacağız.
Kıymetli milletvekilleri, bu hafta başında enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK bile yıllık enflasyonu yüzde 61, ilk üç aylık enflasyonu yüzde 22,80 olarak açıklamak zorunda kaldı. Merkez Bankası 2022 yılı enflasyon tahminini yüzde 23,2 olarak açıklamıştı tüm yıl için. Bu hedefe sadece üç ayda ulaşıldı. Bir yıllık hedefe üç ayda ulaşan bu üstün öngörüyü tebrik etmek lazım. Yıl sonuna kadar bu hesapla enflasyon sıfır olacak. Kim inanır? Ülkeyi şirket gibi yönetecektiniz. Sizin şirkette muhasebeci pazarlamada çalışıyor. Enflasyonla Merkez Bankası değil TÜİK mücadele etmeye çalışınca ortaya da böyle komik sonuçlar çıkıyor hâliyle. Yetkisiz sorumluluk ve sorumsuz yetkinin hâkim olduğu bir ortamda hedef de şaşıyor, tahmin de. Bu zamana kadar ilan ettiğiniz 2023 hedeflerinin hiçbirine ulaşamadığınız yetmedi, şimdi de "2023'ten sonra Türkiye'yi bambaşka bir döneme girmiş olarak göreceksiniz." diyorsunuz. Az yetki verdik herhâlde, daha fazla yetki verirsek kesin uçarız değil mi? Farkındayız, siz başka âlemdesiniz sanki Metaverse'te kendinize sanal bir evren kurmuşsunuz. Resmen siz başka, biz başka gerçeklerle yaşıyoruz. Sizi buraya getiremeyeceğimiz anlaşıldı, bari vatandaşa şu VR gözlüklerinden verin de biz oraya gelelim çünkü burada hayat gerçekten çok pahalı.
Sizin tezinize göre, liramız değer kaybedince dış ticaret açığı azalacak, ülkede dövizden bol bir şey olmayacaktı. Peki, oldu mu? Olmadı. Faiz düşünce enflasyon düşecekti, düştü mü? Düşmedi. Peki, ne oldu? Son bir yılda doğal gaz fiyatları evlerde yüzde 101, sanayide yüzde 700 arttı; elektrik fiyatları ise yüzde 97 oranında zamlandı. İktidar bu soruna çare üretmek yerine "Biz sübvanse etmesek asgari ücretle ancak faturaları ödeyebilirsiniz, hâlinize şükredin." diyor. Ne büyük lütuf(!)
Diyanet bu sene fitre miktarını 40 lira olarak açıkladı ve bunun altına düşülmemesini öğütledi. Bu miktar -bugün buradan çok söylendi- 4 kişilik bir aile için 4.800 lira ediyor yani asgari ücretin bugün için 550 lira üstünde, yarın ne olacağını hiçbirimiz bilmiyoruz. Bakın, bunun içinde kira yok, fatura yok, ulaşım yok, yalnızca yiyecek. İşte, sizin gerçeklikten kopuşunuzun bir diğer örneği. Bize inanmıyorsunuz, bari Diyanete inanın. "Olağanüstü şartlar olursa asgari ücrete zammı düşünürüz." diye kestirip atıyorsunuz. Ya, bu olağanüstü şartlar nedir, anlatsanıza halka bir kere. Asgari ücret 2020'deki düzeyinin de gerisine düşmüşken, çarşı pazar enflasyonu yüzde 150'lere dayanmışken, millet açlık sınırının altında yaşamaya çalışırken oluşmayan olağanüstü şartlar, soruyorum size ne zaman oluşacak?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Sıdalı.
ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Vatandaşlar "İnsan artık daha ne kadar fakirleşebilir?" diye soruyor. Ne diyelim, Cumhurbaşkanlığı ofislerinin 3 kuruşluk tasarrufları hayırlı olsun.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)