| Konu: | Diyarbakır'ın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 13.04.2022 |
REMZİYE TOSUN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Başkan.
Değerli arkadaşlar, belediyeler kayyumlarla soyup soğana çevrilirken burada güzellemeler yapılıyormuş. Ben de Amed milletvekili olarak size gerçeklerden bahsedeyim: 2016 yılından itibaren, kayyumların birçok yolsuzluk ve usulsüzlüklerinden bahsettik ancak işler o kadar çığırından çıkmış ki her gün yeni skandal duyuyoruz ve görüyoruz.
Amed'de kayyum belediyeleri, personelin görevde yükselmesi için sınav yapıyor ancak bu sınavı son güne bırakıyor, birkaç saatliğine panoya asıyor. Gelin görün ki başvurular sadece BEM-BİR-SEN üyelerinden, bu sendikaya özel sınavlar açmışlar sanki. Bu şekilde, geri kalan 500'e yakın personelin sınava hak kazanmasına rağmen hakları gasbediliyor, kayyum ise yeni bir usulsüzlükle tarihe geçiyor.
Devam edelim. Amed kayyumu "S" plaka ihalesi duyurusunu yapıyor. İhaleye dair, Servisçiler Odası mahkemeye başvuruyor. Bakın, Diyarbakır 1. İdare Mahkemesi, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıyor. Mahkeme, 22 Martta yürütmeyi durdurma kararı veriyor; 23 Martta, kararın hemen ertesi günü kayyum, ihaleyi yapıyor. İhalelerin hukuksuz olmasıyla birlikte, Servisçiler Odası kentte servis ihtiyacı olmadığını, ihalenin rant amaçlı yapıldığını söylüyor.
Başka bir ihaleden bahsedeyim: Kulp Otogarı. 2018 yılında Kulp İlçe Otogarı 1 milyon 950 bin liraya inşa edildi. O tarihten bugüne Kulp Otogarı işlemiyor. Neden mi? Çünkü doğru dürüst bir çalışma yapılmamış, inşaat bittikten sonra zeminde göçükler ve toprak kaymaları oluşmuş. 2019 yılında atanan Amed kayyumu ise ilçe otogarıyla ilgili iki ayrı ihale duyurusu yapıyor. Birincisi, Kulp İlçe Otogarı'nın Silvan'a taşınması; ikinci ihale ise Kulp'ta yeni bir otogar ihalesi.
Usulsüzlükler devam ederken kayyum, son üç yılda 150 milyona yakın bütçeyi ağaç alımına harcadı. Park ve Bahçeler Müdürlüğünün 2022 yılı bütçesinin 500 milyona yakın olduğu ve bütçenin şimdiden tüketildiğinden bahsediliyor. Özelikle Sakarya ve Kocaeli'den ağaçlar alınıyor, dikiliyor, o ağaçlar kuruyor, tekrar alım yapılıyor. Halka hiçbir yararı olmayan, kentin iklimiyle alakası olmayan ağaçlar getiriliyor. Çalınıp çırpılanın kılıfını bu şekilde uyduruyorlar çünkü kimse ağaçları bir bir sayamıyor ve alımlar kent dışından yapıldığı için faturalar ne kadar gösterilmiş takip edilemiyor. Ağaç alımlarında Kamu İhale Kanunu'nun 3/a maddesine göre yine usulsüzlükler yapılıyor.
Şu anda belediyelerde şantaj ve usulsüz atama skandalı konuşuluyor. Başlı başına kayyumlar ve kayyumların atadıkları hukuksuzken bir de üzerine BİM market zincirinden daire başkanı ithal edildiğini duyuyoruz.
Kayyumların yaptığı yolsuzluk ve usulsüzler halkın varlıklarını ekonomik açıdan talan etti ancak esas talan etmek istenilen Kürt halkının varlığı, dili, kültürü, tarihi ve hafızası. Örneğin, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu, 1953 yılında Ermeni mimar tarafından yapılan Turistik Palas Otel'i tescilli olmasına rağmen yıkıyor. Bundan birkaç yıl önce Sur'un tarihî taşlarını çalarak inşa edilen kemikli et ciğer restoranı kaçak olmasına rağmen ve Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu kaçak yapıyı tespit etmesine rağmen müdahale etmiyor. Kaçak yapının sahibi kim biliyor musunuz? Dönemin Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürünün yeğeni DİYANET-SEN Şube Başkanı.
Halkın yararlandığı kadın, dil, kültür gibi kurumlarımızı kapatıp Türk-İslam sentezine ideolojik olarak yeni bir kurum modeli oluşturmaya çalışıyorsunuz. Sur'da Ulu Cami'de bilgilendirme panosu yapılıyor ve kentin neredeyse tamamının ana dili Kürtçeye yer verilmiyor, Kürt düşmanlığı yapan kişinin ismi ise ormanlara veriliyor. İşte, sizin icraatınız budur; bu halkın varlığını ve tüm değerlerini yok saymak, talan etmek. Ancak bilin ki Kürt halkının onayını almadan hiçbir çalışma yapamazsınız, bu halkı yok sayarak hiçbir yere varamazsınız; sizden öncekiler de bu deneyimi tattı, sizden sonra gelecekler de tadacaktır.
Belediye Eş Başkanlarımız Gültan Kışanak ve Selçuk Mızraklı şahsında tüm yoldaşlarımıza saygılarımı, sevgilerimi yolluyorum; bizi izleyen tüm halkımızı selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)