GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:83
Tarih:21.04.2022

NURAN İMİR (Şırnak) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi'nin 20'nci maddesi hakkında partim adına söz almış bulunmaktayım.

Fakat birçok arkadaşımın da ifade ettiği, dikkat çektiği cezaevi sorunlarına ben de dikkat çekmek istiyorum, birçok şeye değinmek istiyorum çünkü gerçekten cezaevleri toplumun kanayan bir yarası hâline gelmiş durumda. Her attığımız adımda, her görüşmede, her telefon görüşmelerinde yüzlerce sorun ve hukuksuzluk bizimle paylaşılıyor, aktarılıyor. Cezaevleri artık fiilî bir idam merkezlerine dönüştürülmüş durumda. Birkaç gün önce Ölüye Saygı İnisiyatifinin bir toplantısı vardı, ben de dâhil olmuştum ve cezaevi sorunlarından bahsedilmişti, özellikle Aysel Tuğluk'un kardeşinin ifadesi hakikaten canımızı çok acıtmıştı. Büyük bir sorun yaşıyor, büyük bir sağlık problemi var ve bütün kamuoyunda, yüzlerce ülkenin, binlerce kadının, yüzlerce kurumun çağrı yaptığı bu soruna el atılmaması, Aysel Tuğluk'un tahliye edilmesi konusundaki bu sessizlik herkesi ciddi anlamda yormuştu. Ve böyle bir talepte bulundu kardeşi bu toplantıda: "Hiç olmazsa bir koridor açılsın." demişti. Ya, benim bildiğim iki ülke arasında yaşanan savaşlarda koridorlar istenilir, talep edilir cenazelerin alınması konusunda ya da yaralıların çekilmesi konusunda. Şimdi, cezaevinde tutuklu olan, bu Mecliste milletvekilliği yapmış olan, insan hak ve savunuculuğunda bütün ömrünü, emeğini sarf etmiş bir kadına bir vefa borcu vardır bu Meclisin her şeyden önce. Aysel Tuğluk'un tutuklu olması bu Meclisin bir utanç tablosudur. Bu kadar talebe, kamuoyunun bu kadar taleplerine rağmen bu sese nasıl karşılık verilmiyor? Derhâl bu talepler karşılanmalı. Kardeşinin talebi şudur: Tahliye edilmiyorsa bile bu koridorla Aysel Tuğluk bir hastaneye sevk edilsin ve orada bağımsız doktorlar tetkik sonuçlarına baksın; sonuca göre en azından bir karar verilir. Bu, vicdanları sızlatan duruma artık "Dur!" deyin "Yeter!" deyin.

Cezaevlerinde yaşanan ve sürekli hâle gelen bu hak ihlalleri üzerinden bu sorunlara son verilene kadar biz bu sesleri buradan duyurmaya devam edeceğiz. Ciddi anlamda büyük bir hukuksuzluk yaşanıyor, büyük bir katliam yaşanıyor. Son bir yıldır hemen hemen her hafta bir insanın cesedi oradan çıktı; bu bir katliamdır. Buna seyirci kalan Adalet Bakanlığını da bu Meclisi de sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyorum. Kamuoyundaki bu seslere karşı bu sessizliğin önüne artık geçilmelidir diyorum. Cezaevlerinde her gün artan bu şiddete ve bu hukuksuzluğa son verilmelidir diyoruz. Özellikle de şunu belirtmek istiyorum, daha önce yine ifade etmiştik ancak bu anlamda da şikâyetler gelmeye devam ediyor: Cezaevlerinin çoğunda yapılan avukat görüşmelerinde Kürtçe konuşmaya, şarkı söylemeye disiplin cezaları veriliyor. Kürtçe kitapların alınmaması hatta üzerinde "Kürtçe" kelimesi yazan kitapların dahi içeriye alınmadığı şikâyetleri yine çoğunluk kazanmış.

Bir diğer konu ise cezaevlerinde başlatılan görüntülü konuşma sistemi; odalara kurulmuş fakat idare ve gözlem kurulu tarafından çoğu cezaevinde siyasilere görüntülü arama kapatılmıştır. Bu durumun hukuki dayanağı nedir? Bunu da sormak istiyoruz.

Ve buradan tekrar hatırlatmak istiyoruz: Bakanlık, ilgili kurumlar denetim yapmıyor cezaevinde; bu nettir. ATK'ye göre her şey uygun ve herkesin sağlığı yerinde. Sonra da çıkıp "İşkence ve kötü muamele yoktur." denilebiliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

NURAN İMİR (Devamla) - Doğrudur, görmediğiniz, kendinizce kabul etmediğiniz her şey sizin için zaten yok hükmündedir. Fakat bir şeyi unutuyorsunuz; bu insanlar sizin kontrolünüz altında ve ölen her insanın sorumlusu iktidarınızdır, ilgili Bakanlığınızdır. Bu yapılanlar, artık "işkence" "kötü muamele" gibi kavramlarla izah edemeyeceğimiz bir duruma dönüşmüş. Artık, gerçekten, bir topluma tecrit sistemi uygulanmaktadır.

Buradan tekrar söylüyoruz: Cezaevlerindeki baskıları durdurun, cezaevlerinde olan insanlar üzerinde, toplumda kaos yaratmaktan artık vazgeçin diyoruz.

Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)