GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:84
Tarih:22.04.2022

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 24'üncü maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, sonunda "Ha, bugün; ha, yarın." denilen spor yasası teklifini hep birlikte Mecliste değerlendiriyoruz. Tabii, 59 maddelik yasa teklifini görünce heyecanlandık, beklentilerimiz çok yükseldi, dedik ki: Sporun bütün sorunlarını çözeceğiz. Ama görüyoruz ki sporun sorunlarını çözmek yerine daha büyük sorunları ortaya çıkaracak, hatta sporun bağımsızlığını ve tarafsızlığını da ortadan kaldıracak bir yasa teklifi karşımızda ve en vahim olanı, sporun sadece bir branşına indirgenmiş durumda bu yasa teklifi; diğer branşları, dezavantajlı grupları, altyapıyı, turnuvaya gitmek için sponsor arayan genç yetenekleri yok sayan bir yasa teklifiyle baş başayız değerli arkadaşlar.

Tabii ki AKP sözcüleri buraya çıkıyor, diyorlar ki: "Bu yasa teklifi sporun bütün dallarına çözüm üretiyor." Hayır, bu, sadece futbola odaklanmış bir yasa teklifi. Tabii ki futbol Türkiye'nin yediden yetmişe sevdiği bir spor dalı fakat Adalet ve Kalkınma Partisinin bakış açısıyla, siyasallaştırmasıyla artık siyasilerin oyuncağı hâline gelmiş durumda. Futbol aslında sadece futbol değil, futbol Adalet ve Kalkınma Partisinin güç mücadelesi verdiği bir alan hâline gelmiş ve bu yasa teklifi sporu, futbolu ne yazık ki sarayın arka bahçesi hâline getiriyor ve bugün bu teklif gün gibi bunu ortaya koyuyor.

Değerli arkadaşlar, ben de isterdim ki bugün Millî Takım'ın başarılarını konuşalım, spordaki başarılarımızı konuşalım ama biz bugün neyi konuşuyoruz? Kulüplerin borçlarını konuşuyoruz değerli arkadaşlar. Her fırsatta "Ben spordan geliyorum. Ben futbolcuyum." diyenler bugün futbol kulüplerini borç batağının içine sokmuş durumda. Spor kulüplerinin 30 milyar borcu var. Sadece 4 kulübün 17 milyar borcu var, art arda kur atakları geliyor, spor kulüplerimiz can çekişiyor. Tabii ki eskiden, biliyorsunuz, Türkiye'de futbol ligi "En güçlü 5 lig arasına girecek." diye anılırdı. Bugün yayıncı bulamıyoruz ki üçte 1 fiyatına kendi maçlarımızı yayınlatalım. Tabii, Adalet ve Kalkınma Partisinin yirmi yılda futbolu getirdiği noktayı size şöyle özetleyeyim değerli arkadaşlar: Federasyonda başkan yok, Türkiye'nin en büyük kulüplerinden birinde başkan yok, sahaya çıkacak hakem yok, antrenör yok. Vallahi, mahalle turnuvasında bunların hepsi belli ama Türkiye Süper Lig'inde belli değil. Bunun sorumlusu kim? Bunun sorumlusu, Türkiye'yi yirmi yıldır yönetenler. Şimdi, burada diyorlar ki: "Biz bu şirketleri borçtan kurtarıyoruz." Peki, bir öz eleştiri yapıyor musunuz acaba, bu şirketler nasıl bu borç batağına girdi? Sizin liyakatsiz ve siyasi atamalarınız yüzünden bu şirketler borç batağının içine girdi. Liyakat sahibini değil; yandaşı sporun her dalına, her kadrosuna atadığınız için bugün bu şirketler bu hâldeler.

Değerli arkadaşlar, şöyle hafızalarımızı tazeleyelim: Türkiye'de federasyon başkanlığında, yönetimlerde iki çözüm var; ya yandaş müteahhit iş adamı olacaksın, servetine servet katacaksın, itibar verecekler ya da eski AK PARTİ'li yönetici olacaksın. Nasıl oluyor bu durum? İşte, Ziraat Bankasına 750 milyon dolar borcu ödemeyen tüpçüyü federasyon başkanı yapıyorsun, federasyon başkanıyken de İddaa ihalesi veriyorsun; onu gönderiyorsun, o kazanacağını kazandı; bu sefer de 5'li çeteden bir müteahhit getiriyorsun, onu 20 kat daha zenginleştiriyorsun ve onu da gönderiyorsun; yetmiyor, arada Sancaktepe'de iki dönem Belediye Başkanlığı yapmış şimdi AKP Ataşehir İlçe Başkanı olan arkadaşı da Yönetim Kurulunda engelli sporlarından sorumlu yapıyorsun. Hangi liyakatle acaba bu arkadaşımız engelli sporlarından sorumlu olmuş sormak isterim.

Değerli arkadaşlar, bu yasada bir de diyorlar ki: "Futbol Federasyonu Başkanı olmak için engel maddeler..." Ben size söyleyeyim, Futbol Federasyonu Başkanı olmak için bir maddeye ihtiyaç var: Saraydan icazet almak değerli arkadaşlar, öyle uzun uzun yazmaya gerek yok.

Tabii, futbol kadar Basketbol Federasyonu da bizim için çok önemli bir federasyon. Federasyonda basketbolun içinden geldiğini iddia eden arkadaşlar var ama basketbolumuzun durumu da içler acısı. Basketbol Federasyonu, 12 Dev Adam'ımız bugün olimpiyatlara katılamıyor...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ONURSAL ADIGÜZEL (Devamla) - Bir dakika daha...

BAŞKAN - Buyurunuz.

ONURSAL ADIGÜZEL (Devamla) - Bundan yirmi yıl önce Avrupa 2'ncisi olan, dünya 2'ncisi olan 12 Dev Adam, Türkiye'yi tek yürek hâline getiren 12 Dev Adam olimpiyatlara gidemiyor. Peki, bunun sebebi ne? Yirmi yıldır Türkiye'yi sadece siyasetle yönetenler değerli arkadaşlar, sadece yandaş mantığıyla yönetenler. Yani başarılı olanı ödüllendirenler değil, yandaşı ödüllendirenler bugün Türkiye basketbolunu da bu hâle getirmiş durumdalar. Tabii, siz eğer sarayda danışmansanız, arada sırada Cumhurbaşkanıyla basketbol oynuyorsanız başka bir özelliğinizin olmasına gerek yok, federasyon başkanı olabilirsiniz ama Türkiye basketbolunun hâlini sizler de çok iyi biliyorsunuz. Ben de basketbolun içinden gelen bir kardeşinizim. Eskiden basketbol oynayan gençlerimiz teşvik görürdü, turnuvalara giderken masrafları karşılanırdı; şimdi ne yazık ki masrafları bile karşılanmıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ONURSAL ADIGÜZEL (Devamla) - Ama gençlerimiz üzülmesin, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bu sorunlar çözülecek ve bütün gençlerimiz sağlıklı nesiller ve sağlıklı zihinler için ücretsiz sporla buluşacak. (CHP sıralarından alkışlar)