GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:78
Tarih:12.04.2022

İYİ PARTİ GRUBU ADINA ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarımsal potansiyeli en yüksek ülkelerden biri olmamıza rağmen, yanlış politikalar, daha doğrusu politikasızlıklar neticesinde bugün tarımda varlık içinde yokluk yaşıyoruz. Doyuyoruz ama beslenemiyoruz, üretiyoruz ama kazanamıyoruz ve buna daha fazla da tahammülümüz kalmadı. Artık tarım ve gıdada yeni bir dünya düzeninin içindeyiz. Pandemi süreci, tarım ve gıdanın stratejik önemini çok net bir şekilde ortaya koydu. Bu dönemin mottosu "kendine yeterlilik" "korumacılık" ve "gıda milliyetçiliği"dir. Tarımsal verimliliği yüksek, biyoçeşitliliği zengin ve üretimi teknolojiyle birleştirebilen ülkeler yeni dönemin yıldızları olacaklar yani petrol zengini ülkeler yok, gıda zengini ülkeler var. Bugün markette 1 kilo limon eşittir 1 litre mazot. Çiftçi kaça satıyor? Bedava. Erdemli'de limonlar ağaçta kaldı. Tüm garabet de işte tam burada. Yeni dönemde anahtar sözcük "üretim", sizinki "ithalat". Yıllardır ithalata dayalı tarım politikasıyla üretici fiyatları dipte. Kazanamayan çiftçi üretimden çekilince mahsul azalıyor ve fiyatlar da yükseliyor. Fiyatı artan her ürün de ithal edilerek, sözde, bu fiyat artışı önlenmeye çalışılıyor. Bunun adı, bile isteye teslimiyet. TMO'da 2021 Mayısında ekmeklik buğdayın fiyatı ton başına 2.250 TL'ydi, bu martta 6.700 TL'den ithal ettiniz; tam 3 katı. Mercimek, nohut, hububat; hepsi aynı. Çiftçi "Bana gelince 3 kuruş, elin çiftçisine katbekat fazla ödüyorlar. Elin çiftçisi zengin oluyor, biz bitiyoruz." diyor. Sloganı "çiftçinin kara gün dostu" olan TMO'yu ithal ofisine çevirip çiftçiyi kaderine terk ettiniz. Bu da yetmedi, bütçedeki tarımsal destek payını da esirgediniz. İthal fiyatlara Türk çiftçisinden alsanız maliyetlerini karşılar, borcunu öder, yeni sezon hazırlığını da yapardı; yapmadınız. Eski Tarım Bakanının düştüğü tuzağa düşmeyin. Bu iş ithalatla olmaz, taşıma suyla değirmen dönmez; artık anlayın.

Kıymetli milletvekilleri, tarımsal üretimde kullanılan girdi fiyatları son dönemde inanılmaz arttı. Çiftçinin üretim sermayesi kalmadı, önünü göremez hâle geldi. Gübre yüzde 200, mazot yüzde 105, elektrik fiyatı ise yüzde 107 arttı. Tarımda küresel oyuncu olabilecekken biz yüzde 100'leri aşan gıda enflasyonunu, yüksek girdi maliyetlerini, çiftçi borçlarını ve azalan üretici sayısını, 60'ına merdiven dayayan çiftçiyi konuşuyoruz. Yüksek gıda enflasyonu, vatandaşlarımızın sağlıklı yaşamları için gerekli olan gıda güvencesini bile ortadan kaldırdı. Siz, dünyanın en verimli topraklarında yaşayan bir halkı düzgün beslenmekten bile yoksun bıraktınız.

Bakanlar geliyor gidiyor ancak sorunlar bırakın çözülmeyi katlanarak artıyor. Neden mi? Çünkü tarıma olan bakış açınız değişmiyor. Biz tarımı stratejik sektör, millî güvenlik meselesi olarak görüyoruz. Köylerde üretim bitti, yaşam durdu. Köyleri yeniden bir yaşam ve üretim merkezi hâline getirecek Atatürk Orman Çiftliği Tarım Bilimleri Akademisi Projemiz de tam da bunun için. Hep beraber, sorunların çözümüne yönelik bütüncül yaklaşım ortaya koymak zorundayız; bunun birinci adımı ise elbette ki planlama.

Bugüne kadar üretim planlamasını proje hazırlamaya indirgediğiniz için ülke tarımsal proje çöplüğüne döndü. Başarısız projeler arasında başarılı olabilecekler de maalesef yok olup gitti. Üretim planlaması ülke ihtiyaçlarını; tüketici, sanayici, ihracatçı taleplerini göz önünde bulundurur; en önemli öge ise veridir ancak tarım konusunda veriye ulaşmak neredeyse imkânsız. İYİ Parti olarak önerdiğimiz Türkiye tarım büyük veri sistemi planlamanın ilk adımı olacaktır. Bu veri sayesinde, etkisiz ve işlevsiz destekleme modellerinin yerini etkin destekleme alacak. Yıllardır konuşulan ancak tam manasıyla uygulanamayan havza bazlı üretimle etkin planlama, ürün deseni belirlenmesi, verimlilik artışı, biyoçeşitlilik ve su kaynaklarının korunması gibi faydalar esas alınacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Tamamlıyorum Başkanım.

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Bir de meşhur yüzde 1 destek fiyaskosu var. Çiftçiye -şimdiye kadarki borçlarını bırakıp sadece 2022 yılına bakalım- her yıl, tarımsal destekleme için bütçeden ayrılacak kaynak gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 1'i olmak zorunda. Ayrılması gereken kaynak en az 72 milyar, verilense 29 milyar; hayaller yüzde 1'i, gerçekler ise binde 4'ü. Yeter artık, verin çiftçiye hakkını.

Kıymetli milletvekilleri, tarımın, kronikleşen sorunlarının yanında iklim krizi ve gıda güvenliği gibi güncel sorunlarına yönelik önlemlerin tespiti için de Meclis araştırması elzemdir.

Gördüğünüz gibi tarımı konuşmaya beş dakika yetmiyor. Eğer politikalarınıza güveniyorsanız, kuralım komisyonu ak koyun kara koyun belli olsun; yok, güvenmiyorsanız, kuralım komisyonu, hep beraber elimizi taşın altına koyalım, çözelim tarımdaki sorunu diyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)