| Konu: | İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu'nun 189 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 13.04.2022 |
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sayın Başkan, şimdi, hatibin yapmış olduğu siyasi değerlendirmeleri bir tarafa bırakarak, tarihimizle alakalı olan değerlendirmelerle ilgili ben de bir söz alma ihtiyacı hissettim.
Şöyle ki Türkiye'nin başına ne geldiyse bu zamana kadar, cumhuriyet ve cumhuriyet sonrasını yalnızca esas alıp geçmişi inkâr etmek veya cumhuriyeti yok sayarak, o geçmişi kutsayarak, bundan sonraki verilen mücadeleleri yok sayan bir anlayış sebebiyle Türkiye'nin başına birçok badire gelmiştir hayatımızda. Dolayısıyla bunun yerine yani Osmanlı padişahlarıyla alakalı olarak bizzat Türkçülüğüyle maruf olan Sayın Hüseyin Nihal Atsız'ın Osmanlı padişahlarını teker teker değerlendirdiği, Ali Canip Yöntem'e cevap niteliğinde vermiş olduğu "Türk Tarihindeki Meseleler" kitabındaki değerlendirmelerini burada hatırlatmak isterim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Osmanlı padişahlarının hiçbirine "hain" damgası, "âciz" damgası, bir "kaçak" damgası vurmak bize uygun bir tavır olmaz diye düşünüyorum. Bu bizim kendi değerlendirmemizdir, tabii ki farkı değerlendirmeler de yapılabilmektedir. Ama Sultan Vahdettin, VI. Mehmet, Osmanlı'nın dağılmakta olan bir döneminde göreve, vazifeye gelmiş olan, hain olarak nitelendirilmesine kesinlikle karşı çıktığımız fakat talihsiz bir dönemde göreve gelmiş bir kişidir. Alman mevzilerini Batı'da gezerken Almanya ziyaretinde, orada, kendisine başını eğmesi söylenildiğinde, "Türk'ün başı asla eğilmez." diyerek karşılık verdiği de bilinmektedir, hatta rahmetli, merhum Atsız da bunu ifade etmektedir. Dolayısıyla, bu husustaki hassasiyetimizi dile getirmek istedim.
Teşekkür ederim. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)