| Konu: | Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 12.05.2022 |
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce, İstanbul İl Başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu hakkında verilmiş olan kararın tıpkı Gezi davasında olduğu gibi haksız, hukuksuz ve vicdana aykırı olduğunu belirterek kınadığımı burada ifade etmek istiyorum.
Tabii, konumuz, sağlıkta şiddet. Sormak istiyorum: Sağlıkta şiddet ne zaman gündemimize geldi? Bu sorunun cevabı gayet basit: AKP iktidarıyla birlikte sağlıkta şiddeti yoğun şekilde konuşur hâle geldik. Bundan önce de var mıydı? Evet, vardı ama münferitti. AKP iktidarının izlemiş olduğu yanlış sağlık politikaları nedeniyle sağlıkta şiddet AKP'yle birlikte artık sistematik hâle gelmiştir.
İki tane temel sebebi var sağlıkta şiddetin: Biri, AKP'nin izlediği yanlış sağlık politikaları, diğeri de yine AKP'li yetkililerin yanlış söylemleridir. Sağlıkta şiddeti konuşuyor olmamız dahi sağlık sisteminin yanlışlığını gösteren bir bulgudur, bu kanun teklifi sağlık sisteminin yanlış gittiğinin de bir ispatıdır. Eğer doğru bir sağlık sistemine sahip olmuş olsaydık sağlıkta şiddet olmaz ve bu kanun tekliflerine de ihtiyaç bulunmazdı. AKP'nin izlediği Sağlıkta Dönüşüm Programı zamanla sağlıkta dövüşüm hâline gelmiş ve şu anda da sağlıkta çöküşe doğru hızla ilerlemektedir. Bu yanlış politikalara bir de yanlış söylemler ilave olduğu zaman sağlıkta şiddet kaçınılmaz hâlde karşımızda durmaktadır.
Birkaç örnek vermek istiyorum: Dönemin Sağlık Bakanı -şu anda Sağlık Komisyonu Başkanı- Sayın Recep Akdağ, Türk Tabipleri Birliğinin 21 Haziran 2003 tarihinde gerçekleştirilen büyük kongresinde şöyle diyor: "Hekimler hastanın ceplerinden ellerini çeksinler artık." Yine, dönemin Başbakanı Erdoğan "Doktor efendi dönemi bitti." diyor ve yakın tarihte yine Sayın AKP Genel Başkanı "Varsın, giderlerse gitsinler." diyebiliyor. Bu söylemlerle AKP iktidarı hekimliğin mesleki itibarını ve saygınlığını yerle bir etmiştir, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dahi hekimliğin saygın olmadığını 14 Martta hekimlere yazmış olduğu mektupta açık açık belirtmiştir. Sağlık sisteminin tüm hatası hekimlere tahvil edilmiş ve bu da hekimlere şiddet olarak geri dönmüştür, saygı duyulmadığı için sağlık çalışanlarına şiddet uygulanması olağan ve yaygın hâle gelmiştir. Tabii, bunları söyledikten sonra siz istediğiniz kadar buraya kanun teklifi getirin, sağlıkta şiddeti önlemeniz mümkün değildir. Mesleğin saygınlığını ve itibarını yükseltmek durumundasınız; yoksa kanun maddesini, burada olduğu gibi, Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'ndan alıp Ceza Muhakemesi Kanunu'nun içine koymanızın, "katalog suçlar" içine dâhil etmenizin hiçbir anlamı yoktur, sağlıkta şiddet yine devam edecektir.
Buradan tekrar ifade etmek istiyorum ki sağlıkta şiddetin nedeni AKP iktidarının ta kendisidir, uyguladığı yanlış sağlık politikaları ve söylemleridir. AKP iktidarında sistematik hâle gelmiş olan sağlıkta şiddet artık sağlıkta vahşet noktasına ulaşmıştır.
Sağlıkta geldiğimiz noktayı sizlere göstermek açısından buradan, milletin huzurunda AKP'li yetkililere şunları sormak istiyorum: Hekimler neden istifa ediyor, neden yurt dışına gidiyorlar? Neden mesleki beceri ve niteliği yüksek hekimler kamudan ayrılıyor? Tıp fakültesi öğrencileri neden fakülteyi bırakıyor? Tıp öğrencileri neden uzmanlık sınavına değil de yabancı dil sınavına çalışıyor? Neden TUS sınavlarında kontenjanlar boş kalıyor? Hekimler neden mutsuz ve umutsuz? Neden eylem yapmak zorunda kalıyorlar? Hekimlerin özlük haklarıyla ilgili sorunlar yok mudur? Neden hekimler geçim sıkıntısı yaşıyor? Neden 65-72 yaş arasındaki hekimleri tekrar göreve çağırmak zorunda kalıyorsunuz? Neden sağlık sisteminin içine şirketleri soktunuz ve kamuya ortak ettiniz? Neden özel hastane sayısının bu kadar çok artmasına izin verdiniz? Neden şehir hastaneleri üzerinden vatandaşı soyduruyorsunuz ve neden bu soygunu önlemiyorsunuz? Neden devlet üniversiteleri tıp fakültelerini borca batırdınız? Neden onlara yardım etmiyorsunuz ve neden AKP iktidarı döneminde Türk tıbbı geriledi? Neden Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsünü kapattınız ve neden şimdi tekrar açmak için çaba sarf ediyorsunuz? Hangisi doğru? Ne yaptığınızı bilmez hâldesiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Neden vatandaşlarımız hastanelerden randevu alamıyorlar? Neden tetkikler için uzun süre beklemek durumunda kalıyorlar? Neden tıbbi malzeme, ilaç eksik; ameliyatlar gecikiyor? Neden SMA'lı çocuklarımız ve aileleri tedavileri için kampanya yapmak durumunda kalıyorlar? Neden pandeminin en can yakıcı olduğu dönemde Sağlık Komisyonu dört yüz doksan gün toplanmamıştır?
AKP sıralarına baktığımız zaman bakın, Sağlık Komisyonundan kimseyi göremiyoruz, Sağlık Komisyonu Başkanı Sayın Recep Akdağ burada değil, Komisyonda bir Sağlık Bakanlığı yetkilisi yok; buradan da tüm hekim arkadaşlara belirtiyorum.
Özetle, AKP dönemi dışında bu topraklarda hekimlik bu kadar değersizleşmedi. Buna neden olan kim ve kimlerse sağlık sisteminin bu hâle gelmesine neden olan siyasetçileri tarih nasıl anacak bunu hep birlikte göreceğiz ama bir gerçek var ki AKP Genel Başkanının "Varsın gitsinler." sözünün bedelini toplum olarak çok acı ödeyeceğiz.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)