GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÜT ÜRETİMİ VE SÜT ÜRETİCİLERİNİN SORUNLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:67
Tarih:19.02.2013

KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; ülkemizdeki süt üreticilerinin sorunlarını dile getirmek üzere gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, hepinizi saygıyla selamlarım.

Dünyanın en yararlı besini olan süt, insanların doğumlarından itibaren aldıkları ilk besindir. Besleyici değeri, içerdiği vitaminler ile Allah'ın insanlığa sunduğu en önemli nimetlerden biridir. Süt bu kadar yararlı ve değerli bir besinken biz, maalesef, bunun kıymetini de, süt üreticimizin kıymetini de bilmiyoruz. Bir damlasını binlerce bilim adamının bir araya gelseler bile üretemeyeceği bu içeceği, biz, ancak inekten, koyundan veya bir keçiden alabiliyoruz. Alabiliyoruz diyorum ama AKP iktidarı geldi geleli, hele hele Fransa'dan madalyalı Tarım Bakanımız göreve başladı başlayalı bu süt üreticisi inim inim inliyor. Öyle bir noktaya gelindi ki süt üreticileri üretmeyi bırakmaya, 7-8 bin liraya bağlamış olduğu ineklerini yok pahasına kestirip zararına satmaya başladılar. Günde 30 kilo, 40 kilo süt veren ineklerini maalesef insanlarımız kestiriyorlar. Nasıl bu işi bırakmasınlar? Yemin çuvalı olmuş 50 lira, samanın bile kilosu 80 kuruş, 90 kuruş olmuş; alın teri döküp emek verdiği, binbir güçlükle elde ettiği sütün litresi ise sadece 70 kuruş. Gelin siz çıkın bu işin içinden çıkabiliyorsanız.

Sayın milletvekilleri, süt üreticiliğinde 1 litre ham süt sattığınızda 2,5 kilogram kesif yem alabiliyorsanız bu iş sürdürebiliyor demektir, aksi takdirde bu iş sürdürülebilir olmaktan çıkmış demektir. Son yıllarda girdi maliyetlerindeki artışlar, ürünün para etmemesi süt sığırcılığı yapan herkesi maalesef batma noktasına getirmiştir. Çiftçilerimiz bankalara, tefecilere muhtaç hâle gelmişlerdir. AKP Hükûmeti bir şeyi unutuyor, defalarca söyledim, bu kürsüden de söyledim: Ülkemizde süt meselesi et meselesidir, et meselesi de süt meselesidir. Süt meselesi çözülmeden et problemi çözülmez ve ülkemiz ithal ete, canlı hayvana, ithal kurbanlığa ve de son zamanlarda olduğu gibi ithal samana bile mahkûm olur. Bizim orada "Ana olmadan dana olmaz." derler. Hayvancılığın geleceği de bu süt sığırcılığındadır. Bunlar bilinmesine rağmen süt üreticisi yeterince desteklenmiyor, ürünü para etmiyor. Ne yapması gerekir peki bizim Hükûmetimizin? Çiftçilerimizin bu işi sürdürebilmesi için biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak halkımızı köy köy gezip dinliyoruz, söyledikleri şu: "Bıktık. Yapacak, dayanacak gücümüz kalmadı." Bir an önce mevcut sıkıntıları giderilmeli, süt sığırcılığı ve besicilik yapan çiftçilerimizin Ziraat Bankasına ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının faizleri silinmeli, borçları ise yeniden yapılandırılmalıdır.

Hayvancılığın girdi maliyetleri olan mazot, ilaç, yem gibi ürünlerde her türlü ek vergiler, KDV ve ÖTV acilen kaldırılmalıdır. Süt sığırcılığı yapan insanlarımız etkin şekilde desteklenmeli; gerekirse, bakın, tekraren söylüyorum, gerekirse bedelsiz olarak hayvanlar verilmelidir. Sütlerin, alım garantili olarak, değerinde alınmaları sağlanması gerekmektedir. Bunun için süt enstitüsü kurumları yeniden yapılandırılmalı ve yaygın bir şekilde faaliyete geçirilip bu kurumlar vasıtasıyla üretilen sütün değerinde pazara sunulması, halkımızın da ekonomik olarak yeterli süte ulaşabilmesi sağlanmalıdır. T ARSİM olarak adlandırılan sigorta, süt sığırcılığı yapan insanlarımız için daha kolay ve ucuz ulaşılabilir olmalıdır.

Hayvan hastalıkları konusunda ciddi çalışmalar yapılmalı, süt sığırcılığı bu konuda etkin olarak korunmalıdır. Geçen yıl maalesef elinize yüzünüze bulaştırdığınız okul sütü projesi ülke genelinde tam anlamıyla uygulanmalı; geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza kaliteli, sağlıklı, her türlü hileden uzak, Türk çiftçisinin ürettiği süt içirilmeye devam edilmelidir. Süt konusunda kamu spotları oluşturulmalı, kampanyalar düzenlenmeli, hatta ülkemizde süt tüketiminin dünya ortalamasının üzerine çıkarılması için çalışmalar yapılmalıdır.

Yüce milleti ve heyetinizi ve ekranları başında bizleri dinleyen yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.