GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:82
Tarih:20.04.2022

MURAT SARISAÇ (Van) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Ekranları başındaki tüm halklarınızı saygıyla selamlıyorum.

Sanırım Saffet Sancaklı'ydı, geçen Mecliste bir gerginlik çıktıktan sonra "Ben ile Alpay yirmi yıldır yarım kiloluk topa o kadar kafa attık ki bizi artık hoş görürsünüz." demişlerdi. Bu kanun teklifi de yine bu kafayla oluşturulmuş bir kanun teklifi. O yüzden, daha çok teknik boyutlarından öte, bu teklif görüşülürken yani ben biraz daha bu, sporun birleştirici ve barışçıl yönünün de esas alınması gerektiğini düşünüyorum çünkü Mandela 2 ulusu bir araya getirmede sporu çok iyi kullanmıştı ama öbür taraftan da baktığımızda, yine Salazar ve Mussolini gibi diktatörler de özellikle toplumu uyutma, fanatizm ve faşizmi canlandırma için kullanmışlardı.

Şimdi, biz de Türkiye'nin durumuna baktığımızda, açıkçası spor çok da iyi bir durumda değil yani ideal bir noktada olmadığı apaçık ortada. Bugün, futbol başta olmak üzere, sporun, şikeden şiddete, ırkçılıktan siyasi müdahalelere, cinsiyetçilikten yolsuzluğa, benzer tartışmaların merkezinde olduğunu görüyoruz.

Bir de sayın milletvekilleri, gençlerin spor yapabilmeleri, bir alanda yetkinleşmeleri için her şeyden önce ekonomik koşulların sağlanması gerekiyor ama bugün gençlerde işsizlik oranı, mevcut işsizlik oranının 2 katı kadar. Üniversite mezunları -sağlıklı bir yaşamı değil- bugün gelecek kaygısı taşıyorlar. Özellikle Van'da -yüzde 80'i genç ve yaş ortalaması 20 olmasına rağmen- hâlâ kalıcı bir istihdam yaratılamadığı için gençler dış illere gitmek zorunda kalıyorlar. Sadece 2020 yılında 20 genç inşaatlarda veya ona benzer yerlerde çalıştığı için iş cinayetleriyle yaşamını yitirdi.

Yine, birkaç gün önce, Van'da, ataması yapılmayan genç bir öğretmen intihar etti, adı Harun Titiz, daha 25 yaşındaydı.

Tabii, her zaman dile getiriyoruz, Van bir cezalandırma politikasıyla karşı karşıya; konu da spor olduğu için spordan örnek vermek istiyorum: Biliyorsunuz, Van'da 2011 yılında iki deprem yaşadık, birçok insanımızı yitirirken yine binalar yıkıldı, ağır hasar gördüler. Bu ağır hasar gören yerlerden bir tanesi de Van Stadı'ydı. Raporlarda Van Stadı'nın kesinlikle çok ağır hasarlı olduğu, bu yüzden yıkılıp yerine yenisinin yapılması gerektiği söylenmişti ama her ne kadar Hükûmet her seçim öncesi gelip bu konuda, Van Stadı'yla ilgili Van'a birçok söz verse de bu sözler hiçbir zaman yerine getirilmedi. Yine, 2019 Yerel Seçimleri öncesi Sayın Bakan da Gençlik ve Spor Bakanı da gelmişti oraya, o da yine bu sözleri verdi. Bu sözleri vermesiyle beraber kayyumlar ve valiler seçim için bunun propagandasını yaptılar ama bu yerine getirilmedi. Yani açıkçası Vanlılar adına buradan Bakan Yardımcılarına ve Sayın Bakana sormak istiyorum: Neden verdiğiniz sözü tutmuyorsunuz ya da tutamayacağınız sözleri niye veriyorsunuz? Açıkçası, Van halkı da sizden büyük bir cevap bekliyor, ciddi bir cevap bekliyor. Yine bu süreçte Cumhurbaşkanı ve bakanlar da aynı sözü verdiler, bu yine yapılmadı. Van'daki her şeyde olduğu gibi burada da çok büyük bir cezalandırma yöntemi hâlâ devam ediyor, bu sporla ilgili olduğu için sadece sporla ilgili örnek veriyorum çünkü genelde Van'da -biliyorsunuz Van bir yayla alanıdır- kışın yaylalar serbest bırakılır ama yazın yaylaya çıkma yasağı getirilir.

Yine, bir çevre yolu sorunu var Van'da. Çevre yoluna, her zaman, kar yağmaya başladığında birkaç kepçe gider "İşte biz çevre yolu çalışmasını başlattık." derler, ondan sonra ta gelecek yıl tekrar kar yağmasına kadar bu devam eder; yıllardır bu sorunlar devam ediyor.

Şimdi, bir de biliyorsunuz kayyum sadece irademize el koymuyor, kayyum her alanda etkili, özellikle spor alanında da çok etkili. Birçok belediyemiz yüzlerce tesis yaptı, zamanım yetmediği için bunların hepsini saymayacağım ama özellikle şunu belirtmek istiyorum, HDP'nin belediyecilik anlayışını, spora, sanata yaklaşım biçimini özetleyen birkaç şey söylemek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

MURAT SARISAÇ (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.

HDP'nin belediyecilik anlayışı: "Toplumu toplum yapan, sosyal yaşam alanlarıdır." tespitinden hareketle, demokratik yerel yönetim anlayışımız, ekonomi, eğitim, sağlık, kültür, spor ve benzeri toplumsal alanların devletçi, merkeziyetçi sistemden alınarak yerel yönetimlere devredilmesini savunur. Sosyal yaşam içerisinde engellilere, yaşlılara, çocuklara ve dezavantajlı gruplara öncelik verir. Kadınların sporun cinsiyetçi yönünü bertaraf etmesi için kadın amatör spor kulüplerini destekler. Sporu egemenlerin cinsiyetçi, milliyetçi ve şoven politikalarının tekelinden çıkararak toplumsal özüyle buluşturmayı amaç edinir. Sadece bir tanesinden örnek vereyim: Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi yaz spor okullarıyla 15 branşta 6.693 çocuğun faydalandığı kurslar açtı ama bugün Siirt'te, Van'da, Diyarbakır'da bu tesislerin bütün hepsi atıl durumda ya da cemaatlere peşkeş çekilmiş durumda.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MURAT SARISAÇ (Devamla) - Sayın Başkanım, uzatma dakikası.

BAŞKAN - Tamamlayalım, sporda uzatmalar var efendim.

MURAT SARISAÇ (Devamla) - Diğer taraftan da bakıyorsunuz... Yani kısacası, HDP belediyelerinin gençleri spora, kültüre, sinemaya, tiyatroya yönlendiren faaliyetlerinin yerini cemaat faaliyetleri ve bilinçli bir şekilde, göz yumularak yaygınlaştırılan uyuşturucu bağımlılığı almıştır. Sporun bu yönüyle de kayyumlar tarafından nasıl bertaraf edildiğiyle ilgili de bir çalışma yapılırsa seviniriz.

Tekrardan Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)