| Konu: | Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 77 |
| Tarih: | 07.04.2022 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum .
Bu 29'uncu maddeyle radyo, televizyonlara vergi bilinci yaratmak için kamu spotu zorunluluğu getiriliyor. İyi, tamam, olsun hatta önerelim Anadolu basınımıza buradan can suyu olsun. Çünkü Anadolu'da kanallarımız TÜRKSAT yayın bedellerini, RTÜK'e ücretlerini ödeyemez hâlde. Son bir yılda maliyetler nedeniyle 138 televizyon kanalı, 54 gazete yayın hayatına son vermek zorunda kaldı. Uydu ortamında yayın yapan televizyon kanalı sayısı son beş yılda 1.100'den 340'a düştü, radyoların yarıya yakını yayınlarına son verdi. O zaman bu spotlar belki bir çıkış yapabilir kanallara; TÜRKSAT uydu bedellerini bu spotlardan yayınlayarak ödeme imkânı getirilebilir.
Değerli arkadaşlarım, iyi, tamam, olsun diyoruz, olsun da devlet kendisi yolsuzluğa bulaşmışsa, kendisi kara parayı kolluyor, koruyorsa o zaman bu kamu spotu neyi çözecek? "Vatandaşa vergini ver." diyeceksiniz, sonra o vergilerle AK PARTİ'li milletvekillerine Cumhurbaşkanlığında yemek vereceksiniz; o vergilerle vatandaşın uçmadığı hava limanının, geçmediği yolun, köprünün müteahhitlerini ballı kaymaklı besleyeceksiniz; o vergilerle kur korumalı mevduat sahibi zenginlere, rantiyelere milyarlarca lira faiz ve kur farkı ödeyeceksiniz. "Vergini öde." diyeceksiniz, o vergiyle işleyen devlet kanalarında o vatandaşın gönül verdiği siyasi partiye hiç yer vermeyeceksiniz ya da tamamen hakaret, küfrettireceksiniz. Vatandaşa "Vergini öde." diyeceksiniz, o vergilerle dağıttığınız kamu ilanlarında onun okuduğu Sözcü'yü, Cumhuriyet'i, BirGün'ü, Karar'ı, Millî Gazeteyi; onun izlediği Halk TV'yi, Tele1'i, KRT'yi, FOX'u, TV5'İ yok sayacaksınız, üstüne bir de ambargo uygulayacaksınız. Vatandaşa vergini öde filmi gösterip ertesi gün yandaşların borcunu silecek, vergi affı getireceksiniz.
Değerli milletvekilleri, siz bu adaletsiz zihniyeti değiştirmeden değil on dakika, yirmi dört saat kamu spotu yayınlasanız hiçbir şey değişmez.
Yeri gelmişken, iktidar sopasına dönüşen RTÜK'e de değinmek isterim. Bu Kurum, işi gücü bırakmış, yedi gün yirmi dört saat 5 kanalı izliyor -Halk TV, FOX TV, Tele1, KRT, TV5- acaba nasıl yaparız da en ağır cezaları yapıştırır, bu kanalları sindirir, sustururuz diye. Son dört yılda yayın durdurma kararlarının yüzde 73'ü, para cezalarının da yüzde 69'u sadece bu beş kanala kesilmiş. 2021 yılında tam 71 ceza verilmiş; hepsi haksız, hepsi hukuksuz. İşte, dün yine 3'üne ceza kesti RTÜK. Gerekçesi: Erzurum'da Kur'an kursunda çocukların istismarına ilişkin haberleri ekrana taşımış Halk TV, KRT ve Tele1. Diyanet İşleri Başkanlığı pek incinmiş, pek rahatsız olmuş. Değerli arkadaşlarım, bu meselede yüksek kamu yararı nerededir; incinen Diyanette mi yoksa asıl beden ve ruh bütünlüğü incinmiş olan çocuklarımızda mı? Ama Diyanete, RTÜK'e kalırsa çocuklara tecavüzü, tacizi "Aman, kimse duymasın." Kılıf da hazır: "Yargı yayın yasağı koydu." Değerli arkadaşlarım, buradan soruyorum: Ortada bağımsız ve tarafsız bir yargı var mı? Çıksın biri söylesin, "Evet, var; bağımsız yargı, tarafsız yargı var." desin. Peki, o zaman Cemal Kaşıkçı davasının kapatılması rezaletini nereye koyacaksınız? Kendi ülkemizde, İstanbul'un ortasında, Suudi Arabistan Konsolosluğunda bir gazeteci vahşice katlediliyor, üç yıldır "Sonuna kadar gideceğiz, adalet tecelli edecek." diye mangalda kül bırakmayan saray iktidarı, şimdi birkaç yüz milyon dolarlık swap uğruna kendi ülkemizde açılmış bu davayı kapattırıyor. Ne uğruna? Suudi Arabistan'la ekonomi gelişsin uğruna. Bu utanç verici karar değerli arkadaşlarım, sadece vicdanlara, insan haklarına, basın özgürlüğüne ve merhum Cemal Kaşıkçı'nın aziz hatırasına büyük bir ihanet değildir; bu utanç verici karar aynı zamanda Türkiye'de adalete, yargıya, yargı bağımsızlığına, yargının tarafsızlığına vurulan yeni bir darbedir.
Buradan bu kararı, bu davanın kapatılmasını bir gazeteci olarak kınıyorum. Bugüne kadar "Bu dava için sonuna kadar gideceğiz, Suudi Arabistan devletinin en üst makamlarına kadar uzansa da sonuna kadar gideceğiz." diyenlerin şimdi kırmızı halıda bir karşılama, 100 milyon dolarlık bir swap uğruna bu vicdanları sızlatan kapatma kararı almasını da bir kez daha kınıyor, yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.