GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Pençe-Kilit Operasyonu'nda şehit olan Üsteğmen Ömer Delibaş'a Allah'tan rahmet dilediğine, emeklilerin yoksulluğuna, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının bayram ikramiyesine yönelik açıklamasına ve Türkiye'nin sığınmacı sorununa ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:5
Birleşim:81
Tarih:19.04.2022

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu'nda şehit olan Üsteğmen Ömer Delibaş'a Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve milletimize başsağlığı diliyorum.

Türkiye'de işsizlerden sonra en yoksul kesimlerden biri emekliler. Erdoğan politikaları, emeklileri açlığa terk etti; emekliler, sosyal ve kültürel hayattan tamamen kopmuş durumda; hayatta kalmaya çalışıyorlar. Türkiye'de temel gıda ürünlerine her geçen gün zam geliyor ancak emeklinin maaşında bir değişiklik yok. Yüksek enflasyon karşısında emeklinin asgari yaşam koşullarını sağlayabilmesi için bugün emekli maaşlarına en az yüzde 60 zam yapılması gerekiyor. Emeklinin sendikal haklarının önündeki engeller de kaldırılmalıdır.

Cumhuriyet Halk Partisinin 2015'ten 2018'e kadar yürüttüğü emekliye bayram ikramiyesi mücadelesi, 2018'de Meclisten geçerek 1.000 TL olarak hayata geçirilmişti, sonradan bir kere daha zamlanarak 1.100 TL'ye çıkarılmıştı ancak bugün, artan enflasyon sebebiyle emekliye verilecek 1.100 TL ikramiye, hiçbir yaraya merhem olmayacak bir rakama düşmüştür.

Bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin açıkladı, emekliye bayramda verecekleri ikramiye maalesef yine 1.100 TL. 2018'de 1.000 TL'yle 3 çeyrek altın alabilen emekli vatandaşlarımızın bugün maalesef 1.100 TL'yle 1 çeyrek altın bile alamıyor olması düşündürücüdür. En düşük emekli aylığının 2.500 TL'ye çıkarıldığı bir dönemde 1.100 TL'lik bayram ikramiyesi, hiçbir yurttaşımızın yarasına merhem olmayacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Değerli arkadaşlar, Türkiye, bugün dünyada en fazla sığınmacı barındıran bir ülke. Resmî verilere göre, yaklaşık 4 milyon Suriyeli sığınmacı var. Kayıt dışı olanlar ve diğer ülkelerden gelenlerle birlikte sayı 8 milyonu buluyor; böyle bir ülke dünyada yok. Peki, ülkemizin bu tabloyla başa çıkacak politikası var mı? Yok, on yıldır yok.

Süreci yürütmesi beklenen Recep Tayyip Erdoğan, sadece otuz üç gün içinde tam tersi iki istikamet koydu önümüze. 15 Martta "Muhalefet iktidara geldiğinde gönderecekmiş, biz göndermeyeceğiz." dedi, dün ise Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu'nun söylemini aynen alıp "Gönüllü ve onurlu geri dönüş için çabalıyoruz." dedi. Ülkenin en büyük meselesinde kafası bu kadar karışık bir lideri, Türkiye hak etmiyor. Erdoğan'ın zihni berraklaşıncaya kadar bazı bölgelerimizin demografik yapısı değişti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Hatay Belediye Başkanımız Lütfü Savaş "Şehirde 2 kişiden 1'i Suriyeli, yakında Hatay'ı Suriyeli bir belediye başkanı yönetebilir." dedi, hakkında suç duyurusunda bulundular. Suç "Doğan 4 çocuktan 3'ü Suriyeli, demografik yapı değişiyor." diye feryat edende mi, yoksa bu boyuta varmış sorun karşısında hâlâ anketlere göre söylem belirlemeye çalışan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'da mı? On yıl geçti, ne bir politikanız ne de bir söylem tutarlılığınız var. İlk günden bu yana diyoruz ki: "Bölgeyle diplomasiyi geliştirin ve sığınmacıları kendi istekleriyle güven içinde ülkelerine gönderecek bütünsel politikalar oluşturun." Yapmadılar, yapamayacaklar. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Millet İttifakı'yla sorunu biz çözeceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Göç politikamızı hayata geçirmek için göç bakanlığı kuracağız ve çok kısa sürede gereken tüm adımları da atacağız.