GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:82
Tarih:20.04.2022

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Ezidi halkının Çarşema Sor Bayramı, Ezidi halkının bayramını kutluyorum.

Ezidi halkı IŞİD çetelerine karşı çok yoğun mücadele etti. Ezidi kadınlar kaçırıldı, köle pazarında satıldı ama hâlâ acı çekiyorlar. Bayramlarına iki gün kala Şengal yeniden bombalandı ve acı çekmeye devam ediyorlar. Buradan bir kez daha diyoruz ki: Ezidi halkının acılarını paylaşıyoruz ve bayram tadında bayramları yaşayacağımız günleri hep birlikte yaratma umuduyla.

Ben bugün kadın istihdamından bahsetmek istiyorum. Kadın işsizliği ve istihdam sorunu ülkenin en temel sorunlarından ve kanayan yaralarından biridir. Avrupa İstatistik Ofisinin verilerine göre, kadınların yoksulluk riski sıralamasında Türkiye sondan 8'inci sırada. Türkiye'de kadın yoksulluk oranı yüzde 30,2'dir yani 3 kadından 1'i aşırı derecede yoksulluk yaşamaktadır.

TÜİK verilerine göre Türkiye'de istihdam edilen toplam 27 milyonun sadece 9,8'i kadındır ki güvenilirliğini iyice yitirmiş, bütün bilgi ve belgelerini saraydan alan TÜİK'in verilerini söyledim. Covid salgınında, Covid döneminde güvenceli işlerde çalışanlar arasında işten ilk olarak çıkarılanlar kadınlar olmuştur. Kadınların ev içi emeği hiç değer görmedi ve bu eski bir sömürülme biçimidir; temizlik, yemek, çocuk bakımı, hasta ve yaşlı bakımı yine kadınların üzerinde kaldı, hele Covid'de bu katlanarak arttı, harcanan duygusal emek de bunun cabası.

Tabii, AKP döneminde bu yapısal sorunlar daha da derinlik kazandı. İşsizlik derin, doğrudur ama kadın işsizliği daha derindir. Açlık, yoksulluk aşırı derecede artış gösterdi ama kadınların açlık ve yoksulluğu daha fazla yükselmiş durumdadır ve biz kadınların her manada çifte mücadele vermesi gerekiyor. Aynı sınıftan dahi olsa kadın-erkek arasındaki eşitsizlik karşımıza çıkıyor ve AKP iktidarının biz kadınlara, bize layık gördüğü unvanlar börek yapmak, "3 yetmez, 5 çocuk yapın." bunlar, bunun ötesi yok ve bütün uyguladıkları politikalar da tastamam bu bahsettiğim börek ve çocuk meselesi üzerine, tam bu şekilde formüle ettiler kadın politikalarını. Bu nedenle işimiz tabii ki çok daha fazla zor ama kesinlikle çaresiz değiliz ve yapacak çok şey var. En önemlisi, cinsiyet ayrımcılığına karşı yaşamın her alanında güçlü mücadele vermek durumundayız. Kadınların eğitime erişimlerinin kolaylaşmasından tutalım da kız çocuklarının okutulmasına kadar, özel teşviklerin sağlanmasına kadar en önemli şeyi eğitim alanında yapmak durumundayız.

AKP, İstanbul Sözleşmesi'nden çekildiğini ilan etti ama biz kadınlar İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmedik; İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması için de çabamızı sürdüreceğiz. Bu konuda farkındalık yaratmak, kadın-erkek eşitsizliği konusunda farkındalık yaratmak için bu Meclis çok şey yapabilir ama ne yazık ki yapmıyor.

Kadınların istihdama katılımını artırmak için istihdam destekleri, teşvikler, kotalar, kadınlara meslek edindirme kursları yaygınlaştırılmalı ama bakım kursları yaygınlaştırılmamalıdır; tam tersi, bakım kursları kadınlara yapışık bir şekilde olmaktan çıkarılmalı ve bu kurslar farklı alanlara sirayet etmelidir.

Kadınlara temel gelir desteği sağlanmalıdır. Kadınlara ücretsiz, kolay ulaşabilecekleri sağlık desteleri sağlanmalıdır. Mahallelerde kamusal, ücretsiz kreşler, yaşlı ve engelli bakım kurumları açılmalıdır. Sembolik değil, gerçekten ihtiyacı karşılamak üzere burada ciddi bir politika yürütülebilmelidir. Kadınları güçlendirmeyi amaçlayan sivil toplum örgütleri ciddi bir biçimde desteklenmelidir. Kadınların politikaya katılımları teşvik edilmelidir. İşte bütün bu uygulamaların yaşama geçmesi için Türkiye'de kadın hareketi çok güçlü mücadeleler veriyor ve yolun sonunun aydınlık olduğuna dair umudumuz da oldukça yüksek.

Önümüz 1 Mayıs, emek ve barış mücadelesinin sembolü olan 1 Mayıs; şimdiden tüm işçi ve emekçilerin 1 Mayısını kutluyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla) - Ve kadınlar olarak bu yıl 8 Martta yaşadığımız coşkuyu 1 Mayısa taşıyacağız, 1 Mayıs meydanlarında olacağız, taleplerimizi 1 Mayıs meydanlarında kadınlar olarak haykıracağız ve buradan tüm kadınları, ekmek ve barış taleplerimizi, eşitlik talebimizi haykırmak için 1 Mayısa davet ediyorum. 1 Mayıs Türkiye'nin dört bir yanında kutlanacak ve ümit ediyoruz ki bu 1 Mayısta İstanbul'da olduğu gibi, 8 Mart açıklamasında olduğu gibi kadınlar kolluk kuvveti, polis tarafından şiddet görmez. Kadınlar 1 Mayısta, şiddete karşı alanlarda, meydanlarda olacak, bu böyle biline. (HDP sıralarından alkışlar)