GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Engellilerin sorunları ve taleplerine ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:5
Birleşim:88
Tarih:10.05.2022

MUSA PİROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Engelliler Haftası'ndayız. Bu hafta engellilerin haftası olarak anılacak ve kutlanacak. Sosyal medya şimdiden sevgi sözcükleri, kalp resimleri ve benzeri şefkat dolu mesajlarla dolu. Biz diyoruz ki sevgi sözcükleri sizin olsun, şefkat dolu yürekleriniz yanınızda kalsın, engellilerin önündeki engelleri kaldırın. Engelliler sermaye için üretimin dışına düşmüş emek olarak, devlet için ise hazinenin sırtında yük olarak algılanıyor. İktidar engellileri izole ediyor, neredeyse bir kişinin, buradaki vekillerin ya da herhangi bir üst sınıftan birinin bir yemek parası kadar aylık gelir veriliyor. Bu izolasyonun içinde toplumsal hayattan, sosyal hayattan dışlanıyor ve yaşamaya zorlanıyor ama sadece engelli zorlanmıyor, bakım hizmeti altında engelli eve hapsedilirken, aileye hapsedilirken aslında aile de kadına hapsediliyor. Engelli bireyle beraber anne de izole ediliyor, hayatın dışına itekleniyor. Devlet gerekli hiçbir desteği vermiyor ve anneyle beraber orada engelli neredeyse toplumun dışında yaşamaya zorlanıyor. Bu anneler sigorta istiyor.

Ben bugün görme engellilerin Noterler Birliği önündeki basın açıklamasına katıldım, geldim. Duyduklarım tüylerimi diken diken etti, belki sizi rahatsız etmez. Avukat, doktor -değişik personel- öğretmen görme engellilerinin noterde imza yetkisi yok. Noter, 2 şahit olmadan, onlarca davayı üstlenen, devlet adına ara buluculuk yapan avukatların imzasını tanımıyor. Ben 1994'te öğretmenlik için başvurduğumda doktorun biri bana "Öğretmen olamazsın." demişti. Milletvekili olabiliyoruz, bakan olabiliyoruz ama görme engelliyseniz notere gittiğinizde, noter yasa dışı bir şekilde "Şahitlik gerekir." deyip o kişinin imzasını tanımıyor. Görme engelliler diyor ki: "İmzamız onurdur." Ben buradan diyorum ki: Engellilerin onuru onurumuzdur.

Bir başka sorun devam ediyor. Mithat Tokur, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünde çalışıyordu, KHK'yle işinden atıldı; kazandı, işbaşı yaptı; şimdi, Türkiye İş Kurumu onu başka bir yere sürdü. Kendisi ortopedik engelli ve yasa diyor ki: "Ortopedik engelliyi sürgün edemezsiniz." Ama yasa dinlememek noterden aşağı kadar geliyor. Yetmiyor, Çağlayan Adliyesinde bir avukat savcıya dilekçe vermeye kalkıyor, savcı dilekçeyi kabul etmiyor. Niye? Görme engelli. "Okumayı bilmezsin." diyor, ayrımcılık yukarıdan aşağıya geliyor.

Görme engellilerin basit talepleri var. Bir, yoksullukla uğraşıyorlar, yoksulluğun en dibini yaşıyorlar. Alt bezi alamıyorlar, sonda alamıyorlar, medikal hizmetlerden yararlanamıyorlar ve sadaka gibi bir maaşla geçiniyorlar. Otizmli bireyler ağır sorunlarla uğraşıyor, aileleri neredeyse intiharı istiyor. Bir baba "tweet" atıyor: "Bugün hâlini görünce çocuğumun, benden sonra devletin ne yapacağını biliyorum; ortada bırakacak." Ailelerin hepsi kendi çocuklarının geleceği konusunda derin kaygılara sahip.

İstihdam... Ne yazık ki engelliler iş bulamıyor, devlet kadroları bile doldurulmuyor. Özel sektör engelliyi zaten bireyden, insandan saymıyor ve istihdamdan yok ettiğiniz bireyi, aslında yaşamdan koparıyorsunuz. Devlet otomobil veriyor, ÖTV indirimi yapıyor, 400 bin lira üst sınır koymuş, 400 bin liraya otomobil bulamıyorsunuz. Adı "engelli ÖTV indirimi" engelliler hiçbirinden yararlanamıyor ve bütün bunlar basit genelgelerle, basit yöntemlerle burada bile çözülebilir, bunun için kanuna bile ihtiyaç yok. Bu Meclisteki hükûmet, iktidar istediği an bunlar hakkında bir emirle, bir genelgeyle engellilerin en azından günlük yaşamını rahatlatabilir ama yapmıyor, ama kılını kıpırdatmıyor hatta uluslararası yasaları, kendi çıkardığı yasaları görmezden gelmeye devam ediyor. Ve engelliler ne yazık ki bu Engelliler Haftası'na da büyük mağduriyetlerle giriyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

MUSA PİROĞLU (Devamla) - Sebebi basit: İktidar sadakayla geçinen, bakıma muhtaç, izole edilmiş, toplumun dışına atılmış engelliler istiyor. Bizse engellerin kaldırıldığı, insanca eşit yaşayacağımız, eşit yurttaş olarak hayata gireceğimiz engelsiz bir dünya, engelsiz bir yaşam istiyoruz. Ve bilinsin ve duyulsun ki bunu eninde sonunda söke söke alacağız, biz kazanacağız. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)