GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YERALTI SULARI HAKKINDA KANUN İLE KAMULAŞTIRMA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:66
Tarih:14.02.2013

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 410 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 2'nci maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, Yeraltı Suları Hakkında Kanun'un bazı maddelerini değiştiren bir düzenlemeyi şu anda görüşmekteyiz. Burada, aslında köylünün, çiftçinin hiçbir sorunu çözülmüyor. Sadece, köylü için, çiftçi için bir seçim ertelemesi içermektedir bu düzenleme. Sonuç olarak, bütün kuyular ruhsatlandırılacak, bütün kuyulara sayaç takılacak, hem ücret alınacak hem de kullanılan suya kota konulacak. Bu kanunun esas maksadı budur. Bu da yeni sıkıntılara sebep olacaktır elbette ki.

Köylü vatandaşlarımız AKP iktidarına üç dönemdir kucak açtı, oy verdi, destekledi. Ya, AKP ne yapıyor? Her zamanki gibi köylüye, çiftçiye yeni yükler getiriyor; köylüye, çiftçiye zulmediyor. Köylü perişan, çalışıyor, çabalıyor, yüksek girdi maliyetleri altında eziliyor. Bu sıkıntıları yetmezmiş gibi, şimdi bir de su parası ekliyorsunuz. Zavallı köylümüz, çiftçimiz sulamada kullandığı suyun elektrik parasını bile ödeyemez hâle gelmişken, bu uygulama köylüyü iyice çaresiz bırakacak. Tabii, kuyulara sayaç takılması sonucu su kullanımına kota gelecek. Burada çok dikkat edilmesi lazım; mevsim şartlarına göre, bu uygulama, bazı yıllar köylünün mahsulünün kurumasına bile yol açabilir.

Yine, seracılarımız, suyu hem mahsullerini sulamak için hem de soğuk havalarda seralarını dondan korumak için kullanıyorlar. Kış mevsiminin soğuk ve uzun sürmesi durumunda, seradaki ürünler, bu uygulamanın sonucu olarak donabilir. Zaten, seracıların kullandığı elektriği tarımsal tarife üzerinden değil, ticari tarife üzerinden ücretlendiriyorsunuz. Herhâlde iktidarınız, bundan sonra, serada yetiştirilen tarım ürünlerini de istatistiklerde sanayi üretimi olarak sayar.

Benim seçim bölgem Muğla'da tarım arazileri küçük parçalar hâlindedir. Köylümüze, çiftçimize bir kuyuyu ruhsatlandırmak, o kuyuya sayaç takmak kaç bin liraya mal olacaktır, burada, bunun cevabı net olarak verilmemektedir. Milas'taki, Ortaca'daki, Dalaman'daki, Köyceğiz'deki, Fethiye'deki çitçilerimizin çoğunun üç beş tane, hatta daha fazla kuyusu vardır. Bu çiftçilerimiz kuyularını ruhsatlandırmak için tarlasını, bağını, bahçesini, serasını mı satacak? Eğer, tarlasını, bağını, bahçesini, serasını satarsa ne ile geçinecek?

İktidarınız döneminde çiftçi dünyanın en pahalı mazotunu, ilacını, gübresini kullanmaktadır. Şimdi de köylümüze dünyanın en pahalı suyunu mu kullandırmak istiyorsunuz?

Sayın Bakan, Akköprü Barajı'nı 2011 yılında, seçimden hemen önce tamamladınız, enerji üretmeye başladınız, bu kısmı güzel. Bölgemizde artık Türkiye'nin en önemli barajlarından biri yer almaktadır.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Taşkınlardan da koruduk.

MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - Ancak bu barajdan üç dört ilçemize sulama suyu vermeniz mümkünken, bugüne kadar 1 metre sulama kanalı yapmadınız. Burada da sulama kanalı yapmayı düşünmüyor musunuz? Böyle bir niyetiniz var mıdır, yok mudur; varsa ne zaman yapacaksınız? Tabii, Hükûmet olarak damlama sulama sistemini teşvik ettiniz, vatandaşımız bu işe ciddi yatırımlar yaptı. Şimdi, vatandaşın sırtına, bu damlama sulamalarda kullandığı suyla birlikte ciddi faturalar, külfetler yüklüyorsunuz. Damlama sulama sistemi için verdiğiniz teşviklerin çok daha fazlasını vatandaşımızdan geri alıyorsunuz yani Türkçesiyle, kaşıkla verip kepçeyle alıyorsunuz. Hiç olmazsa, bizim bölgemizdeki seracıların, küçük bağ, bahçelerde kullandıkları sularla ilgili olarak bir istisna getirin. Çünkü çiftçimizin 1 dönüm serası orada, 2 dönüm serası öbür tarafta, küçük küçük bağı, bahçesi var, buna bir çözüm getirin.

Çek Kanunu'nda yaptığınız değişikle mali suçlarda hapis cezasını kaldırdınız, sayenizde tüccarlar köylüyü kolayca dolandırabiliyor artık.

Sayın Bakan, yaptığınız her düzenleme köylülerimize yeni sıkıntılar getiriyor. Siz bu gariban köylüden, çiftçiden ne istiyorsunuz? Yeter artık, buna bir dur deyin!

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Erdoğan.