GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:91
Tarih:17.05.2022

CHP GRUBU ADINA ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'de bağımlı yargının bizlere, ülkemize verdiği zararları her platformda dile getiriyoruz. Bizim, Cumhuriyet Halk Partisi olarak en son karşılaştığımız çok büyük bir adaletsizlik, çok büyük bir hukuksuzluk olan, vicdanları kanatan İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu hakkındaki kararla ilgili, gerçekten hukuka inanan, pozitif bilime inanan, gerçekten vicdan sahibi olan, duymak isteyen kulaklar duysun, görmek isteyen gözler görsün diye, buradan tane tane yaşanan hukuksuzluğu dikkatinize sunacağım değerli arkadaşlar.

Sayın İl Başkanımız il başkan adaylığını açıkladıktan sonra -ki o zaman parti meclis üyesi, daha öncesinden il başkan yardımcısı olarak görev yapıyor- kendisi hakkında bir araştırma tutanağı düzenleniyor 15/12/2017 tarihli. Niye? Geçmiş tarihli atmış olduğu "tweet"ler gerekçe gösterilerek. Bunun hukukta bir karşılığı yok esasında ama böyle bir araştırma tutanağı var dosyada. Devam ediyoruz; daha sonra bekleniyor, İstanbul İl Başkanı seçildikten sonra Cumhurbaşkanının avukatları tarafından kendisi hakkında şikâyet dilekçeleri veriliyor, 2018'in ilk ayından itibaren tartışmalı "tweet"lerin hepsi dosya içerisine konuluyor ve bir dosya hazırlığı yapılıyor. Bu süreden sonra, acaba hangi karar AKP iktidarının işine yarar, hangi karar Erdoğan'ın işine yarar, hangisi yaramaz diye bekliyorlar değerli arkadaşlar. Dosya 2018'in 5'inci ayında hazır, zaten iddianame tarihi de onu gösteriyor ama davayı açmıyorlar, davayı bekletiyorlar, aylarca dosya bekliyor, üç ay, beş ay, yedi ay, sekiz ay, on ay. İstanbul seçimlerine gidiliyor, İstanbul seçimlerinde büyük bir seçim başarısı elde ediliyor ve İstanbul örgütü Canan Kaftancıoğlu öncülüğünde tek bir oyun çalınmasına dahi müsaade etmiyor ve tekrar edilen seçime giderken iddianame ağır ceza mahkemesine sunuluyor. 5'inci ay... Mart ayında, 31 Martta seçim var, haziranda tekrarı, arada dosya sunuluyor. Tekrar edilen seçim 24 Haziran 2019 tarihli, beş gün sonrasında duruşma günü, ağır cezada sanık Canan Kaftancıoğlu'na -bilmem- yirmi yıla kadar ceza isteniyor ve dosyada terörün "t"siyle alakası olmamasına rağmen -ki Yargıtay bu hâliyle bile onu bozmak zorunda kaldı- terör örgütü propagandasını gerekçe göstererek ağır ceza mahkemesinde kendisi sanık yapılsın ve bütün şaibeli kararların altında imzası bulunan Akın Gürlek'in önüne gitsin diye, o gezen Heyet Başkanının önüne gitsin diye ağır ceza mahkemesinde dava açılıyor. Topu topu 3 celse, dokuz yıl sekiz aylık karar.

Şimdi, değerli arkadaşlar, 2'nci celsenin çıkışında, Canan Kaftancıoğlu adliyenin çıkısında basın mensuplarına bir şiir okuyor. Bu şiirin şikâyetçisi yok, başvuranı yok, bir sonraki duruşmaya gittiğimizde mahkeme diyor ki: "Sanığın adliye dışına gittikten sonra şiir okuduğu görülmüştür." Diyoruz ki: "Kardeşim, size bir başvuru var mı?" "Yok." Peki, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 22'nci maddesinin son fıkrası açık değil mi? Bir kimse hem tanık hem yargıç nasıl olur? Bu davadan çekilme sebebi. "Yok, bizde böyle, biz böyle yapıyoruz." Kaftancıoğlu duruşmada diyor ki: "İl Başkanlığı yapıyorum, kritik bir seçime gidiyoruz, savunma için süre istiyorum, ilk defa süre istiyorum, yasal hakkım." "Sanığın savunma için süre isteme talebinin reddine." E, mecbursun. O zaman reddihâkim talebinde buluyoruz. Reddihâkim talebini, bunu karara bağlamadan katılma taleplerini karara bağlıyor; mutlak hukuksuzluk, yapamazsın. Peki, reddihâkim talebinde bulunuyoruz, üstünden bir zaman geçiyor, sanığa savunma için süre verilmesi. Bakın, hepsi mahkemede gerçekleşen işler. 62'nci maddenin uygulanmaması, hiçbir gerekçesi yok, örnek bütün Yargıtay kararları sunuldu, takdiri indirim sebebi olarak izah edilemez. Bizim hukukumuzda -bakın, sadece usul sayıyorum şu anda- bir sanığa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını uygularsın veya uygulamazsın. Sormakla yükümlüsün, mahkeme sormamış ve buna ilişkin yüzlerce Yargıtay kararı var, hepsini sunduk.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZEYNEL EMRE (Devamla) - Sayın Başkan, müsaade ederseniz tamamlayacağım.

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

ZEYNEL EMRE (Devamla) - "Bizde böyle, biz bunu yapmıyoruz."

Peki, kardeşim, soruşturmayı sanal devriyeyle yapmışsın. Sanal devriyeyi -Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu 6'ncı maddesine ilave edilmiş- Anayasa Mahkemesi iptal etti. "E, bizde böyle."

Peki, Anayasa'nın 2'nci maddesine göre Türkiye bir hukuk devletidir, eşitlik ilkesi vardır, kanuna aykırı delil kullanılamaz. Sayın Kaftancıoğlu diyor ki: "Benim Ermeni soykırımı, 1915, Taksim gibi 'tweet'lerim yok, benzeri 'tweet'lerim yok, diğer bütün 'tweet'leri kabul ediyorum. Bunun için bilirkişi incelemesi ve araştırma talep ediyorum." "Talebin reddine, biz böyle karar verdik."

Değerli arkadaşlar, eşitlik yoksa hukuk yoktur. Diğer iddiaların hepsi düştüğü için ona, onlara bir şey söylemeyeceğim sürem itibarıyla ancak bir hususu özellikle hepinizin vicdanına sunuyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZEYNEL EMRE (Devamla) - Sayın Başkanım, burası önemli. Sözümü tamamlamam için mikrofonu bir açarsanız...

BAŞKAN - Devam edin siz.

ZEYNEL EMRE (Devamla) - Bakın, bugün "Tayyip Erdoğan hakkında hakaret" diye 35 bin kişi mahkûm oldu, 165 bin kişi soruşturma geçirdi.

Peki, aynı Erdoğan'ın, aynı AKP'lilerin söylediği sözlerden bazıları ve hiçbir şey olmuyor: "Ulan ahlaksızlar, adiler, cibilliyetsizler, tezek, çamur, mankafa, alçak, affedersin Ermeni, şerefsiz, edepsiz, yalaka, geri zekâlı, soysuz, rezil." vesaire vesaire. İçişleri Bakanı: "Edepsiz, çirkef, sahtekâr, düzenbaz, yalancı, şerefsiz, alçak." Genel Başkanımıza "Uzaylı yaratığa benziyor." Diğer partililerimize yine içinizdeki AKP milletvekillerinin ettiği küfürler, bir milletvekilinizin polise yönelik "Terbiyesiz, şerefsiz!" ifadesi, benzeri ifadelerin hepsinde hiçbir şey olmuyor. Çıkıp da bize burada şunu demeyin: "Efendim, biz o sözleri de doğru bulmuyoruz."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

ZEYNEL EMRE (Devamla) - Burada mutlak bir kumpas var, hukuksuzluk var; biz Sayın Kaftancıoğlu'nun yanındayız, bütün bu adaletsizlerin de Meclis eliyle araştırılmasını talep ediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)