| Konu: | Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 12.05.2022 |
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, dönem dönem sağlıkla ilgili problemleri hep burada dile getirdiğimizde, sorunları gündeme getirdiğimizde sağlığın bir şirkete dönüştüğünü, sağlık çalışanlarının giderek tükendiğini dile getirdiğimizde genelde kabul görmüyor, otelcilik hizmetleri ve şehir hastaneleriyle bize yanıt veriliyor. Ama biz biliyoruz ki günbegün sağlık probleme dönüşüyor. Özellikle yoksul ve dezavantajlı kesimler gün alamıyor.
Bugün 12 Mayıs, 12 Mayıs Hemşeriler Günü. Normalde, aslında, biz konuşmamızı düzenlerken Grup Başkan Vekillerimiz, arkadaşlarımız sağlıkla ilgili, özellikle maddeyle ilgili, birçok düzenlemeyle ilgili görüş bildirdiler, benim de bildirmemi istiyorlardı ama hemşirelerle ilgili bir iki kutlama dışında hiç konuşmadık. Hepimizin yaşamında hemşirelerin özel bir yeri var, hepimizin sağlığında hemşirelerin özel bir yeri var. Onlara sadece "Gününüz kutlu olsun." demek doğru değil. Neydi? Eskiden beri, hemşireler bir hastaneye girdiğinizde kepi başında "Susun." diyordu. Bugün bu kürsüde de aslında susup onları dinlememiz lazımdı. Neden? Çünkü hemşireler tükeniyor, mağduriyet yaşıyor, birçok problemle karşı karşıyalar. Sağlık ekip hizmeti ise, sağlıkta olmazsa olmaz ekip hizmetlerinin başında hemşirelik geliyorsa bizim onların sorunlarını dinlememiz lazım, onların sorunlarının çözümünün bu Parlamentoda konuşulması lazım, düzenlemeler yapılması lazım.
Hemşirelik bir cinsiyete ait meslek değildir, 20'nci yüzyıldan sonra bu olay bitmiştir. Nasıl ki ilk başta sadece hekimlik eril bir meslek görülüyorsa artık hemşirelik bu statüden çıkmıştır. Sağlıkta bugün geldiğimiz aşamada hemşirelerle ilgili özlük haklarına baksak binlerce problem var. Ama ona gelmeden önce, hemşirelik mücadelesini, sağlıkta mücadele yürüten, toplum sağlığı açısından mücadele yürüten, Grup Başkan Vekilimiz söyledi, Diyarbakır İl Başkanımız ve seçilmiş Belediye Eş Başkanımız Hülya Alökmen'e, SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden ve sevgili Zelal Bilgin'e, sevgili Fatma Yıldızhan'a da cezaevinde oldukları için, bu mücadeleyi sürdürdükleri için buradan HDP Grubu adına selamlarımızı, saygılarımızı iletiyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)
Arkadaşlar, hemşirelerin özlük hakları... Aynı okulu okumuşlar, aynı süreçten geçmişler, aynı kurumda çalışıyorlar, sen 4/A'lısın, sen 4/B'lisin, sen 4/C'lisin; bir diğeri, ücretlisin, kadrolusun, sözleşmelisin, kimi yerde vekilsin. Böyle bir şey mi artık? Böl, böl, böl, bitirdiniz ve aynı koşullarda çalışmalarına rağmen emeklerinin hiçbir karşılığını alamıyorlar. Emekliliklerine yansıyan ek ödemelerden faydalanıyorlar mı? Hayır. 3600 ek göstergeyle ilgili her seferinde konuşuyorsunuz bir müjde gibi, bir gerçekleşme var mı? Hayır. "Nöbet, nöbet." diyorsunuz, nöbet tuttuklarında nöbet ücretlerini alamıyorlar. Yıpranma payıyla ilgili hiç kimse konuşmuyor. Peki, yönetimde liyakat var mı? Hayır. Hâkim sendika geliyor, atadığınız il başkanına veya yönetime, vekile yakın bir yönetici atıyor; baskı yapıyor, ayrımcılık yapıyor, arkadaşlara yeterli, uygun koşul sağlanmıyor ve beraberinde mobbing gelişiyor. Peki, baskıya uğrayanlardan, ayrımcılığa uğrayanlardan, özlük haklarından yararlanmayanlardan, tükenen kesimden, mobbinge uğrayanlardan nasıl üretim isteyeceğiz, nasıl sağlık hizmeti isteyeceğiz? Siz, sağlık hizmeti verenlerin çalışma koşullarını bitiriyorsunuz ve ne oluyor? Bütün sorun hemşireler. Gelen şikâyetle karşı karşıya kaldığında... Biz hekimlere yönelik şiddeti konuşuyoruz ama sağlık çalışanları tepeden tırnağa her aşamada şiddet görüyor. Bunlarla ilgili bir konuşma var mı? Yok. Yirmi dört saat kesintisiz çalışıyorlar. Ulaşımlarıyla ilgili bir çözüm var mı? Yok. Kreşleriyle ilgili çözüm var mı? Yok. Yirmi dört saat çalışan hemşirelerle ilgili hiçbir düzenleme yapılmadığı gibi bir istihdam planı da yapılmıyor. Rastgele okullar açıldı, rastgele üniversiteler açıldı; hemşireler yetiştiriliyor, uygulama alanı yok. Arıyorlar "Bize staj yeri bulun." Teknoloji yok, öğretim üyesi yok ve bütün bunlarla beraber hastanede bu kadar yoğun çalışan, hizmet veren emekçilerin dinlenme odaları yok, dinlenebilecekleri bir oda yok. Bu şartlarda nasıl biz onlardan hizmet isteyeceğiz, nasıl onların sorunlarını konuşmayacağız? Bizim onların sorunlarını konuşurken çözüm konusunda da onlara destek sunmamız lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bir diğeri, uluslararası birçok kurumda ve özellikle Türkiye'de de biz gördük, pandemi sürecinde sağlık hizmeti ekip hizmeti iken burada üretebilen, eşit, erişilebilir, sürdürülebilir, meslekte etik kurallara uygun bir hizmetin verilmesi lazım; verilmediği sürece sağlıkta ne önleme ne koruma ne de sağlık hizmetlerinden verimlilik alınabilir.
Bir diğer konu, mezun ettiniz, ettiniz, binlerce hemşire atanamıyor, binlerce hemşire atanamıyor; 100 bin hemşireden söz ediliyor, bunlar bekliyor. Bir taraftan da bu 4/A'yla, 4/B'yle, 4/C'yle bölünmeye neden olmuş birçok kişi de atamasını değiştiremiyor. Onlar adına değil, onlarla beraber karar vermemiz lazım ve adil bir ortam yaratılması için destek olmamız lazım. Bu salgın koşullarında bizim onlara saygı göstermemiz lazım, emeklerinin karşılığını bilmemiz lazım. Onların günü kutlu olsun; onlarla HDP olarak beraberiz, sürekli yanlarındayız ve desteklerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.
Saygılarımla. (HDP sıralarından alkışlar)